Geçen gün Bingöl'den Tatvan'a gitmek için havalanan Cougar türü askeri helikopter düştü. Kaza sonucunda; 11 asker şehit düştü, iki asker de yaralandı. Kazanın akabinde uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) hem helikopter daha sonra uçak pilotluğu ve öğretmen pilotluk yaptıktan sonra sivil havayollarında da kaptan pilotluk deneyimine sahip Eyüp Turşucu, dehşet kazaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'deki pek çok kazanın araştırılma çalışmasında görev alan Turşucu bu noktada eldeki bilgilerle şu değerlendirmelerin yapılabileceğini belirtti:
''BİR ANDA ÇARPABİLİRSİN''
"Kazadan hemen sonra, hiçbir bilgi olmadan nasıl çok ileri yorumlar, çıkarımlar yapılıyor. Bu doğru değil. Ben Silahlı Kuvvetler'de pilot olarak yıllarca uçtum. Helikopter pilotluğu hocalığı yaptım. Yıllardır kaza kırım heyetlerinde görev yapıyorum. Bu kadar rahat konuşamıyorum. Teknik bir sorun akla gelebilir ama teknik bir sorun yoksa oryantasyon bozukluğu dediğimiz olaydan kaynaklanmış olabilir. Yer beyaz yer, sistesin, dolayısıyla yaklaştığın yeri fark edemezsin. Bir anda çarpabilirsin.
''SABIKALI HELİKOPTER DEMEK MÜMKÜN DEĞİL''
Sabıkalı helikopter demek mümkün değil. 3 günlük bir helikopter değil. 30-40 senedir kullanılan kendini ispat etmiş helikopterler… Birçok şartlarda kullanılabilen oldukça güçlü helikopterler. İki helikopter düştü diye bunu söyleyemeyiz. Hani patır patır dökülür o zaman söylenebilir. Ben kendim de helikopter pilotuyum. Ben bu firmanın ürettiği helikopterlerle 8 yıl uçtum.
''VURUYORUM DİYENE KADAR ÇARPARSIN''
Muhsin Yazıcıoğlu kazasıyla çok benzer görünüyor. O helikopterdeki tek pilotla çok uzun süre uçmuştum. Burada iki pilot mutlaka vardır.
İlk bilgiler çok benzer kazalar olduğunu gösteriyor. Çünkü farkına varamazsın. Vuruyorum diyene kadar çarparsın. Aynı şeyler. Karların içinde, sisin içine girince… Bulutlar çok alçak ve dolayısıyla yere çok yakın uçuyor. buluta girip girmediğini bile fark edemiyorsun. Çünkü zemin kar ve bembeyaz.
Nerede olduğunun farkına varamıyor. Orada da yaralılar vardı… Bakın burada da yaralılar var. Öyle çok süratli olmadığını gösteriyor. Bu şartlarda çarpmamak için inanılmaz derecede düşük süratle uçuyorlar. Yani adım adım gidiyordur. Ama farkına varmadığı için kendini bir anda takıveriyor yere… Bu nedenle içinde şanslı olanlar kurtulabiliyor. Bunda biraz da sürat yüksek olabilir.''
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde olduğu helikopter, 25 Mart 2009'da Çağlayancerit mitinginin akabinde Yozgat'ta gerçekleştireceği mitinge giderken Keş Dağı'na düşmüştü. Bölgede gerçekleştirilen arama çalışmalarının ardından Muhsin Yazıcıoğlu ve yanındaki beş kişinin cesedi, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulunmuştu.
Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009 tarihinde son yolculuğuna uğurlanmıştı.