24 Temmuz 2020' tarihinde kılınan Cuma Namazı ile birlikte 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif ile ilgili olarak güvenlik önlemlerinin azaltılmasına dair yeni karar alındı. Önümüzdeki günlerde camide koruma görevini polis yerine bellerinde cop taşıyan özel güvenlik personeli üstlenecek. 86 yıl boyunca müze olarak kullanılmış olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ve Külliyesi, 24 Temmuz 2020 tarihinde kılınan Cuma Namazı ile birlikte yeniden ibadete açılmış ve dünyada büyük yankı uyandıran tarihi cami Diyanet İşleri Başkanlığı'na bırakılmıştı.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ AZALIYOR
İbadete açılmasının ardından cami ve çevresinde alınan güvenlik önlemleri artırılmış, o tarihte bazı bölgelerde polis ekiplerine ait plastik bariyerlerin yerine, çelik bariyerler konulmuştu. Yaklaşık 16 ay önce ibadete açılan Ayasofya caminin güvenlik seviyesinin önümüzdeki günlerde üst seviyeden alt kategoriye indirilmesi planlanıyor. Öğrenilen son bilgilere göre, caminin açıldığı günden bu zamana kadar yükseltilen güvenlik önleminin yapılan araştırmaların sonrasında alt kategoriye düşürülme kararına varıldığı ve bu nedenle kademeli olacak şekilde alınan güvenlik önlemlerinin seviyesinin indirileceği öğrenildi. Buna göre tarihi caminin güvenlik önlemleri ile ilgili olarak tasarruf özel güvenlik şirketinde olacak, özel güvenlik ekipleri de yine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Turizm Şube Müdürlüğü Polisinin denetiminde faaliyet gösterecek. Önümüzdeki günlerde camide koruma görevi polis yerine bellerinde cop taşıyan özel güvenlik personeline verilecek.
AYASOFYA İLE İLGİLİ YARGISAL SÜREÇ NASIL İŞLEDİ
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005 yılında Danıştay'a başvuruda bulunarak dava açmıştı. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, 24 Kasım 1934 tarihinde verilen Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesi ve yürütmenin durdurulmasını talep etmişti. Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005 yılında söz konusu olan Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini kabul etmemişti. Daire 2008 yılında ise Ayasofya Camisi'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığına işaret ederek, davayı reddetmişti. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016 yılında tekrar Danıştaya başvurup dava açmıştı. Derneğin, Anayasa Mahkemesine yapmış olduğu bireysel başvuru hakkında ise 2018 yılında karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeni ile din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermişti.