Gözyaşlarının cilt üzerindeki etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak ağladığımız zaman lakrimal bezlerimiz gözyaşı sıvısı ile desteklenir ve bu da gözlerimize kan akışını artırarak kanlı gözlere neden olur.
Gözyaşının içerisinde bulunan tuz, suyun tutulmasına ve gözlerimizin etrafında şişliklere neden olur. Tüm yüz bölgesine daha fazla kan akışı sağlanması; gergin, kırmızı, kabarık bir yüze sebep olmaktadır.
Gözyaşları su, toksinler, lizozim, tuz, lipitlerden oluşmaktadır. Özellikle lizozim, bakterilerin giderilmesine yardımcı olan bir enzim olduğu için teorik olarak yüzdeki akne ve diğer bakterilere karşı savaşabilir. Fakat gözyaşının içeriğinde bulunan tuz ciltteki nem seviyesini düşürerek cildinizin kurumasına neden olabilir.
Uzun süre ağladıktan sonra gözlerinizin balon gibi şişmesinin iki nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerden ilki; gözyaşlarınızdan gelen su, her iki taraftaki tuz konsantrasyonunu dengelemek için yarı geçirgen bir zardan göz çevresindeki dokuya akar. Bu da gözlerinizin şişkin görünmesine neden olur.
İkincisi ise, gözlerinizdeki ve göz çevrenizdeki kan damarlarının genişlemesi şişmeye neden olabilir. Çok fazla gözyaşı üretiyorsanız, yakında bulunan kan damarları göz bölgesine kan akışını arttırmak amacıyla genişlemeye başlar.
Ağlamanın kalıcı etkileri ve cilde olan etkileri üzerine daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmasına rağmen uzmanlara göre ağlamanın stresi azalttığı kanıtlandığı için stres kaynaklı cilt sorunlarına da iyi geleceği düşünülmektedir.
Aynı zamanda, duygusal ağlama, kortizol gibi strese sebep olan hormonların vücuttan atılmasına yardımcı olduğu için erken yaşlanma belirtilerini de azaltabileceği iddia edilmektedir.