Çocukken amcasının tarafından tecavüze uğrayan, kocasının da geneleve sattığı Ayşe Tükrükçü'nün yürek burkan hikayesi.
Amcası Tarafından Tecavüze Uğrayan, Kocası Tarafından Geneleve Satılan Bahtsız Ayşe'nin Hikayesi
Çocukken amcasının tarafından tecavüze uğrayan, kocasının da geneleve sattığı Ayşe Tükrükçü'nün yürek burkan hikayesi.
Hayatta bazen en kötü şeyleri hep bizim yaşadığımızı düşünür, adeta boğulacak gibi oluruz. Ancak bir takım hayatlar var ki, tüm kötülüklerin, çaresizliğin içinden kopara güçlü bir abide gibi karşımızda durur.
Ayşe Tükrükçü'nün tüm zorluklara karşı gösterdiği güç mücadelesinin öyküsünü anlatacağız.
Ayşe, Gaziantepli gurbetçi bir ailenin kızı. Ailesi ablası ile beraber Ayşe'yi Gazianantep'te bırakıyor ve yanlarına 2 erkek çocuklarını alıp Almanya'ya geri dönüyor.
Ailesi bir müddet sonra Ayşe'yi yanına alıyor. Yaşı daha yedi iken sevgisiz bir yuvada yeni hayatına adapte olmaya çalışırken çalışırken babası "yemeğin tuzu az" diye annesini dövüyor, anne ise sinirini çıkarmak için çocukları dövüyor. Nefret, şiddet, sevgisizlik ne ararsanız var. Bir müddet Gaziantep'teki babaanneden "Çocukları benden aldınız, yapayalnız kaldım. Bari birini gönderin" diye mektup gönderince Ayşe gerisin geriye dönüyor. O gidişin ardından Ayşe'nin kabusu başlıyor.
Gaziantep' geri döndüğünde Ayşe'nin amcası Ayşe ile kendi çocuklarını Antalya'ya tatile götürüyor. Orada da Ayşe'yi tecavüz ediyor!
Memleketlerine geri döndüklerinde tacizci amca, "Konuşursan seni öldürürüm" tehditleriyle Ayşe'yi susturuyor. Etraftakilere de “Yazık! Bu öksüz, babası yok” sözleriyle yalan bir sevgi gösterisi yapıyor.
Ayşe'yi durumdan habersiz babası Almanya'ya götürüyor. Fakat çile burada da bitmiyor. Babasının şiddetine maruz kalan Ayşe en sonunda yetiştirme yurduna alınıyor. Burası, Ayşe'nin belki de hayatında en mutlu olduğu günler...
Ayşe, 16 yaşında yurttan çıkınca ailesinin yanına geri dönmeye mecbur kalıyor. O zaman da tacizci amcasının kızı Şengül "Evet, Ayşe'ye babam tecavüz etti" diyor ailesine. Tabii ki hiçbir şey değişmiyor.
Almancası olduğu için bir avukatın yanında işe başlıyor Ayşe. Bahri ile de orada tanışıyorlar.
"Akraba ziyareti" diye diyar diyar dolaşıyorlar Bahri'yle ancak akrabaların tamamı erkek. Ziyaretlerden önce de Bahri, Ayşe'ye "saçını başını yaptır, güzel giyin" diye tembih veriyor. Meğer o Bahri'nin akraba diye tanıttığı adamlar, genelev sahipleriymiş.
Bahri, Ayşe'ye "evlilik için lazım" diye tonla kağıt imzalatıyor. Aslında o kağıtlar, Ayşe'nin geneleve satıldığının belgesi!
Böylece Ayşe kocası tarafından Mersin Genelevine satılıyor. Kaçmak istiyor, fakat kurtulamıyor. Ayşe, Türkiye'de yedi genelevde çalışmaya mecbur kalıyor.
Ayşe, her genelev kadını gibi 365 gün boyunca çalışıyor. Regl döneminde bile tamponla kanı durdurup çalışmaya mecbur bırakılıyor. Ayşe bazen günde 60-70 adamla beraber olmaya mecbur kalıyor.
Ayşe, insanlık dışı koşullarda çalıştığını belirterek, "Bir kadın, o haldeki bir erkekle yatmaz, yatamaz! Yüreği kaldırmaz. Ama erkekler yatabiliyor. Adam geliyor seninle yatıyor. Sonra, “Kızım, sen niye orospu oldun?” diyor. “Kızım” diyor, çünkü kızı yaşındayım." diyor.
Ayşe, onu bu hayata sürükleyen ailesine geneleve girdikten sonra ''Namussuz dedin, orospu dedin, işte şimdi orospu oldum! Ali Rıza’nın 9 yaşında bilmem ne yaptığı kızın, şimdi vesikalı çalışıyor. Gel gör istersen!” diye haber veriyor.
Ayşe ile genelevde kendisine aşık olan birisi evlenmek istemiş fakat bu iş öyle kolay değil. Emniyet, "Genelevden çıkarken düğün yapacaksın, videoya çektireceksin." şartını istiyor.
Ayşe ise o süreci "Videocu para, kına para, pasta para, en çok zoruma giden da imamın aldığı 30 bin lira oldu. Ama sonunda düğün oldu." sözleriyle anlatıyor.
Son kocasından boşandıktan sonra hastanelerin acil servislerinde sabahlamak, restoranların artıkları ile beslenmeye mecbur kalmış...
Hayatının bir dönemini sokaklarda geçiren Ayşe, bir insan olarak kimsesizliğin ne demek olduğunu çok iyi bildiğini söylüyor. Bu sebepten koca gönüllü Ayşe, gece kimsesizler için çorba yaparak dağıtmaya başladı. İlçe ilçe gezerek sokaklarda, banklarda, derme çatma yerlerde yatanların yanına çorba bırakmış.
Ayşe Tükrükçü şimdi ne yapıyor biliyor musunuz? Çorba ile başlayan bir gönüllü eylemini daha da ileri götürerek kimsesizlere yardım eli uzatıyor.