AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gerçekleştirilen MYK sonrası yayınlanan bildiriye ve birçok konuya dair açıklamalarda bulundu.
Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"MYK'mız kayıtsız ve şartsız bir şekilde bu bildiriye karşıdıBildirinin neye hizmet ettiğini biliyoruz. Tek hizmet etmediği şey, Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türkiye'nin demokrasisi, sivil siyasetidir. Bunun hiçbir tarafında masumiyet yoktur. "Bildiri normal" diyenler demokratik iklimi zehirliyor
Zamanlamasındaki anormalliği herkes görüyor. Muhtıra siyaset mutasyona uğramıştır. Ses çıkmasaydı emekli askerler muhtıra vermiş olacaktı. Zaman ayarlı bir provokasyonla karşı karşıyayız . Yaptıkları Türk Silahlı Kuvvetleri'ni istismardır. Bundan sonra kirli bir teşebbüsle anılacaklardır. Bu kadar sayıda askerin bir araya gelerek bildiri yayımlaması her demokraside anormaldir. Bunu normalleştirmeye çalışanlar zımnen buna destek vermektedir."
"BUNLARIN YAZILIMINDA DEMOKRASİ BİR VİRÜSTÜR"
Böylesi bir bildiri karşısında, 'Buna bu kadar tepki vermeye ne gerek var' diye konuşanlar esasında geçmişteki geleneği sürdürerek demokratik iklimi zehirleme teşebbüsünün bir parçası haline geliyorlar.
Bunların yazılımında demokrasi bir virüstür, muhtırayı ise bir aşı olarak kabul ederler.
"TÜRKİYE KARŞITI ÜLKELERDEKİ SEVİNCİ GÖRÜYORUZ"
Zaman ayarlı siyasi krizler olurdu. Doğu Akdeniz'deki Libya'daki durumlara bakın tam bu zeminde salı günü AB'nin ziyareti varken zaman ayarlı bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bütün dünyaya '104 emekli amiralden Türk hükümetine bildiri' diye haber geçiyor. Kimi sevindiriyor bu? Yunan medyasını görüyoruz. Türkiye karşıtı ülkelerdeki sevinci görüyoruz. Her demokrasi, demokratik toplum bunun anormal bir durum olduğunu tespit ederek, buna karşı tavır alır. Bunu sıradan göstermeye çalışanların aslında buna zImnen destek vermeye çalışmasıdır. Bu son örnekte olduğu gibi devlet size görev yetki vermiş ve siz görev süreniz boyunca takdir edilerek bir yere gelmişsiniz.
"BU YAPTIKLARI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'NE SAYGISIZLIKTIR"
Bu yaptıkları Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saygısızlıktır. Millete saygısızlıktır. Türkiye'nin demokrasisi korunsun diye verilen sıfatların her şeyden önce bu devlete ve millete saygısızlıktır. Görev döneminde yaptıkları başarı ile anılmaları gerekirken bu şekilde anılacak şekilde tavra girmeleri kendilerine bir suikasttir. Tepki gösterildikten sonra bunu bilmiyormuş gibi davranmalarının hiçbir tutarlı yanı yoktur."
"BUNU SAVUNANLAR İMZALAYANLARDAN DAHA ZARARLIDIR"
Tepki gösterildikten sonra bunu bilmiyormuş gibi davranmalarının hiçbir tutarlı yanı yoktur. Sinsi ve kurnaz yaklaşımla kayda geçmiş olur. Bunu savunanların bildiriyi imzalayanlardan daha zararlıdır. Bunun sınırı ve tahrip gücü demokrasiyi zehirlemeye çalışanların diğerlerinin desteğiyle olur. Geçmişte de gördük bunu, şimdi de görüyoruz.
"ASIL GÜNDEMİ DEĞİŞTİRENLER BİLDİRİYİ YAZANLAR"
Sonra çıkmış ana muhalefet partisi, AK Parti gündem değiştirmeye çalışıyor diyor. Gündem değiştirmeye çalışanlar bildiriyi yazanlar. Keşke bütün partiler karşı çıksaydı. Demokrasiden taviz vermemek gerekir, bunun partisi olmaz. Bazı partiler muhtırayı aşı gibi algılıyor.
Emekli olmuş kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma hakkı yoktur. Kahraman Deniz Kuvvetlerinin mavi vatanı korumak için gösterdiği çabayla gurur duymak gerekmiyor mu? Ama bunlar bildiri yayınlıyor. Doğrudan, Cumhurbaşkanlığı makamını, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ni hedef alan bir bildiridir. Yargı sürecini yakından takip ediyoruz."