Avusturya’da eski Başbakan ve Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Sebastian Kurz’un yaklaşan seçimlerden önce öğretmen ve ortaokul öğrencilerine yönelik başörtüsü yasağı vaadi tepkilere sebebiyet verdi.
Ülkede 29 Eylül’de yapılacak erken genel seçimler öncesinde siyasi arena hareketlenirken, seçimlerde yarışacak partiler de vaatlerini duyurmaya başladı.
Avrupa’yı derinden sarsan 2015 mülteci akını sonrasında Avusturya’da yapılan 2017 seçimlerinde partilerin öncelikli konuları arasında göçmen, yabancı ve Müslüman karşıtlığı ön sıralarda yer alırken, 18 gün sonra yapılacak seçimlerden önce daha ziyade ülkenin kronik sorunları ve son aylarda yaşanan bazı tartışmalı konular siyasetin gündemini oluşturuyordu.
Özellikle bir yerel gazetenin, liderliğini Kurz’un yürüttüğü merkez sağ ÖVP’nin seçim harcamaları ve partiye dışarıdan yapılan finansal yardımlara ilişkin iddiaları, yeniden başbakanlık koltuğuna oturması kuvvetle muhtemel Kurz’u tartışmaların odağına taşıdı.
Kamuoyu yoklamalarına göre yaklaşık yüzde 35’lik bir oy oranıyla ÖVP’nin seçimlerden birinci parti olarak çıkması beklenirken, kurulacak koalisyon hükümetinin başbakanlık koltuğuna ise popülist siyasetçi Kurz’un oturacağı tahmin ediliyor.
Seçimden sonra ülkenin yeni başbakanı olarak gösterilen Kurz ise hem partisi hem de kendisine yönelik suçlamaları bertaraf etmek için bilindik bir yola başvurdu.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA TEPKİLER
İslam dininin yasalarca tanındığı Avusturya’da Müslümanları temsil eden Avusturya İslam Cemaati Başkanı (İGGÖ) Ümit Vural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başörtüsü yasağı tartışmalarına tepki göstererek, din ve vicdan özgürlüğünün yasalarla güvence altına alındığı bir ülkede öğrenci ve öğretmenlere yönelik başörtüsü yasağı vaadinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Son Dakika Dünya Haberleri için aşağı kaydırın.