Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doktor Sinan Bağçacı, kronik ağrıların farklı etmenlerden etkilenerek ortaya çıkan ve koruyucu refleks içeren, uzadığında ise koruyucu özelliğini yitiren bir duyumsama olduğunu söyledi.
AKUT SAFHADA KALMASI SAĞLANMALI
Ağrının ilk safhada koruduğu fakat kronikleştiğinde koruyucu özelliğinden ziyade kişinin hayatını bozucu bir etkiye neden olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Bağçacı, ‘Bu nedenle kronik ağrı ile baş etmenin en iyi yolu ağrının kronikleşmeden akut safhada yani ilk geliştiği safhada tedavi edilmesidir. Bu nedenle uzun süre şiddetli ağrı çeken kişilerin bu ağrılarının ya da uzun süre ağrıyı oluşturan etmenin devam ettiği kişilerde ağrının kronikleştiğini biliyoruz. Bu nedenle akut şiddetli hızlı gelişen ağrılarda, ağrıyı hızlıca kesmek ağrının kronikleşmemesi için en önemli nedendir’ ifadelerini kullandı.
AĞRILAR KRONİKLEŞMEDEN TEDAVİ EDİLMELİ
Ağrıların birçok durumdan etkilenebileceğini belirten Bağçacı, ‘Dini inançlar, sosyolojik düzey, sosyo-ekonomik faktörler, kişinin içerisinde bulunduğu tıbbi durumu, kullandığı ilaçlar, birtakım ek hastalıklar hepsinden etkilendiği için bütüncül olarak hastaların bu tür durumlarda değerlendirilmelidir. Ağrıyı tek bir şikayet, sendrom olarak değerlendirmektense birçok şeyin iç içe geçtiği, birçok şeyin tetikleyebileceği bir şikayet olarak değerlendirmek daha doğrudur. Bu nedenle ağrıyı şiddetli akut safhada tespit edersek mutlaka kronikleşmeden tedavi etmeliyiz. Ama kronik ağrı geliştiği zaman, ağrının kronikleştiği durumda hastaların öncelikle multidisipliner olarak birçok branşla birlikte tedavi edilmesi daha mantıklıdır’ dedi.
‘SADECE İLAÇ TEDAVİLERİ DÜŞÜNÜLMEMELİ’
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. Sinan Bağçacı, konuşmasına şu şekilde devam etti:
‘Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, ağrı bölümü, beyin cerrahisi, ortopedi, psikiyatri, iş uğraşı terapisi, sosyologlar multidisipliner yaklaşımla ağrıyı tedavi etmelidir. Kronik ağrı biraz başa çıkılması zor bir ağrıdır. Kronik ağrı içerisinde fibromiyalji, gerilim tipi baş ağrısı, bir uzvunu kaybetmiş kişilerdeki fantom ağrısı gibi ağrılar ya da migren ağrıları kronik ağrı grubu içerisinde yer alabilir. Kronik ağrıda tedavi oldukça zordur. Kronik ağrıda biz genellikle tıbbi tedaviler ve diğer yaklaşımlarla hastaların ancak yüzde 50 oranında ağrısını kesebiliyoruz. Bu nedenle kronik ağrılarda sadece tıbbi tedavi, ilaç tedavisi düşünülmemeli. Bunların yanında hastaların bütüncül olarak, sosyolojik olarak, iş uğraşı, diğer branşların yaklaşımıyla birlikte tedavi edilmesi ön plana çıkmaktadır. Kronik ağrı tedavisi oldukça zor, külfetli ve maliyetlidir. Kişilerde iş gücü kaybına ve özürlerine neden olan bir durumdur. Bu nedenle ağrıyı kronikleştirmeden her zaman hızlıca tedavi etmek en mantıklı olan yoldur.’
Ağrının ilk geliştiği zaman uzun süre bu ağrıya katlanmak gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Bağçacı, ağrının hızlıca kesilmesinin her zaman en güzel yol olduğunu aktardı.