2. Kadir Şeker davası 5 yıl ile sonuçlandı! Mahkeme kararı kamuda gündem oldu

Olay, geçmişte yaşanan ve hafızalarda derin izler bırakan Kadir Şeker davasının ikinci aşamasında gerçekleşti. Eskişehir'de meydana gelen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu davada yaşanan son dakika gelişmeleri, adaletin peşini bırakmadığını bir kez daha gösterdi. Tolga Daşkıran'ın, Kadir Şeker davasındaki rolüne ilişkin yapılan yargılama sonucunda alınan karar, Eskişehir Adliyesi'nde kesinleşti. Mahkemece verilen 5 yıl hapis cezası, üst mahkeme tarafından da onandı. Bu kararın ardından Daşkıran, hüküm giydiği suçtan dolayı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Söz konusu davada alınan bu karar, toplumda adalete olan güvenin korunması açısından önem taşıyor. Kadir Şeker davası, Türkiye'nin hukuk sistemi üzerinde derin izler bırakan ve yıllar boyunca gündemden düşmeyen önemli bir dava olarak biliniyor. Bu nedenle, yaşanan son gelişmeler kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Ne oldu?

Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde yaşanan ve 5 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen trajik olayda, 62 yaşındaki Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi'nin sokak ortasında eşi Shannaz Nazari ve kızı Nasimgül Ahmadi'yi bıçakla yaralamasıyla birlikte, iki gencin gösterdiği müdahale ile dikkat çekti.

Olayın meydana geldiği anlarda, kadınların çığlıklarını duyan 21 yaşındaki Tolga Daşkıran ve arkadaşı Hüseyin Şahin, hemen harekete geçerek Ahmadi'ye engel olmaya çalıştılar. Ancak müdahale sırasında Hüseyin Şahin, Ahmadi tarafından yere düşürüldüğünde ayak bileğinden bıçaklandı. Diğer yandan Tolga Daşkıran ise çıkan arbede sırasında Ahmadi'yi bıçaklayarak olaya müdahale etti. Bu müdahale, olayın daha fazla büyümesini ve başka insanların zarar görmesini engelledi. Ancak bu olayda yaralanan Hüseyin Şahin ve Abdulkadir Ahmadi'nin yanı sıra, saldırının mağdurları olan Shannaz Nazari ve kızı Nasimgül Ahmadi'nin de yaralanmaları, olayın trajik boyutunu gözler önüne serdi. Söz konusu olay, bölgede ve ülke genelinde büyük yankı uyandırdı ve toplumda güvenlik endişelerini artırdı. Ancak aynı zamanda, bu tür trajik olaylarda kahramanca davranan vatandaşların varlığı da umut verici bir unsur olarak değerlendirildi. Olayın ardından, yaralılar hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı ve şüpheli Abdulkadir Ahmadi ise gözaltına alınarak adli işlemler başlatıldı. Tolga Daşkıran ve Hüseyin Şahin ise olayın ardından toplum tarafından takdirle karşılanarak kahraman olarak nitelendirildi.

Eskişehir'de yaşanan olayın ardından Tolga Daşkıran, üç gün süren gözaltı sürecinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak saldırgan Abdulkadir Ahmadi ise altı gün süren hastane tedavisi sonrasında tutuklanarak cezaevine gönderildi. İfade sürecinde savcının "meşru savunma" hükümleri doğrultusunda beraat talebinde bulunduğu Daşkıran'a, Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapis cezası verildi. 

Verilen kararın ardından dosya Ankara İstinaf Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'ne taşındı. İstinaf Mahkemesi, yapılan incelemenin sonucunda verilen cezayı onayladı. Bu gelişmenin ardından Daşkıran, bugün cezasını çekmek üzere Eskişehir Adliyesi'ne giderek teslim oldu.

"Biz insanlık görevimizi yaptık.”

Tolga Daşkıran'ın bu kararın ardından cezaevine girmesi, toplumda geniş yankı uyandırdı. Özellikle Daşkıran'ın olay sırasında gösterdiği cesaret ve kahramanlık, birçok kişi tarafından takdirle karşılanmıştı. Ancak yargı kararıyla birlikte Daşkıran'ın aldığı hapis cezası, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Bu olay, toplumda adil yargılanma ve meşru savunma hakkı gibi kavramların önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Eskişehir Adliyesi önünde duygusal anlar yaşandı. Tolga Daşkıran, cezaevine gitmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Biz insanlık görevimizi yaptık. Geri kalan Türk adaletine kalmış. İnşallah hakkımızda hayırlısı olsun. Hayatımın güzel noktasındayım. İnşallah çıkınca da hayatıma devam ederim" diyerek duygularını dile getirdi. Oğlunun yaşadığı bu süreç karşısında derinden etkilenen Nazire Kurt ise duygularını şu sözlerle ifade etti: "Çok üzgünüm. Anne olarak ciğerim yanıyor. Benim oğlum bunu hak etmedi. Ben adalete güveniyorum ama 5 yılı hak etmedi. Benim oğlum bir şey yapmadı, can kurtardı. İki kadını kurtardı. Bu suçsa tamam artık bir şey demiyorum. Adam öldürmedi benim oğlum, hayat kurtardı" şeklinde konuştu.

Tolga Daşkıran'ın cezaevine gönderilirken ailesi gözyaşlarını tutamadı. Bu duygusal anlar, olayın taraflarını ve yakınlarını derinden etkiledi. Ancak aile, adalete olan inancını korurken, Daşkıran'ın aldığı cezaya karşı hukuki mücadeleye devam etme kararlılığını da dile getirdi.