Asıl adı Mahmud Ahi Evran bin Abbas olan Ahi Evran, 1171 yılında İran’ın Batı Azerbaycan tarafında bulunan Hoy kasabasında doğmuştur. Lakabı "dinin yardımcısı" anlamına gelen "Nasiruddin" olan Ahi Evran, Herkesin korkup kaçtığı "evran" denen büyük bir yılanın onu görünce sakinleşmesi ve itâat etmesi dolayısıylaa "Evran" diye anılmıştır.
Çocukluğu ve tahsil hayatı Azerbaycan'da geçen Ahi Evran daha sonra Horasan ve Maveraünnehir bölgesine gelip o yöredeki büyük üstadlardan dersler almıştır. Ahmet Yesevi'nin talebelerinin sohbetlerinde bulunan Ahi Evran, Hacı Bektaş Veli ve Mevlana ile aynı dönemde yaşamıştır.
Alim Fahrettin Razi’den fen ve dini ilimleri öğrenen Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışmış ve ondan ders almıştır. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tıp alanında derin bir alim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir veli olan Ahi Evran, Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen alperenlerdendir.
Anadolu’da özellikle esnafa İslamiyeti anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için nasihatte bulunan Ahi Evran, hocası Evhadüddin Kirmani’nin kızı Fatma Bacı ile evlenmiştir. Hocasının vefatından sonra O’nun vekili olan Ahi Evran'ın asıl işi debbağlık yani deri işlemeciliğidir. Kayseri’de bir debbağ atölyesi kuran Ahi Evran, sanat sahibi kimseler arasında çok sevilmiştir.
Moğol istilasından kaçarak Anadolu'ya gelen sanatkar ve tüccarların dayanışmasını sağlayan Evran, onlar arasında bir birlik oluşturarak kaliteli mal üretmelerini teşvik etmiştir. 32 çeşit esnaf ve sanatkarı teşkilatlandıran Ahi Evran, onların lideri olmuştur.
Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Osmanlı Beyliği'nin cihan devleti haline gelmesindeki önemli teşkilatlardan Ahilik teşkilatının kurulmasında ve yayılmasında önemli rol oynayan Ahi Evran, daha sonra Kırşehir'e yerleşerek vefat edinceye kadar burada yaşamıştır.
Ömrünün sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devletindeki taht mücadelelerine karışmış ve II. İzzeddin Keykavus tarafını tutmuştur. Mevlana ve çevresi ile siyasi ihtilafa düşen Ahi Evran'ın bu ihtilafta da Mevlana'nın oğlu Alaeddin Çelebi yanında olmuştur. Mevlana'nın diğer oğlu Sultan Veled'in, Ahi Evran'ın ölümü üzerine yazdığı rubaide geçen ay tutulmasına dayanarak 12 Nisan 1261'deki meydana gelen parçalı ay tutulması aynı zamanda Ahi Evran'ın ölüm günüdür.