Meyan kökü, ya da bilimsel adıyla "Glycyrrhiza glabra," tatlı bir bitki köküdür ve genellikle "likirit" ya da "yer elması" olarak da bilinir. Anavatanı Akdeniz ve Batı Asya'dır, ancak dünya çapında yetiştirilmektedir. Tatlandırıcı ve bitkisel ilaç olarak kullanılan bir bitkidir. Genellikle şekerleme, içecek ve tıbbi ürünlerde tatlandırıcı olarak kullanılır. Meyan kökünün özü, tipik olarak 50 kat daha tatlı olan glikozit glisirizin içerir. Ayrıca, anti-inflamatuar ve antiviral özelliklere sahiptir ve geleneksel tıpta çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Meyan kökü birçok hastalığa deva
Çin tıbbında kullanılan meyan kökünün anti-enflamatuar ve anti-viral özellikleri de bilimsel çalışmalarla destekleniyor. Evliya Çelebi'nin de 70 çeşit faydası olduğunu vurguladığı meyan kökü bir çok derdin dermanı oluyor. Meyan kökünü, boğaz ağrısı, mide ülseri, bronşit ve çeşitli cilt hastalıkları gibi sağlık sorunları için doğal bir tedavi yöntemi olarak görülmektedir.
Şekerden 30-50 kat daha tatlı
Tatlandırıcı Olarak Kullanımı: Meyan kökü, şekerden 30-50 kat daha tatlıdır ve bazı şekerlemelerin, özellikle de likirit şekerlerinin yapımında kullanılır. Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, şifalı bitkinin faydalarını hakkında bilgiler verdi.70 derdin devası olarak bilinen meyan kökünün faydalarını sıralayan Karabulut, ‘‘Tıbbi tatlandırıcı ve geleneksel kullanımları için yaygın olarak kullanılan meyan kökünün içerdiği bileşenler nedeniyle birçok sağlık yararı olduğu bilinmektedir. Özellikle öksürük, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, mide rahatsızlıkları, astım ve sindirim sorunları gibi rahatsızlıkları hafifletmek için tercih edilmektedir’’ diye konuştu.
Çin tıbbında da yer almaktadır
Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan bileşenler içeren bu kökün iltihaplı durumların hafifletilmesine yardımcı olabileceğini de dile getiren Karabulut, "Geleneksel Çin Tıbbında, ağızdan meyan kökü solüsyonu bronşit, soğuk algınlığı, öksürük ve üst solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek için reçete ediliyor. Ayrıca epigastrik kramp, dalak ve mide sorunları, kusma, ishal ve soğuk eller ve ayaklar gibi sorunları tedavi etmek için kullanılıyor. Ayrıca, soğuk algınlığı, ateş, baş ağrısı, ağız kuruluğu, öksürük ve boğaz ağrısı, Tozu ile tedavi ediliyor. Granül ile dalak ve mide asit yetersizliği, gevşek dışkı ve iştahsızlık tedavi ediliyor’’ şeklinde önemli açıklamalarda bulundu.
Doğu anadolu’da çokça tüketilmektedir.
Evliya Çelebi tarafından 70 çeşit faydasının olduğu belirtilen meyan kökü bitkisinin Sultan III. Mehmed için hazırlanan tıp risalesinde altı önemli ilaç arasında gösterildiğini de belirten Prof. Dr. Karabulut: "Bunaltıcı yaz sıcaklarında yolunuz Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ya da Şanlıurfa'ya düşerse, örneğin Ulu Camii civarlarında sırtladıkları bakır güğümlerde buz gibi, insanın içini serinleten şerbet satan geleneksel kıyafetler giyinmiş satıcılara denk gelirsiniz. Bu şerbet sizin bildiğiniz şerbetlere benzemez. Hem buz gibi eder içinizi, hem de şifa olur birçok rahatsızlığınıza. Sizi ıstırap içinde bırakan böbrek taşlarınızı düşürür, midenizi rahatlatır ve daha neler neler… Ramazan aylarında, özellikle de iftar saati iyiden iyiye yaklaşmışsa şerbet satıcılarının önünde kuyruklar oluşurdu.Litre litre şerbet alıp evlerine koşuşturanlar mı dersiniz, minareden yükselen ezan sesi başlar başlamaz şerbet dolu bardağı ağızlarına dikerek oruçlarını açanlar mı?’’
Pastalarınıza da ekleyebilirsiniz
Sakız, şeker, kakao ve puding imalatının yanı sıra şerbet ve kola gibi gazlı içecekler ile gıda takviyelerinde, çaylarda, tat ve koku kazandırılmak istenen tütün ürünlerinde doğal, sağlıklı gıda olduğunu vurgulayan Karabulut, 2‘Ayrıca yeraltındaki gövdesinden baharat da üretilen meyankökünden aynı zamanda sabun, krem ve maske gibi ürünlerin yapımında da yararlanılmaktadır. Yine köklerinin su ile kaynatılmasından damıtılan meyankökü balının tatlı, pasta, şekerleme ve çikolata yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Kuzey Avrupa'da tatlılara ve Çin'de ise çeşni olarak yemeklere ilave edilmektedir’’ dedi.
Faydasın saymakla bitmez
Antiinflamatuar, antioksidatif, antiviral, antiülser, antikanser, antialerjenik ve antimikrobiyal özellikleri olduğu bilinen ve başta glisirizin olmak üzere özleri ağızdan, jel ve yağ formu ile deri üzerinden ve damardan alınabilen meyankökünün, tarihî süreç içerisinde karaciğer rahatsızlıklarını, mide ve bağırsak bozukluklarını, ağız hastalıklarını ve muhtelif cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanıldığı bilinmektedir. Diyabet hastalarının gereksinim duyduğu düşük kalorili şeker ihtiyacını da karşılayabilen ve kan şekerini düşüren meyankökünün etkinliği soda ile karıştırıldığında artış kaydetmekte, ağız yaralarına şifa olan bitki bütün bunlara ek olarak da mide ve bağırsak sistemini temizlemekte, ayrıca böbrek hasarına karşı da savaşmaktadır. Vücuttaki iltihaplı hücreleri temizlemekte, nemlendiricilik özelliği ile uzamasına katkı sunduğu saçlara ve cilde parlaklık vermekte, derideki leke ve ölü hücrelerin temizlenmesine katkı sağlamaktadır.
Eski çağlardan beri hastalıklarda kullanılıyor
Eski çağlardan itibaren sıtma türü rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülen, kış aylarında kuru öksürük ve balgam türü yaygın sorunların giderilmesi için kullanılan, astım ile bronşite iyi gelen ve bağışıklık sistemini takviye eden, iştah açıcı ve kuvvetlendirici olan meyankökünden yapılan çay solunum ve sindirim sorunlarına iyi gelmektedir. Kramp önleyici ve hazmettirici olan bitki aynı zamanda kabızlığa iyi gelmekte, kemik ve eklem ağrılarını dindirmektedir. Stresten kaynaklanan sinir, gastrit ve ülser türü rahatsızlıklarla mücadele etmekte, hemoroid ve gıda zehirlenmesi gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kadınların menopoz ve regl dönemlerini rahat geçirebilmelerini sağlamakta, regl öncesi ağrı ve şişkinlikleri azaltırken menopoza bağlı hormonal dengesizlikleri gidermektedir. Yine yaz aylarında terleme, düşük tansiyon, halsizlik ve yorgunluk belirtilerini ortadan kaldırmaktadır.