Azerbaycanlı Gazeteci Yazar Oktay Hacımusalı’dan Çarpıcı Analiz!

Oktay Hacımusalı ateşkesin yürürlüğe girdiği gün öğle saatlerinden itibaren Ermenilerin imzalanan ateşkese uymadıklarını, tam tersi Azerbaycan'a karşı saldırılarını artırarak sürdürdüklerini belirterek, 'Moskova görüşmeleri sonrasında Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un tek başına insani ateşkesi duyurmasından her şey anlaşılıyordu. Moskova görüşmelerinin bir işe yaramayacağı ta başından bu yana belliydi' değerlendirmesini yaptı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının Moskova’da gerçekleştirdikleri ve insani ateşkes anlaşmasına varılan görüşmeyi analiz eden Azerbaycanlı Gazeteci Yazar Oktay Hacımusalı, 'Rusya'nın öncülüğünde devam eden bu görüşmelerin sonunda imzalanan dört maddelik ateşkes anlaşmasına Ermenistan'ın  uymayacağı ta başından bu yana belliydi' dedi. 

'HER İKİ TARAFIN DA ATEŞKESTEN BİR ŞEY BEKLEMEDİĞİ ORTADAYDI'

'Bu anlaşma bir nevi cenazelerin değiştirilmesi, yaralıların ve imha edilmiş silahların, ağır teknik araçların savaş alanından çekilmesi yönünde ortak mutabakata varılması gibi gözükse de, Ermenistan görüşmelerin sürdüğü saatlerde ve aynı zamanda daha sonraki saatlerde Ermenistan'ın Azerbaycan'ın savaşla ilgisi bulunmayan sivil yerleşim birimlerini bombalaması sürünce zaten bu anlaşmanın ölü doğacağı açık ve net ortadaydı' diyen Hacımusalı şunları söyledi:

'Gergin geçen görüşmeler sırasında orada bulunan gazetecilerin anlattıklarına bakılırsa, herkes şunu bekliyormuş: Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya dışişleri bakanları görüşmenin sonunda ortak basın konferansı düzenleyecek ve bölgede barışın sağlanacağıyla alakalı ortak görüş sunacaklardı. Fakat bu gerçekleşmedi ve basın konferansı sadece Rusya Dışişleri Bakanı  Sergey Lavrov'un basının önüne geçerek kısaca anlaşmanın 4 maddesini okumasıyla son buldu. Ve basın konferansının gerçekleştiği odada masanın üzerinde sadece Rusya bayrağının olması da bir hayli ilginçti. Demek ki, Rusya ne Azerbaycan'ı, ne de Ermenistan'ı ikna edememiş, sadece bölgede çıkarları olan güçlere karşı küçük düşmemek için böyle bir anlaşmanın imzalandığını duyurmuştu. Normalde uluslararası diyalog toplantılarını, barış görüşme süreçlerini izlemiş gazeteciler şunu gayet iyi biliyorlar ki, görüşme süreci başlamadan önce basın için bir açılış konuşmasının yapılması şart. Ve bunun da yaklaşık 5 dakika sürmesi gerekiyordu ki, gazeteciler rahat bir şekilde gerek görüntü alsınlar, gerekse de resim çeksinler. Rusya Dışişleri Bakanı apar topar toplantıyı açtı, konuşma dahi yapmadı ve gazetecilere 30 saniyelik bir süre tanındı. Ve dikkat ettiyseniz görüşmeler sürerken geçen haberlerin hepsinde bu 30 saniyelik videolar vardı. Artı bir de Rusyalı gazeteciler dışarıda beklerken Azerbaycanlı ve Ermeni gazeteciler görüşme salonunun üstünde basın için düzenlenmiş bir odaya alınmışlardı. Bu da kuşkusuz içerideki görüşmelerin dışarıya yansıtılmamasıyla alakalıydı. Rusya'nın koynuna sığınmış Ermeni dışişleri bakanının görüşme aralarında sürekli Lavrov'un yanında bulunması da gelen haberler arasındaydı. Yani tüm bu kareleri topladığımızda hem Azerbaycan'ın, hem de Ermenistan'ın ateşkese olumlu bakmadıkları, her iki tarafın da bu ateşkesten birşey beklemediği ortadaydı'

'ERMENİSTAN AZERBAYCAN’IN SABRINI ZORLUYOR!'

'Ermenistan'ın bu gece Gence'de sivil insanların olduğu binaları bombalaması Azerbaycan'ın sabrını zorlaması anlamına geliyor' tespitinde bulunan Oktay Hacımusalı, 'Zaten sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de şunu söylemişti: biz asla ve asla kendi öz topraklarımızda Ermenilerin ikinci bir Ermeni devleti oluşturmasına izin vermeyeceğiz. Eğer Ermeniler ölmek istemiyorlarsa, bizim topraklardan defolup gitsinler. Azerbaycan Ermenilere bir şans vermişti; alsınlar ölülerini, yaralılarını, imha edilmiş silah hurdalarını ve çekilsinler Karabağ'dan! Ki, Ermeniler bunu bize 90'lı yıllardaki savaşta tanımamışlardı. Ama bence artık bu olay bitmiştir. Bir gazeteci olarak Gence'de vurulan binalarda hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Aynı zamanda bu haince, insanlık dışı saldırıyı da kınıyorum' dedi.