Sezen, yaptığı yazılı açıklamada, toplumun sağlığı açısından oldukça önemli bilgiler paylaşarak, yaşlılığa eşlik eden kronik hastalıkların vücudun direncini düşürdüğünü ve riski artırdığını belirtti. Halihazırda tedavisi ve aşısı bulunamayan bu salgından korunmanın en önemli yolunun özellikle yaşlılar için sosyal izolasyon olduğunu ifade ederek, "Dünya genelinde insan sağlığını tehdit eden ölümcül corona virüse yakalanan vaka sayısı 300 binin üzerine çıkarken, hayatını kaybeden hastaların sayısı 10 bini aştı. İstatistiki olarak dünyadaki ülkelerde salgın sonrası ölümlerin yaş gruplarına bakıldığında 65 yaş üstü hastalığın ağır seyretmesi ile birlikte 80 yaş civarında ölümlerin daha çok olduğu görülüyor." Şeklinde açıklamalarda bulundu. Sezen, yazısının devamında şu şekilde açıklamalarda bulundu:
"Yaşlılıkta zaman içinde fizyolojik değişiklikler oluyor, vücudun faaliyetleri de azalıyor. Sosyal hayattan ve iş hayatından çekilmekle beraber kişiler gittikçe içe kapanmaya başlıyor. Bu durumda da hem fizyolojik hem psikolojik değişiklikler ile zaman zaman eşlik eden hastalıklar vücut direncini de düşürüyor. Yaşlılık döneminde kadınlara en çok eşlik eden hastalıklar kanserler dışında osteoporoz, erkeklerde hipertansiyon, kalp hastalıkları, bunların yanı sıra her iki grupta diyabet, tansiyon, zaman zaman böbrek yetmezliği, görme bozuklukları gelişebiliyor. Bazı kaslarda güçsüzlük, fonksiyonel kayıplar olabiliyor."
"65 YAŞ ÜSTÜ TÜM BİREYLERE ZATÜRRE VE İNFLUENZA AŞILARI ÖNERİLİYOR"
Sezen, öksüren veya hapşıran bir kimsenin, sağlıklı ve yaşlı olan bir kişinin yanına gidecekse ertelemesi, gitmek zorunda ise maske takmak ve el hijyenine dikkat etmek gibi önlemler alması gerektiğini vurgulayarak, yaşlılıkta beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması ve psikolojik desteğin de çok önemli olduğunu aktardı. Yaşlılık döneminde kalsiyumu artırmanın, kemik erimesine karşı süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık, yumurta gibi besinleri tüketmek oldukça önemli olduğunu cümlelerine ekleyen Sezen, şu önerilerde bulundu:
"Düzenli doktor kontrollerine gitmek, kanser taramalarını yaptırmak, takiplerde uygun görülürse erişkin aşılaması yaptırmak sağlığın devamı için gerekli. Tuzu ve yağı azaltmak, karbonhidratı dengeli almak, et ve et ürünleri, tavuk ve balık ürünlerini ızgara ya da haşlama şeklinde tüketmek, kızartmalardan uzak durmak gerekli. Ayrıca süt, yoğurt, peynir bizim kültürümüzde olan çok zengin besin maddeleri. Yaşlılık döneminde düzenli aralıklarla belirli tahlillerin yapılması, kolesterol takibi de oldukça önemli. Gerekirse ilaç takviyeleri de yapılabilir. Mevsim sebzeleri ve meyveleri tüketmek, bol sıvı almak özellikle de su içmek çok önemli.
Yaşlılık da bebeklik gibi bir dönemdir. İmmün sisteminin de zayıflamasıyla beraber, yaşlı bireyler bazen işlerini sürdürmekte güçlük çekmekle beraber enfeksiyona yatkın hale gelebiliyorlar. Hareket azlığı da bu durumu tetikliyor. Bu nedenle, özellikle aşı ile önlenebilir hastalıklar ile mücadelenin önemi daha da artıyor. Özellikle devletimizin de bağışıklama planı içerisinde yer alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre (pnömokok) ve influenza aşıları öneriliyor. Konjuge Pnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor. Bunun yanı sıra belli dönemlerde hepatit aşılarını, tetanoz aşılarını da sorguluyoruz. Ayrıca 18-64 yaş arası erişkinlerde eşlik eden kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, diyabeti, immün sistemi zayıflatan durumu varsa yine bakanlığımız risk grubu kapsamı içerisinde aldığı için bu hastalarımıza da zatürre aşısını ücretsiz yapıyoruz."
EN ÖNEMLİ YOL: SOSYAL İZOLASYON
Dr. Özlem Sezen, Coronavirüsünden korunmanın şu anda en önemli yolunun sosyal izolasyon olduğu ifade ederek, "Bu dönemde gerekmedikçe, özellikle de yaşlılar dışarı çıkmamalı. Yaştan bağımsız olarak gerekmedikçe kalabalık ortamlara girilmemesini ve toplu taşıma aracı kullanılmamasını öneriyoruz. Bir diğer önemli konu el hijyeni. Kişiler dışarı çıktıklarında kesinlikle ellerini, gözlerine ve yüzlerine sürmemeliler," dedi.