Omicron varyantını “endişe veren varyant” olarak değerlendiren DSÖ’ye rağmen bazı uzmanlar söz konusu varyant ile birlikte Covid-19 ‘un bitebileceğinin altını çiziyor.
Danimarka Devlet Serum Enstitüsü'nün baş epidemiyologu Tyra Grove Krause, gerçekleştirilen son araştırmada Omicron'da hastaneye yatış riskinin Delta varyantının yarısı kadar olduğunu belirtti.
Omicron'un salgının sonu olabileceğini ifade eden Kruse, "Çalışmamıza göre, Omicron nedeniyle önümüzdeki bahar aylarında küçük çaplı vaka artışı olacak. Ancak, yükseliş durduğunda eskisinden daha iyi bir yerde olacağız.” şeklinde konuştu.
University College London'da Genetik Enstitüsü Müdürü olarak görev yapan Francois Balloux de "Neredeyse sona yaklaştık" ifadesini kullanarak özellikle Avrupa’da baharla birlikte pandeminin sona erebileceğini söyledi.
Omicron bağışıklığı artırdı.
ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde Baş Araştırmacı olarak çalışan İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz, “Aralık ayında durumun bu noktaya geleceğini biliyorduk. Omicron ile birlikte pandeminin bitişinin hızlanacağını öngörmüştük” diye konuştu. Unutmaz, Omicron ile birlikte çok fazla insanın kendi bağışıklığını kazandığını ifade ederek, “Bunun iki temel nedeni var. Birincisi aşılanmanın çok yüksek oranlara ulaşması, ikincisi de Omicron’un çok bulaşıcı olması. Öyle ki aşı olanlar bile Omicron’a yakalandılar. Ama ağır hastalıklar ve ölümler çok düşük kaldı. Bunun da esas nedeni daha önce Omicron’a karşı bağışıklık oluşmuş olması. Özetle milyon düzeyine ulaşan vakalarda ölümler orantısal olarak artmadı. Omicron çok fazla insanı enfekte ettiği için kendi bağışıklığını oluşturmuş oldu. Aşısı eksik olanların da bir kısmı hayatını kaybetti.”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Şener ise gelebilecek yeni tip virüslere hazırlıklı olunması gerektiğini belirtirken, “Omicron çok bulaşıcı bir varyant. Bu nedenle aşılamayla yapmaya çalıştığımız sürü bağışıklığına olumlu katkı yaptı. Aslında bu da en zoru… Ama her ne olursa olsun doğada yani hayvanlar arasında dolaşımı devam edecek olan varyant riskinin bitmesi mümkün değil. Bu aşamadan sonra olası yeni tip virüsler ve varyantlara karşı hazırlık yapmalıyız.” İfadelerini kullandı.
İlk kez gripten daha düşük
2020 yılında ve 2021’in başlarında koronavirüsle ilgili yaşanan en büyük tedirginlik, virüsün gripten daha ölümcül olduğuydu. 2020’nin sonlarına doğru Lancet Respiratory Medicine dergisinde yayımlanan bir raporda, hastanede yatan koronavirüs hastaları arasındaki ölüm oranının grip hastalarından neredeyse üç kat daha yüksek olması belirtiliyordu. Yapılan söz konusu araştırmadan birkaç ay sonra Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus Covid-19 ile gribi karşılaştırarak, "Covid-19'un ölüm oranının gripten 10 kat daha fazla olduğu tahmin edilmekte" ifadesini kullanmıştı. Fakat bugün geldiğimiz noktada Covid’den ölüm riski, ilk defa gripten kaynaklanan ölüm oranının altına indi.
Daily Mail’in İngiltere’deki koronavirüs verilerini referans alarak hazırladığı analize göre, Covid’in gripten daha az ölümcül olduğunun vurguladı. İncelenen verilerde koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin oranı, grip virüsünden vefat edenlerin oranının 2-3 kat altında olduğu belirtildi.
East Anglia Üniversitesi, Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Profesör Paul Hunter her an her şeyin tersine dönebileceğini altını çizerek “Artık Covid'in gripten daha az ölümcül olduğunu söylemek mümkün. Ama başka bir varyant ortaya çıkarsa her şeyi tersine çevirebilir.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Derya Unutmaz ise yaşanan bu durumu “Çok önemli bir gelişme” olarak değerlendirdi ve şu açıklamalarda bulundu: “Delta ile bu azalmayı görmeye başlamıştık. Aşıların yaygınlaşmasıyla Delta'daki ölüm riski 5-10 kat düşmüştü. Ama buna rağmen yine de gribe göre yüksekti. Delta fırtınası sırasında ölüm oranları 1000’de 1 düzeyindeyken, gripte 5 binde 1 civarındaydı.”