Bakan Bozdağ, Yozgat'ta yargı muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin Türkiye hakkında hazırladığı raporların terör örgütlerinin iddialarını yansıttığını dile getirerek, sözlerine şu şekilde devam etti,
Bizi sadece raporun meşrutiyetini artırmak için kullanıyorlar diyen Bakan Bozdağ, 'Ama maalesef mesela bazı raporlarda şunu yapıyorlar; terör örgütlerinin görüşlerini, raporlarına koyuyorlar. Sonra da 'Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı ile görüştük' diye rapora yazıyor. Ama rapora bir bakıyorsun, ya FETÖ'nün, ya PKK'nın, ya DHKP-C'nin görüşleri Avrupa'dan gelen rapora aynen yansımış. Adalet Bakanı'nın görüşleri hiç yok. 'Görüştük' diye yazıyorlar; çünkü bizi sadece raporun meşruiyetini artırmak için kullanıyorlar. Ama adil, objektif bir şekilde maalesef Türkiye hakkında raporlar vermiyor. Ben şunu da söylüyorum; burada kameraların huzurunda, Türkiye hakkında verilecek bir raporu daha verilmeden ben size cümle söyleyebilecek hale geldiğimi söylerim.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Çünkü hangi yerden alıyorlar o metinleri biliyoruz. Alt alta koyup kopyala kes, yapıştır, birtakım kavramları değiştir; al sana rapor. O zaman bize karşı objektif davranmalılar. Biz hep diyoruz ki, 'Bize karşı objektif davranın', yani terör örgütlerinin görüşlerinin altına birtakım uluslararası örgütlerin mührünü koyunca Türkiye onu kimden geldiğini bilemeyecek bir ülke değildir. Biz bunu görüyoruz ve muhataplarımıza da bunu söylüyoruz.' açıklamasında bulundu.
'Hiçbir talebimize olumlu cevap vermediler
Bozdağ, 33 teröristin iadesine olumlu cevap vermediler diyerek İsveç ve Finlandiya hakkında şu şekilde konuşma yaptı, 'Türkiye şu anda Finlandiya'dan 6 PKK'lı, 6 FETÖ'cü teröristin iadesini talep etti. İsveç'ten de 10 FETÖ'cü, 11 PKK'lı olmak üzere 21 teröristin iade talebi oldu. Toplam iki ülkeden 33 teröristin iadesini talep ettik. Ama bugüne kadar her iki ülke de bu iade taleplerine olumlu cevap vermediler. Üstüne üstlük, İsveç'te polisin kontrolünde biliyorsunuz kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'e hakaret yapıldığı gibi polisin kontrolünde de PKK'lılar, FETÖ'cüler, diğer terör örgütleri, her türlü terör eylemini orada yapıyorlar. İsveç resmi makamları bu terör örgütlerinin kimi üyeleri ile resmi dairelerinde görüşmeler yapabiliyorlar. Terör örgütlerini koruyan, kollayan adeta bir kuluçka yuvası durumundalar. Sadece eğitim, finans, dil, her türlü desteği sınırsız veriyorlar. O yüzden bu NATO üyelik süreci nedeniyle bu iki ülkeden de Türkiye'ye karşı takındıkları bu olumsuz tavrı değiştirmelerini, madem NATO çatısı altına girecekler Türkiye'yle beraber olacaklar, o zaman Türkiye'ye de ihanet eden, Türkiye'ye düşmanlık eden bu terör örgütlerine karşı desteklerini kesmelerini ve bunu da resmiyete dökmelerini açık bir şekilde istedik. Hukuki anlamda da maalesef ne Finlandiya'yla, ne İsveç'le bugüne kadar herhangi bir yardımlaşmamız, dayanışmamız olmadı. Hiçbir talebimize olumlu cevap vermediler. Vereceklerini de şu an görünür gerçeklik göstermiyor' açıklamasında bulundu.
'Kandil'i başlarına yıkacağız'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Van'daki gezisinde "Selahattin Demirtaş'ın, Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılacaksınız" sözlerine açıklamalarda bulunan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Yozgat'ta başka Van'da başka konuştuğunu dile getirerek, 'Yani Yozgat'a gelince 'Kandil'i başlarına yıkacağız' dedi. Van'a gidince 'Katılın bana herkesi serbest bırakacağım' noktasında bir açıklamaya evrildi. Şimdi yani bir yerde söylediğiniz lafı muhataplarınıza göre başka yerde değiştirmemek lazım.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Doğrusu; Van'da da konuşursak, İzmir'de de, Yozgat'ta da aynı üslubu konuşan siyaset başarılı olur. AK Parti'nin başarısının sebeplerinden bir tanesi, cumhurbaşkanımızın ve bizim parti yetkililerimizin muhatabına göre değil, konusuna göre her yerde aynı cümlelerle konuşabilmesi ve alkış alabilmesidir. Yoksa cümle seçici, muhatap seçici bir dille konuştuğunda bu sıkıntılara yol açıyor. Tavsiyem inşallah bunu düzeltir" açıklamasında bulundu.