Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonunun 68'inci Oturumu için geldiği New York'ta düzenlenen etkinliklerde önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Göktaş, Bakanlık ile Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) tarafından organize edilen "Türk ve Yabancı Kadın Liderler ve STK Başkanları Buluşması" ile iftar programına katıldı. Katıldığı etkinliklerde yaptığı konuşmada, Filistin halkının maruz kaldığı adaletsizliğe dikkat çeken Bakan Göktaş, tüm dünya ülkelerini bu duruma karşı seslerini yükseltmeye ve Filistin halkının daha parlak, daha barışçıl bir geleceği için birlikte durmaya çağırdı. Filistin meselesinin insanlık onuruna yapılmış bir saldırı olduğunu vurgulayan Bakan Göktaş, bu konuda uluslararası toplumun daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Türk ve yabancı kadın liderlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya geldiği buluşmanın, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda önemli bir platform olduğunu belirten Bakan Göktaş, kadınların toplumda daha etkin bir rol oynaması için çaba harcanması gerektiğini vurguladı.
Son 21 yılda kadına yönelik önemli ilerlemeler kaydedildi
Türkevi'nde, moderatörlüğünü Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat'ın gerçekleştirdiği programda konuşan Göktaş, Filistin gibi çok sayıda ve yıkıcı krizlerle karşı karşıya olunan bu dönemde kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının her zamankinden daha önemli olduğunu belirtti. Gelecek nesiller için daha güvenli bir dünya sağlamanın tek yolunun kadınların ve kız çocuklarının haklarını korumak ve onları hayatın her alanında güçlendirmek olduğunu aktaran Bakan Göktaş, "Kadınların onurlu işlerde çalışabilmesi, üst düzey yönetim pozisyonlarında yer alabilmesi, medyada güçlü temsil edilebilmesi, karar alma süreçlerine katılabilmesi ve toplumda genel olarak ön plana çıkabilmesi yönündeki tüm çabaları canıgönülden kutluyorum." diye konuştu.
Türkiye'de son 21 yılda anayasa ve kanunlarda kadına yönelik önemli ilerlemelerin kaydedildiğini ifade eden Göktaş, şunları söyledi:
"Anayasanın 10. maddesinde yapılan değişiklikle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığı güvence altına aldık. 2002'de yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanunu'nda, kadınlarla erkekler arasındaki ayrımcılığı sona erdirmeye yönelik önlemleri içeren düzenlemeler yaptık. Kadınların ve kız çocuklarının eğitim ve istihdama katılımını destekleyen faaliyetleri hızlandırdık. Ailede ve toplumda kadını erkekle eşitleyen, kadın emeğini görünür kılan yeni düzenlemeleri hayata geçirdik. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun ile şiddet, ihmal ve istismara karşı mücadelemiz güçlü bir hukuki zemine kavuşmuştur."
Kadının sosyal statüsü artacak
Eğitimin, kadının sosyal statüsünü artırmanın yanı sıra aile içindeki rolünü güçlendirdiğini vurgulayan Göktaş, "Türkiye'de kadınların ve kız çocuklarının eğitim ve öğretimine destek olmayı önceliklendiriyoruz. Kadınların okuryazarlık düzeyini artırmak ve kız çocuklarının okullaşma oranını yükseltmek için önemli adımlar attık. Kadınların iş-yaşam dengesini sağlamalarını destekleyen çeşitli tedbirleri hayata geçirdik." şeklinde konuştu. Ayrıca, doğum ve ebeveyn izni gibi konularda önemli düzenlemeler yapıldığını ve evde bakım desteği, kreş desteği, işyerlerinde kreş zorunluluğu, sigorta primi destekleri, yarı zamanlı çalışma, esnek çalışma gibi uygulamalar ve teşvikleri hayata geçirdiklerini belirtti. Bu adımların, kadınların iş hayatına katılımını ve aile içindeki rolünü güçlendirmeyi amaçladığını vurgulayarak şunları söyledi::
"Mesleki Eğitim Kursları, İşbaşı Eğitim ve Girişimcilik Eğitim Programları ile kadınların iş gücüne katılmasını ve becerilerini geliştirmesini teşvik ettik. 2002 yılında yüzde 25,3 olan kadın istihdam oranını yüzde 31,4'e, yüzde 27,9 olan kadınların iş gücüne katılma oranını da yüzde 35,9'a çıkardık. Türkiye'de kadın istihdamının artmasındaki en önemli etkenlerden biri kadın girişimcilerimizin sektöre rol model olma başarısını göstermesidir. Kadın girişimcilerimizin gücüne inanıyoruz. Girişimcilik, bilgi ve deneyimle yenilikçi fikirlerin itici gücüdür. Bu konuda her türlü çaba ve gayreti önemsiyor ve bu yolda atılan her adımı gönülden destekliyoruz. Girişimciliği ekonomik büyümenin önemli bir bileşeni olarak görüyor ve kadın girişimci sayısını artırmayı hedefliyoruz. Kadın kooperatiflerini de kadın girişimciliği ve kadın istihdamı açısından benzersiz bir iş modeli olarak görüyoruz. Bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında varlıklarını artıran kadınlar, dijital teknolojilerde ve inovasyonda öncülük yaparak Türkiye'nin küresel rekabetteki konumunu güçlendiriyor. Bu bağlamda, iş gücü piyasasının değişen ihtiyaçlarını ve yeni ortaya çıkan meslek alanlarını dikkate alarak, kız çocuklarının bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında kariyer yapmalarını teşvik etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Kadını güçlendirme çalışmaları devam edecek
Göktaş, kadınların hayatın her alanında güçlendirilmesi için çaba harcadıklarını belirterek, kadınların tüm karar alma süreçlerine aktif katılımını teşvik ettiklerini ve sosyal, kamusal hayatta etkin bir rol oynamalarını desteklediklerini ifade etti. Ayrıca, kadınların sorunlarına çözüm bulunması için çalıştıklarını dile getirdi. Göktaş, "Bakanlık olarak önümüzdeki dönemde de kadının hayatın her alanında güçlendirilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğimizi, kadının gücüne inandığımızı ve onların önünü açmak için elimizden geleni yaptığımızı vurgulamak isterim." şeklinde konuşarak şunları söyledi:
"Kadınların maruz kaldığı çatışma kaynaklı şiddete karşı birlik olup sesimizi yükseltmemiz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Filistin'de kadınlar ve çocuklar her an şiddete ve vahşete maruz kalıyor. Bu zulme bir an önce son verilmeli ve çözüm için adımlar atılmalıdır. Bu noktada kadınların çatışmaların çözümünde büyük etkisi olduğunu vurgulamak isterim. Kalıcı ve sürdürülebilir barışın ancak kimsenin dışlanmadığı bir süreçten ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin de belirttiği gibi, 'Toplumun temel ve dönüştürücü parçası olan kadınların yer almadığı bir barış sürecinin başarıya ulaşması beklenemez.' Bu doğrultuda, herkesi bu adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeye ve Filistin halkının daha parlak, daha barışçıl bir geleceği için birlikte durmaya çağırıyoruz."
KADEM Başkanı Gümrükçüoğlu’ndan açıklama geldi
KADEM Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, ramazan ayının Müslümanlar için bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, bu ayın teslimiyet, özdenetim ve tefekkür ile öne çıktığını belirtti. Gümrükçüoğlu, ramazan ayının kişinin inancını derinleştirmesi ve erdemli bir yaşam sürme kararlılığını yenilemesi için bir fırsat sunduğunu vurguladı. Oruç tutan kişilerin iftar öncesi yaptıkları duaların kabul edildiğine olan inancı da dile getiren Gümrükçüoğlu, katılımcıları dünya barışı ve huzuru için dua etmeye davet etti. Etkinliğin, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, aktivistler ve iş dünyasından kadınları bir araya getiren önemli bir platform olduğunu belirten Gümrükçüoğlu, burada işbirliği fırsatları bulunduğunu, çalışmaların konuşulduğunu ve güçlü bir kadın ağı oluşturulduğunu ifade etti. Geçen yıl 10 ülkeden 25 kadınla bir araya geldiklerini ve bu yıl Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının desteğiyle etkinliğin daha da büyüdüğünü belirten Gümrükçüoğlu, KADEM'in esas aldığı temel ilkenin "Varoluşta eşitlik, sorumlulukta adalet" olduğunu kaydetti. Gümrükçüoğlu, KADEM'in kadınların eğitim, sağlık, iş dünyası, ve siyaset gibi her alanda ayrımcılığa maruz kalmadan var olmalarını sağlamak için faaliyetler yürüttüğünü ve akademik çalışmalar gerçekleştirdiğini açıkladı. Hak savunuculuğunun KADEM'in en çok önemsediği çalışma alanlarından biri olduğunu vurgulayan Gümrükçüoğlu, özellikle istismara uğramış çocuklara ve şiddet görmüş kadınlara hukuki destek verdiklerini ve şiddetin her türüyle mücadele ettiklerini belirtti. Ayrıca düzenledikleri kampanyalarla bu mücadeleyi sürdürdüklerini dile getirdi.
KADEM'in İstanbul'da 2022 yılında açılan Kadın Destek Merkezi'nin önemine de değinen Gümrükçüoğlu, kadınların buraya gelerek sorularına cevap bulabildiğini ve ihtiyaçları olan her alanda destek isteyebildiklerini ifade etti. Ayrıca 6 Şubat depreminden sonra deprem bölgesindeki 3 şehirde Kadın Destek Merkezlerini hayata geçirdiklerini aktardı ve burada binlerce kadına psiko-sosyal destek sağladıklarını ve iyi olma hallerine katkı sunduklarını belirtti.
“Bu krizlerle hiçbir ülke tek başına mücadele edemez."
Gümrükçüoğlu, KADEM'in Türkiye genelinde 55 kentte temsilciliğinin bulunduğunu ve bu şehirlerde kooperatifçilik ve girişimcilik faaliyetlerini sürdürdüklerini paylaştı.
Türkiye'nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür, Türkevi'nin açılışından bu yana birçok etkinliğe ev sahipliği yaparak neredeyse bir diplomasi merkezi haline geldiğini belirtti. BM Kadının Statüsü Komisyonu'nun 68. Oturumu'na birçok Türk sivil toplum kuruluşunun katıldığını ifade eden Özgür, "Kuruluşlarımızın New York'taki etkinliklerde öncü rol oynamalarından ve aktif katılımlarından gurur duyuyoruz." dedi. Özgür, Türkiye'nin kadın haklarına yönelik tutumunun bu etkinliklerde yansıdığını vurgulayarak, Türkiye'nin kadın ve erkek arasındaki eşitliğe ve kadınların hayatın her alanına eşit katılımına, kadına karşı şiddetle mücadeleye büyük önem atfettiğini belirtti. Ramazanın tefekkür, dua ve barış ayı olduğunu dile getiren Özgür, "Maalesef bu etkinliğimizi dünya şiddetin gölgesindeyken gerçekleştiriyoruz. Çatışmanın kadınlar üzerinde asimetrik bir etkisi bulunuyor. Ukrayna, Afganistan, Sudan, Filistin ve başka yerlerde çatışmanın kadınlar üzerindeki etkisini görüyoruz. Bu krizlerle hiçbir ülke tek başına mücadele edemez." şeklinde değerlendirmede bulundu.
Başkonsolos Özgür, ramazan ayının tüm dünyaya barış getirmesini dileyerek özellikle Gazze halkına yönelik ayrım gözetmeksizin, sistematik ve kasıtlı katliamın son bulması gerektiğini ifade etti. Konuşmaların ardından Göktaş ve davetliler iftar yaptı.