Bakan Şimşek, A Haber'de yaptığı açıklamalarda, Haziran ayı itibarıyla yıllık enflasyonun düşmeye başladığını ve Temmuz ayında da bu düşüşün sürdüğünü söyledi. Ağustos ayında da enflasyonun düşmeye devam edeceğini belirten Şimşek, "Şu anda enflasyondaki gelişmeler bizim program öngörülerimizle paralel gidiyor. Mayıs'ta enflasyon yüzde 75'le zirveyi buldu, şimdi 61 civarına indi. Enflasyonu düşürmede çok kararlıyız" dedi.
İlk Yılın Zorlukları ve Gelecek Planları
Bakan Şimşek, "Enflasyonu düşürmekte kararlıyız. 2025 yılında ilk rahatlamayı göreceğiz. İlk yılımız zorlu bir yıldı çünkü geçiş dönemiydi" açıklamasında bulundu. Geçiş döneminin zorluklarına rağmen, ekonomi yönetiminin enflasyonu kontrol altına almak için etkin adımlar attığını vurguladı.
Temmuz Ayındaki Sert Düşüş Ağustosta da Bekleniyor
Enflasyonun Temmuz ayında sert bir düşüş gösterdiğini ve Ağustos ayında da benzer bir düşüşün beklendiğini belirten Şimşek, enflasyonla mücadelede atılan adımların etkilerini göstermeye başladığını ifade etti. "Haziran itibarıyla da yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuz'da düştü, Ağustos'ta da düşmeye devam edecek" dedi.
Bakan Şimşek, A Haber'e şu açıklamalarda bulundu:
"Küresel büyümede yavaşlama varsa bizi olumsuz etkiler, beraberinde petrol ve emtia fiyatlarında düşüş geliyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş cari açık ve enflasyon kanalıyla olumlu etkiler. Cuma gününe giderseniz, piyasalar Fed'in çok daha fazla ve hızlı faiz indireceğini öngördü, fiyatlamaya başladı. ABD'nin yumuşak inişi başarıp başaramayacağı önemli. Küresel finansal koşulların da bu gelişmeler ışığında gevşemesi Türkiye gibi ülkelerin lehine. Risk iştahı azalırken finansal koşulların gevşemesi lehimize.
Bizde çok aşırı yabancı pozisyonu yok. Geçmişe oranla buradaki konsantrasyon riski düşük, yoğunlaşma az. Bizim bir hikayemiz var. Hikaye dezenflasyon hikayesi. Hikayesi olan ülkeler genelde yine olumsuz koşullarda bile az etkilenebilirler.
"2025 DEZENFLASYON YILI OLACAK"
Bizim yaklaşık 1 yıl oldu. Uygulamakta olduğumuz reform ve istikrar programı var. Bizim geçen sene Eylül başında paylaştığımız reform ve istikrar programı var. Bu programın en büyük önceliği milletimizi hayat pahalılığı belasından kurtarmak. Enflasyonu biz çok kötü bir vergi olarak görüyoruz. Özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan makroekonomik program olarak görüyoruz. Programın özü de dezenflasyon. Bunun için bir yıllık geçiş dönemi öngördük. Biz geçiş dönemini Haziran'da bitirdik. Haziran itibarıyla da yıllık enflasyon düşmeye başladı. Temmuz'da düştü, Ağustos'ta da düşmeye devam edecek. Şu anda enflasyondaki gelişmeler bizim program öngörülerimizle paralel gidiyor. Mayıs'ta enflasyon yüzde 75'le zirveyi buldu, şimdi 61 civarına indi. Enflasyonu düşürmede çok kararlıyız. Milletimizin karşı karşıya olduğu sıkıntıları gidereceğiz. 2025 yılında ilk rahatlamayı göreceğiz. 2025 dezenflasyon yılı olacak. Milletimiz sonuçlarını görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecek.
"BİRAZ ZAMAN VE SABRA İHTİYACIMIZ VAR"
Geçen sene bir çalışma yayımlandı, 56 ülkede 100 enflasyon şoku incelendi. Enflasyonun şok öncesine dönmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Dolayısıyla milletimiz bize inansın, biz gerçekten güçlü program ortaya koyduk. Bu programı kararlılıkla uyguluyoruz. Çünkü siyasi irade çok değerli. Teknik anlamda en iyi programı ortaya koyabilirsiniz, esas belirleyici siyasi otoritedir. Biraz zaman ve sabra ihtiyacımız var.
Merkez Bankası'nın hedef patikası var. Öngörülebilirlik çok yüksek olmadığı için nokta tahmin yerine aralık tahmininde bulunuyorsunuz. Hedef bandın üst kısmı yüzde 42. Gidişatın öngörülerimize uygun olduğuna inanıyoruz. Piyasa beklentileri de yüzde 43 civarı. Dolayısıyla ama beklentiler çok yüksekti. Geçen Ekim'de enflasyon beklentisi yüzde 45'ti bugün yüzde 30'a düşmüş.
"ENERJİ ZAMLARINI MB ÖNCEDEN BİLİYORDU"
Orta Doğu'daki kriz büyürse bizi olumsuz etkiler. Turizm, petrol, risk primi tarafından tabi ki etkilenir. Piyasa gerginliğin yayılmayacağı varsayımıyla hareket ediyor. Gerginlikleri önemsiyoruz. Cari açığımız gerginlik olmasaydı yüzde 2 yerine yüzde 1.5'in altında olacaktı. Biz enerji fiyatlarını Merkez Bankası beklentisinin ortalamasına göre ayarladık yüzde 38 yaptık. Enflasyon patikasıyla uyumlu yaptık. MB ile istişare etmiştik, kendileri bir yıl önceden biliyordu, burada bir sürpriz yok.
Moody's Türkiye'yi ilk kez 2 kademe artırmıştı, bu normal değil çok istisnadır. 2024 yılı içinde her 3 ayrı kredi derecelendirme kuruluşu kredi notu artışına mazhar olan tek ülke dünyada Türkiye. Sadece kredi notumuz artmadı, görünüm de olumlu. Yani bu politikaları kararlılıkla uygularsanız notunuzu tekrar artıracağız demek. Programımız güçlü, önümüzde 4 yılımız var. Bütçe disiplini zaten bizim artık DNA'mızda var. Deprem, EYT nedeniyle geçici bütçe dengesizlikleri yaşıyoruz. Dolayısıyla bütçe disiplini çok önemli. Biz yatırım yapılabilir kredi notunu hak ediyoruz.
YENİ YABANCI YATIRIM PLANLARI VAR MI?
Ülkemizin kendisinden daha teknolojik gelişmiş ülkelerden yatırım çekmesi lazım. Doğrudan yatırımlar gayrimenkul alımıyla sınırlıydı. Şimdi bu programı uygulamaya başladıktan sonra ilgi artmaya başladı. Genelde biraz zaman alıyor. Türkiye bu programı uygulayarak önemli cazibe merkezi haline gelecek. Türkiye büyük bir ekonomi. Türkiye 86 milyon nüfusa sahip. Kişi başı milli geliri 13 bin doların üzerinde. Türkiye belki 15 bin doları zorlar bu yıl. Şu anda bana nüfusu 86 milyon ve üzeri olan kişi başı 13-15 bin Dolar arası olan kaç ülke sayabilirsin.
Türkiye önemli bir cazibe merkezi, son 100 yılda yıllık reel büyüme ortalama %4,8 civarı, son 20 yılda ortalama büyüme %5,5, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre büyüme performansımız çok iyi. Her alanda iyileştirici çabaya girmek. 1970'li yıllarda doğrudan yatırımlar canlandı. 70'le 2000'li yıllar arasında toplamda doğrudan yatırım girişi 15 milyar Dolar. 20 yılda 280 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapıldı.
OVP HEDEFLERİNDE BİR DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?
OVP 3 yıllık bir program, her sene yenileniyor. Her sene özel sektör için rehber kamu için bağlayıcı yol haritası açıklamamız lazım. Enflasyonla ilgili tereddütümüz yok. Emekli, memur, asgari ücretliyi enflasyon sıkıntısından kurtarmak en büyük önceliğimiz. Bu sene için MB'nin belirlediği üst bant yüzde 42. yaklaşacağımıza yakalayacağımıza inanıyoruz.
Rezerv birikimi öngördüğümüzden çok daha muazzam şekilde başardık, -60 milyar civarından +24 milyar dolar civarına kadar çıktık, 90 milyar doların üzerinde bir iyileşmeden bahsediyoruz. KKM'den çıkışta da program öngörülerimizden daha iyi durumdayız. Enflasyon hedefine yakınız, başaracağız, hedeflerden önemli bir sapma yok. Ama rehavete kapılamayız, programın henüz başındayız, enflasyon tek haneye düşene kadar asla ve asla rahatlayamayız. Program süreklilik, kararlılık arz ediyor, Cumhurbaşkanımızın kararlılığını ve sabrını çok değerli buluyorum, çünkü çok kesimden baskı var, kararlılığı çok değerli, biz de sonuç alacağız.
"KAYIT DIŞILIK BİTECEK, VERGİ ADALETİ ARTACAK"
Maliye denetimleri yoğunlaşarak, artarak her sektörde devam edecek. Her sektörde. Bizim kayıt dışılıkla mücadele dışında hiçbir seçeneğimiz yok. Vergilerde biz birçok alanda sınırdayız. Artık vergideki artıştan çok kayıt dışılıkla mücadelede dozu artıracağız. O kesimleri buradan uyarıyorum, sürekli sahada olacağız. Arkadaşlara söyledim, üst düzey yöneticiler dahil. Maliye kampüslerinde görmek istemiyorum. Sahadaki ekiplerin başında olacaksınız. Hedef vergide adalet ve etkinlik, kayıt dışılık en büyük adaletsizliktir.
Kayıt dışılık düşük verimlilik, düşük ölçek, itibarsızlık, haksız rekabet demek, en büyük tutku ile üzerine gideceğimiz konu kayıt dışılık, bizim bütçeyi düzeltmemiz lazım. EYT'nin gelecek yıl etkisi 1.2 trilyon lira. Bu olmuş bitmiş, artık geriye bakmanın manası yok. Kayıt dışılıkla mücadele ederek bunu telafi etmek istiyoruz.
"ÇOK KAZANANLAR MUTLAKA MALİYE KAPINIZI ÇALACAK"
Yapay zeka müfettişlerimiz bütün mükellefleri denetleyecek. Bütün bu konulara eğileceğiz. Çok kazananlar mutlaka maliye kapınızı çalacak."