Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ev sahipliği yapan Alanya Kalesi içindeki bulunan Tophane Mahallesi, herkesin ilgisini çekiyor.
Tarihi kiliselerin yanı başında Müslümanların ibadet ettikleri mescit ve camilerin de bulunduğu mahalle, hoşgörünün de simgesi olarak da isimlendiriliyor.
TURİSTİK DEĞERİNİN DAHA DA ARTACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR
En gösterişli dönemini Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın Tophane Mahallesi sınırları içinde Kızılkule, Tersane ve Tophane'yi inşa etmesiyle yaşayan Birinci Derece Arkeolojik, Doğal, Tarihi ve Kentsel Sit Alanı olan Alanya Kalesi, Koruma Amaçlı İmar Planı'nın 1999'da yürürlüğe girmesi ile koruma altına alındı.
Tersane ve Kızılkule çevresinde "Denizcilik ve Gemi Müzesi Projesi" yapılan mahallenin sakinleri ise bölgenin turistik değerinin daha da artacağına olanak veriliyor.
1530'UN EN KALABALIK MAHALLESİ
Alanya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nimet Hacıkura, mahallenin tarihi ile cazibe merkezi haline geldiğini ifade etti.
Mahallede bulunan evlerin restore edilerek tarihi dokunun gelecek nesillere aktarıldığına dikkat çeken Hacıkura, "Mahalle, 1523 tarihli Piri Reis'in Akdeniz haritasında, konut alanı olarak görülmektedir. Hatta 1530'da en kalabalık mahalle olarak kayıtlara geçmiştir. 219 hane, bin 141 nüfusu olduğu belirtilmiştir. 1600'lü yıllarda ise Evliya Çelebi burada ulaşımın katırlarla sağlandığını yazmış." dedi.
Mahallenin geleneksel Alanya evleri ile büyüleyici bir niteliğe sahip olduğunun altını çizen Hacıkura, son derece eğimli bir arazide kurulmuş olan evlerin tümünün denize baktığını söyledi.
Doğal su kaynağı olmaması nedeni ile her evin kendine ait bir su sarnıcının olduğunu söyleyen Hacıkura, bölgeye özgü yapısı bulunan evlerin Antalya Valiliğinin desteği ile restore edildiğine dikkat çekti.
"TARİH KOKAN BİR YER"
Tophane Mahallesi Muhtarı İbrahim Yücel (56) ise 800 yıldır önece atalarından bu yana mahallede yaşamaya devam ettiklerini söyledi.
Alanya'nın ilk yerleşim yeri mahallenin, tarih kokan bir yer olduğuna dikkat çeken Yücel, "Bozulmamış. Kızılkulesi, Tersanesi, Tophanesi ve evleri duruyor. Tarihi camileri, kiliseleri var. Sayıları 450'yi aşan sarnıç var. Rum ve Türkler birlikte yaşamışlar. Karışık yaşamışlar, hiçbir ayrım yoktu. Evler aslına uygun şekilde yapıldı. Mahalleyi değerli kılan tarihi yapıların yanı sıra kendine has bir de plajı var. Şehrin içinde sakin bir yer, kafa dinlenecek bir yer." dedi.
"BETON YIĞINI EVLER YERİNİ TAŞ EVLERE BIRAKIYOR"
Mahallede yaşayan 62 Ali Görücü ise eşinin Tophaneli olduğunu, kendisinin de 28 yıldır burada kafe işlettiğini söyledi.
Tophane'nin tarihle iç içe olduğuna dikkat çeken Görücü, "Sakin, deniz, tarihle iç içe. Burada yaşamanın bir özelliği var. Beton yığını evler yerini taş evlere bırakıyor. Burada rahat rahat oturup çay içebiliyorsunuz, aşağı daha bunaltıcı." dedi.
Mahalle sakinlerinden 30 yaşındaki Hamit Can Alaşkan ise 20 yıldır Alanya'da yaşadığını, Tophane'nin doğal güzelliğinin kendisini mahalleye çektiğini belirterek, "Şehir içinde eskiyi yaşıyormuş gibi bir hava var. Tarih kokuyor. Burada yaşamı seviyorum ve yaşamaya devam edeceğim." ifadelerine kullandı.