İstanbul Ataşehir'de SAS Holding yönetim kurulu üyesi Sibel Koçan'ın para sevkiyatı yaptığı sırada başından vurularak öldürülmüştü. Gaspçılar Koçan'ın elindeki 3 milyon 300 bin lira bulunan çantayı alarak kaçmıştı. Sibel Koçan’ın öldürülmesinden sonra yine aynı holdingin yöneticilerinden Süleyman Aydın da evinde ölü olarak bulunmuştu. Türkiye’nin gündemine oturan cinayetin ardından SAS Holding’de çalışan ve şirketten paralarını alamayan mağdurlar Anadolu Adliyesine gelerek şirket yöneticileri hakkında şikâyette bulundu.
SİBEL KOÇAN HASTANEYE DAHİ GÖTÜRÜLMEMİŞ
Sabah Gazetesi’nde yer alan habere göre Savcılığa verilen şikayet dilekçesinde cinayet ve şüpheli ölümle ilgili çarpıcı iddialar ortaya atıldı. Şoke eden detaylara yer verilen dilekçede, şüphelilerin örgüt kurma suçunu işleyerek eylem birliği içerisinde hareket ettikleri söylendi. Sibel koçanın gaspçılar tarafından öldürülmesi olayına da yer verilen dilekçede, Koçan'ın hastaneye dahi götürülmediği, kanlar içinde yerde yattığı sırada kardeşi Sema Koçan'ın kendisine hiçbir soru yöneltilmemesine rağmen polislere 'Benim bu şirketle hiçbir ilişiğim yok, ben bu şirkette çalışmıyorum' dediği anlatıldı.
DÜZENLİ OLARAK ÇALIŞAN KAMERALARIN OLAY GÜNÜ ÇALIŞMAMASI ŞÜPHE UYANDIRICI
Savcılığa verilen dilekçede ise düzenli olarak çalışan güvenlik kameralarının cinayetin işlendiği gün çalışmamasının şüphe uyandırıcı olduğuna dikkat çekildi. Savcılık dilekçesinde Sema Koçan'ın kameraların tamir edilmesi amacıyla gelen görevlilerle tartışma çıkardığı ve kovduğu aktarıldı. Dilekçede olaydan 4 gün sonra Sema Koçan'ın SAS Holding'in avukatlığını yapan Bekir Aydın'la şirkete gittiğine ve şirketten çok sayıda valiz ve evrak çıkarttıklarına da yer verildi. Savcılığın olay ile ilgili incelemesi ise hali hazırda devam ediyor.