GDELT Project'in kurucusu Kalev Hannes Leetaru, yapay zekanın yanlış bilginin dolaşıma sokulmasına olan etkisini tüyler ürpertici olarak nitelendirdi. İşte detaylar...
Algoritmalar, yeni ortaya çıkan arama motorları ve yapay zeka, her gün bombardımanına uğradığımız bilgilerin kontrolünü ele geçiriyor. Telefonların ve diğer dijital materyallerin algoritması 7 gün 24 saat çalışıyor.
“Amaçları kışkırtmak”
Dünya çapındaki çevrim içi ve basılı medyanın tüm haberlerini tarayarak, bilginin tüketicilere eriştirilme sürecini izleyen ABD merkezli GDELT Project’i 1979 yılında kuran Leetaru, güncel olayların dezenformasyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Kalev Hannes Leetaru, "Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ölçüde özel şirketler, değerleri ve dünya çapında neyin kabul edilebilir olduğunu belirledi. Örneğin 'Gazze'yi destekliyorum' derseniz (algoritma) bu içeriği, ön plana koymayacak veya sizinle karşıt görüşteki kişilerin akışına düşürecektir. Amaçları insanları bilgilendirmek değil kışkırtmak" ifadelerini kullandı.
“Bunları üretmesi tüyler ürpertici”
Yanlış bilginin hızlıca yayılmasında üretken yapay zekanın etkisine değinen Leetaru, "Yapay zekanın bir insanın elinden çıkmış gibi resim ve yazı üretebilmesi tüyler ürpertici. ABD ve diğer yerlerdeki özel firmalar, dünya çapında kabul edilebilir bilgi ve değerleri tanımlıyor" diyerek kültürel yargıların dayatılmasına işaret etti.
“Bunları unutuyoruz”
ABD’li uzman Leetaru, "Yapay zeka araçlarının kötü ifadeler kullanması için oluşturulan araçların, Amerikalı değerleri yansıtan ABD'li firmalar tarafından yapıldığını unutuyoruz" ifadesini kullandı.
(AA)