18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirler: 30 farklı kısa ve uzun Çanakkale Zaferi şiirleri

Her sene coşkuyla kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü, bu sene de yurdun dört bir yanında kutlanmaya hazırlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük başarılarından biri olan 18 Mart bu hafta cuma gününe denk geliyor. Çanakkale zaferini anmak için düzenlenecek gösteriler içinse birçok kişi şiir arayışlarında. Bizde sizler için 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirleri derledik.

15.03.2022-13:29 - (Son Güncelleme: 15.03.2022-13:48) 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirler: 30 farklı kısa ve uzun Çanakkale Zaferi şiirleri

Her sene yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi, bu sene de kutlanmak üzere heyecanla bekleniyor. Bu hafta Cuma gününe denk gelen 18 Mart kutlamaları içinse birçok kişi şiir arayışı içerisinde. Bizde sizler için 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirleri derledik.

18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri

Hey Çanakkale!

Hey Çanakkale, durma sen de davran.

Senden izinsiz yurduna girmiş düşman.

 

Çanakkale! Nedir üzerinden akan?

Yoksa kan mıdır, o Mehmetçiğin yüreğinden çıkan? 


Çanakkale'de koptu büyük bir fırtına.

Bak şehit olmuş Mehmetçik elindeki bayrakla. 


Dayan Çanakkale'm biraz daha dayan!

Nedir ki kaybedeceğin yalnızca o kutlu kan! 


Açmış kollarını bekliyor Seyit Onbaşı,

Gel alçak düşman yüce Türkleri tanı. 


Yazılıyor destanlar Çanakkale uğruna,

Bak sen de yiğit genç, tarih yazmış ecdadın. 


İlknur ERCAN-Karacaoğlan Ortaokulu 

 

Çanakkale

18 Mart 1915, yer Çanakkale.

İngilizler, Fransızlar toplandılar boğaza,

İstanbul'a geçmekti niyetleri ama

Çanakkale geçilmez biz canımızı vermedikçe. 


Kurtaracak bizi vatan sevgisi kurtaracak.

Savaşın yolunu tutmuşuz biz.

Vatan toprağını vermeyiz.

Çanakkale geçilmez biz canımızı vermedikçe. 


Yirmi, otuz, altmış... yaşın önemi yok,

Kalpler vatan sevgisi ile dolu.

Biz ölümü göze aldık.

Çanakkale geçilmez biz canımızı vermedikçe. 


Çanakkale üzerinde kara bulutlar toplanmış.

Yakışır mı Çanakkale'ye bu?

Ey Türk ordusu sen çok yaşa!

Çanakkale geçilmez Mehmetçik var oldukça.

Çanakkale geçilmez biz canımızı vermedikçe.


Elif Öksüz - Cumhuriyet Yatılı Bölge Ortaokulu 

 

İstiklal Uğruna

Her karış toprağı kana boyanacaksa vatanın,

Düşman karşısında boyun eğecekse şanlı Türk bayrağım. 

Gömülürse gecenin karanlığına ayın yıldızım,

Çanakkale'de boğulur Türk'ün düşmanı. 


Çanakkale'yi düşman dolduracaksa,

Ezanlar bir gün duyulmayacaksa, 

Bu cennet vatan yok olacaksa, 

Ha yaşamış şahit olmuşum, ha ölmüş cehennemde kavrulmuşum. 


Asırlık bir destandır Çanakkale,

Kimin gücü yeter boğazını geçmeye? 

Türk aldanmıyor düşmanın gücüne. 

Çanakkale için razıdır şehitliğe. 


Kurtuluş müjdesi varsa ufukta,

26 Mayını da döşe denize, korkma.

Geçit verme Çanakkale'den düşmana,

O zaman yakındır istiklal vatana. 


Ey şanlı Türk bayrağım!

Dik dur artık inmeyeceksin semadan.

Dalga dalga süzüleceksin gururundan, 

Ay ve yıldız kurtulacak gecenin karanlığından, 

Güneş hiç batmamış zaten Türk'ün korkusundan. 


Çanakkale hep Türkü arayacak,

Vatan toprağı artık ıslanmayacak.

Hürriyet bu topraklara da ulaşacak,

İstiklal milletimin olacak. 


Fatma CAMUZ - Sanı Konukoğlu Ortaokulu 

 

Çanakkale Kan Ağlıyor

Sen bilir misin evlat acısını

Kalbinin boğazında atmasını. 

Sevinerek ölmek nedir, bilir misin? 

Koş aslanım koş! 

Çanakkale kan ağlıyor... 


Aşktır, şereftir, gururdur vatan! 

Ne çok şehidim var Çanakkale'de yatan. 

Bak bir etrafına, kan revan! 

Sakın konuşma çocuk. 

Çanakkale kan ağlıyor... 


Gözünden akan yaşı silme evlat! 

Bırak. aksın. şehitler ıslansın. 

Tek şey dedikleri "Vatan sağolsun!" 

Sağ oldu sayende yiğidim, uyu! 

Çanakkale kan ağlıyor... 


"Allah Allah!" nidalarıyla yıkılıyor dağlar. 

"Komutanım helal edin hakkınızı!" 

"Helal olsun asker, helal olsun!" 

Işıklar kapanıyor, bu vatan bitmek bilmiyor! 

Çanakkale kan ağlıyor... 


Şşş! Sessiz olun. 

Aslanlarım uyuyor. 

Vasiyetleri 'Vatanı koruyun!" 

Mezarın pamuktan olsun yiğidim! 

Çanakkale kan ağlıyor... 


Eylül Aydın - Doğa Okulu - Çanakkale Savaşı ile İlgili Şiir İlçe 2.si 

 

Bin Kez Yine Gelirim

18 Mart bugün,

Günlerden perşembe.

Kor düştü bağrına vatanın.

Yürekler yangın yeri, yürekler harabe.

Dualar fısıldar analar Allah'a


Ya eğdirme bu başı,

Ya çıkarma sabahı 

Gözlerde nem,


Uçmaz artık güvercinler semada, 

Kırılmış kanatları 

Yetişilmez imdada 

Göğsünde ur var baharın, 


Açmaz oldu çiçekler. 

Bilmez misin ey gafil! 

Geldiği gibi gidecekler. 

Eğilmez ki bu baş, secdesi hariç


Ya bugündü gün 

Ya da hiç. 


Kınalı kuzuyu kurban etti analar, 

Ismarladı Allah'a, nurdan asaleti var 

Haykırır Arıburnu , işte işte Anafartalar, 

Melekler kol geziyor, etten kemikten duvar. 


Diller suskun, yürekler bir, 

Atılıyor sipere , alnında tekbir. 

Allah diyor Mehmet, Gözlerde ateş, 

Kan kuruyor toprak kan. 

Etraf bir sürü leş. 


Darılırdı bahtına, 

Olmadı diye şehit. 

Sinede çığlıklar var. 

Ama diller hep kilit. 


Eziyor toprağı, sırtındaydı mermisi, 

Dağıtıyor küffarı bir aslan adı; 

Adı Seyit. 


Düştü dalından yaprak, 

Bican düşen "ah" benim, 

Zafer benim, şan benim, 

O şanlı destan benim. 


Göğsümde imanım var, 

Ben, dildeki yeminim. 

Bir kez ölürüm ama, 

Bin kez yine gelirim. 


Fatmanur SÖĞÜTÇÜ - Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi 

 

18 Mart

Doğuyor yine güneş, bir 18 Mart sabahı.

Allah'ım! Bu ne duman bu neyin fırtınası?

Bir kıyamet kopacak biliyor Türk askeri.

O kıyamet son değil bir zaferin habercisi.


Takmış süngüyü, pusuda bekler şanlı askerim.

Bilmiyor bak yarına çıkacak mı Allah Kerim.

Umurunda değil ölmek. kellesi elinde savaşır.

Toprağımın alına şehidimin kanı karışır. 


Son bir türkü çağırıyor nefer, elinde tüfeği

Kaçarak sığınmıştı İstanbul'a Yavuz ve Midilli.

Dumanlar kalkıyor, toprak tüterek kaynıyor bak.

Bomba, mermi durdurmaz Türk'ü yağsa sağanak sağanak


Mermisi sırtında vuracak gemiyi kararlı,

Kimse durduramadı kahraman Seyit Onbaşı'yı.

Anası bakmış, beslemiş, kınalamış kızanı,

Şehadet şerbetini içmeden gitmedi Kınalı Hasan'ı. 


Feryat figan çarpışıyor er Allahu Ekber ile

Nasıl kazanacak Osmanlı bir silah, bir tekbirle?

Bozguna uğradı Frenkler tonlarca cephanesiyle

Bir vatan bıraktı ecdat, sulanmış kanı ile. 


Omuz omuza bir hilalin altında öldüler

İstiklal yolunda ne gam kaldı, ne keder...

Battı artık "yalancı güneş", "medeniyet" adlı canavar

"Çanakkale geçilmez!" bu kavga buraya kadar... 


Hatice Nisa GÖĞEBAKAN - M. Hayri Akınal Anadolu İmam Hatip Lisesi 

 

Söz Vermiştim Şehitliğe

Anacığım!

Yüzünün sıcaklığı geldi gözümün önüne.

Engel olamadım. çekildim köşeye,

Bir hüzün dumanı tüttürdüm cepheye. 


Anlamsız geldi, öylece baktım,

Kalbime saplanan mermiye.

Atmalısın dedim savaş için her saniye,

Silaha uzandı elim son bir nefesle. 


Pusu kurdu gözlerim, karanlık geceye,

Söz vermiştim her yiğit gibi ben de.

Ne olursa olsun geçit vermeyecektim,

Ne İngiliz'ine ne de Fransız'ına.


Benim vadem azalmıştır belki de.

Ama biliyordum ki doğacaktım yine de.

Kanımla buruşturacaktım al bayrağı.

Bundandır ki kapılmadım ümitsizliğe. 


Kulak kesildim Mehmetçik'in ayak sesine.

Bu destanı yazmak için pes etmemeye,

Ölüme gidilen yolda gülüp eğlenmeye,

Yaramı bastırmaya çalıştım Çanakkale.


Yalnız ben oynamıyorum bu filmde.

Burada her yiğit başrolde.

Tek bir amaç var, bütün benliğimizde,

Çanakkale'yi geçilmez yapmak hep birlikte. 


Hain bir kurşun daha girdi bedene,

Azrail musallat oldu beynime,

Ölüm ve mücadele arasında iki kelime,

Şehadet sesleri yükseldi dilimde. 


En güzel uykuya daldım kardeşlerimle,

Koyun koyuna uyuduk, kefensiz döşekte,

Çanakkale için ıslattık, toprağı hevesle,

Destanın adını kazmıştık her yere. 


Analarımızın duasıyla geldiğimiz mertebede,

Dalgalandırdık kanımızın bedelini gökyüzünde.

18 Mart'ta geçilmez oldu Çanakkale,

Yüz yıl değil bin yıl da geçse canımız Çanakkale'de. 


Hülya ALTUNBAŞ - Arif Nihat Asya Anadolu Lisesi 

 

Şehitlik

Çanakkale neydi?

Çanakkale aşktı.

Vatan uğruna canlar verenlerdi.

Çanakkale şehitlik, hasret, Türklüktü,

Susuzluk, açlık içinde savaşmaktı.

Osmanlı'nın şerefiydi Çanakkale.

Derin dere yataklarında canını düşünmeden

Koşmaktı belki de.


Denizin rengiydi vurulan askerlerin kanı

Çanakkale'ydi türkün hırsı, duası

Hain eli değmesin göğsüme!

Dokunmasın vatanıma Yurdumun bir karış toprağıdır.

Benim namusum, şerefim! 

Türklüğümün yeminidir bu topraklar


Savrulun ey askerler!

Namusumdur alnımdan akan ter!

Ant içtim ben bu bayrağa

Ant içtim ben anama, babama.

Türk doğdum, Türk büyüdüm bu topraklarda

Feda olsun, bu can, bu vatana. 


İrem Nur GÜLDAL - Özel Emek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 

 

Çanakkale Ruhu

Çanakkale ruhuna yakışmadı bu illet.

Asırlardır ne çekti, fitnelerden bu millet.

Türk. Kürt. Laz. Çerkez, vatan bizlere emanet.


Ezanımız bir, bayrağımız bir, tarih bir.

Çanakkale için yazılanlar, sanma ki bir şiir

Senin deden de. benim dedem de Çanakkale şehididir. 


Kınalı kuzular çarpışırken düşmanlarla,

Nene Hatunlar top taşırken kağnılarla.

istediler bir tek düşman girmesin vatana.

Tarih yazdılar akan kırmızı kanlarıyla. 


Sanlıdır, şereflidir, adildir sözü.

Hiçbir cana kıymaz, bu milletin özü.

Yeter ki yan bakmasın düşmanın gözü.

Dünyaya bedeldir Seyit Onbaşı'nın gücü. 


Yedi düvel anladı ki bu millet vazgeçmez.

Irklar üstü bir birlik asla yenilmez.

Bu ezan ve bayrak, hiçbir zaman ezilmez.

Çanakkale ruhuyla boğazlar da geçilmez. 


Erdem ÇIÇEK - Vicdan Ahmet Güner Ortaokulu 

 

Çanakkale

Göz dikmişlerdi dünya milletleri yurduma.

Ölüm saçıyordu düşman vatan toprağında.

Yetim kaldı yavrular ana kucağında.

Çanakkale savunuldu büyük bir imanla.


Kurşunlar yağdırılırken vatan toprağına,

Geçti Seyit Onbaşı hemen topun başına,

Hain düşmanın bakmadı gözyaşlarına,

Çanakkale'de erdi bu vatan kurtuluşuna. 


Türk milletinin yegane kurtuluş simgesi.

Şehidimin kanı, milletimin aslan pençesi,

Anadolu'nun düşmeyen geçilmez kalesi,

Çanakkale kahramanlığımın nişanesi. 


Tarih kayıt düştü: On Sekiz Mart gününü,

Milletimin ölüme nasıl yürüdüğünü.

Düşmanlar gördü Mehmetçiğin iman gücünü.

Çanakkale oldu kurtuluşun sembolü.


Kaçtı düşman arkasına bakmadan yavaş yavaş,

Kazanıldı uğruna şehitler verilen bu savaş.

Yetim kaldı yavrular, anaların gözünde yaş,

Çanakkale geçilmez, vatan kutsaldır arkadaş! 


Muhammet Ali MUŞTU - Münif Paşa Ortaokulu 

 

Çanakkale Destanı 

On beş on altı yaşında çocuklar.

Silah tutuyorlardı küçücük elleriyle.

Dillerinde Allah'ın adı.

Ellerinde silah vardı.


işte o gün yazıldı Çanakkale Destanı. 

Koşuyorlardı düşmana karşı.

Hedefleri vatanı korumaktı.

Hiç bırakmadılar savaşmayı.


Teslim etmeyeceklerdi sancağı. 

işte o gün yazıldı Çanakkale Destanı

Yarı aç yarı toktu karınları.

Ama onlar hiç yılmadı.

Geri dönüş yok biliyorlardı.

Düşmana emin adımlarla yürüyorlardı.


işte o gün yazıldı Çanakkale Destanı 

Şehit düştü binlerce.

Kefenleri bile yok yatıyorlar Çanakkale'de.

Canları pahasına korudular vatanı.

Şehit düşmek en büyük arzularıydı.

İşte o gün yazıldı Çanakkale Destanı. 

 

Çanakkale Bizim

Dur ey vapur, buradan geçilmez,

Dost musun, düşman mısın asla seçilmez.

Otuz bin şehitle dalga geçilmez,

Çanakkale bizim, zafer bizimdir.


Marmara denizi kanla boyansa.

Cehennem değil, Çanakkale yansa.

Düşman bizi az, silahsız sansa,

Çanakkale bizim, zafer bizimdir. 


Türk'ü, Kürt'ü. Çerkez'i omuz omuza,

İngiliz'i, Fransız'ı getirdi dize.

Süngülerin sesi tüm ulusumuza,

Çanakkale bizim, zafer bizimdir. 


Gün doğmuş, gün batmış ne fark eder ki.

Sen vur Mehmed'im, düşmanı yeter ki.

Yerle bir olsun, akan su dursun,

Çanakkale bizim, zafer bizimdir.


Çanakkale yolu ateş olsa da,

Mehmed'in aşkı yalnız kala da.

Çocukları yetim, öksüz olsa da,

Çanakkale bizim, zafer bizimdir. 


Bu savaş dünyaya bedel olmaz mı?

Çanakkale boğazı kana doymaz mı?

Şehit anaları feryat etmez mi?

Çanakkale bizim, zafer bizimdir. 


Aybüke Nur KAYA- Emine Konukoğlu Ortaokulu 

 

Şanlı Türk Askeri

Yüzyılımızın en büyük savaşı.

Çanakkale Savaşı,

Birinci Dünya Savaşını uzatan.

Kara ve deniz savaşı.


Geçip Çanakkale Boğazı'nı,

istiyorlardı almak İstanbul'u.

Verir mi hiç Türk askeri,

Bir karış toprağını.


Şanlı Türk ordusu.

Donanmalara karşı,

Kazandı yine Türk askeri,

Aylar suren deniz savaşını.


Kara savaşı da başlayınca,

Oldu üç yüz bin askerimiz şehit.

Olsun mekanınız cennet.

Minnettar size bu millet.


Özge Nur YENİÇIRAK

 

Bir Sevdadır Çanakkale

Bakmazlar gözünün yasına,

inandı onlar Allah aşkına,


Rahat etsin vatan diye!

Savaştı onlar hiç durmadan,

Ey Çanakkale şehitleri...

Vatanımız için değerdi kan dökmeye,

Değmez mi Çanakkale uğruna ölmeye,

Anaların, babaların gözleri yaşlı,

Dağlarda, bayırlarda ve denizlerde savaşarak,

Issız gecelerde süzülerek.


Renksiz bayrağımıza renk veren canlar!

Çakır gibi yiğitler savaştı,

Aslan gibi yürekler kapıştı.

Ne ondan ne de bundan korkar onlar,

Akıl alamayacak şeyler başardılar.

Kalplerinde vatan sevdasıyla,

Kar kış demeden canları pahasına,

Adadılar ömürlerini bizlere,

Lakin bıkmadı onlar savaşmaya,

Etmediler vatanımızı düşmana feda!


Emre POLAT-Arıl Kenan Öztürk Çok Programlı Anadolu Lisesi

 

Çanakkale

Çanakkale'dir vatanın adı

Var on binlerce şehit insanı

Vatana feda etti binlerce can

Ne vefa bekledi ne mal sonradan


Anaları vardı evde ne çare

Bekledi dört gözle her hane

Yolun sonu şehitlik, kutlu mertebe

Çalışmak diyettir, sahip ol emanete


Onlar bırakılmaz şehitler unutulmaz

Unutmayalım onları ölsek de

Onlar ölmez biz ölsek de

Çıkar elbet yokuşu, kalmaz sevda tümsek de


Şehitler ölmez vatan bölünmez

Vatan uğruna neler verilmez

Kamiller, Şahinbeyler, Seyitler bitmez

Yazdırır, tarihe Çanakkale geçilmez


Gizemnur ARSLAN - Osmangazi Ortaokulu

 

Ne Sandın?

Dadandı çakal sürüsü benim yurduma,

Uyan ey milletim zafer günüdür!

Toplandı bütün dünya geçti hücuma,

Çanakkale karşılık vermez mi sandın?


Birleşti ülkemin tüm yiğitleri.

Türk'ü, Kürtü, Laz'ı ve de Çerkez'i.

Düşünmeden bir an çocuğu ve eşi

Çanakkale sahipsiz kalır mı sandın?


Kuruldu cepheler bir bir sıradan,

Arıburnu, Gelibolu, çelik tabyadan.

Elleri tetikte yürekte iman,

Çanakkale ölümden kaçar mı sandın?


İşte geldi denizden düşmanın atı,

Vurmaya başladı ana vatanı.

Bir an düşünmeden yerde yatanı,

Çanakkale sessiz kalır mı sandın?


Aldı karşılığını düşman askeri,

Hiç durmadan vurdu Türk'ün askeri.

Simsiyah bir örtü, siyah kefeni

Çanakkale şehidi ölür mü sandın?


Analar, bacılar harbe koştular,

Erlerinin önünde siper durdular.

Giden her şehidin yoktur kefeni,

Çanakkale şehidini sarmaz mı sandın?


Kan revandı denizler, Allah'ım bu ne hikmeti

Görsen inan korkarsın, zannedersin kıyamet.

Düşmana geçit yok, yok onlara merhamet,

Çanakkale intikamını almaz mı sandın?


Kınalıydı saçları kurban vatana,

Allah'ım rahmet eyle yerde yatana.

Azrail esas durur böyle imana,

Çanakkale tarihe geçmez mi sandın?


Allah razı olsun şehidim senden,

Şanlı bayrak aldı rengini senden.

Peygamber'in yanında şefaat senden,

Allah cennetini vermez mi sandın?


Enes KARAŞAHİN - Karahöyük Ortaokulu

 

Antepten Çanakkale'ye

Çanakkale derler ki, o nasıl hengame?

Anlatmaya yeter mi, onu herhangi name.


Kan göletleri vardı Mehmed'imin yanında,

Bir kulağı düşmanda, bir kulağı ezanda.


Dün anasının kucağında uyuturken ninniler,

Bugün parçalanıyor. tam göğsünde mermiler.


O Mehmet ki aç susuz, çarpışırken burada.

Söz konusu vatansa güller açar yarada.


Antep'ten yürümüştü Osman ile Zülfikar,

Ne ana geldi akla, ne de eli kınalı yar.


Vatan için ölmekti belki de bile bile,

Ne çok sevgi sığınıştı şu küçücük gönle.


Zülfikar çok yoksuldu, fakirler hanesiydi,

Osman da çok küçüktü, evin bir tanesiydi.


Zülfikar çok çalışır eve ekmek alırdı,

Anası ve bacısı hep minnettar kalırdı.


Zülfikarim anası ardından duacıydı,

Şimdi aç kalmışlardı, bu hepsinden acıydı.


Osman kendi evinin belki tek neşesiydi,

Evde tek yankılanan onun tatlı sesiydi.


Yaşlı baba üzüldü Osman'ı uğurlarken.

Göstermedi kimseye gözyaşını silerken.


Günlerce hep yürüyüp dağ ve tepe aştılar,

Günlerden sonra bir gün, cepheye ulaştılar.


Osman aldı bir silah, kendine pek ağırdı,

Top ve mermi sesinden, kulaklar hep sağırdı.


Zülfikar tembihledi “ Osman ölme sakın hal”

“Seni götüremezsem ne derim ben babana!”


Uykusuz, aç ve sefil savaştılar günlerce.

Cennet denen vatana şehit gitti binlerce.


Osman su içiyordu, habersizdi düşmandan.

Hain, yağlı bir kurşun, onu ayırdı candan.


Halbuki su içene yılan da dokunmazdı,

Bunu hangi kalleşin, hangi kitabı yazdı.


Zülfikar hiç durmayıp fırlamıştı yerinden,

Osman hakka uçmuştu, yaş düştü gözlerinden.


Kara haber Antep'e ondan önce varırdı,

Analar yas tutardı, yürekler kararırdı.


“Kalk Osman helet” dedi, “Kulun kölen olayım.”

Sen Antep'e yetiş de, ben hep burada kalayım.


Zülfikar Osman'ını bastı şimdi bağrına,

Emanet mektubunu verecekti yarına.


Yoldaşı şehit düştü, cephede tek kalmıştı.

Acılı yüreğini, bir sıkıntı almıştı.


Atıldı aslan gibi, hiç durmadan saldırdı.

Yere düşen sancağı hep Zülfikar kaldırdı.


Nedensiz bir hafiflik hissetti bedeninde,

Bir kurşunun yerinden güller açtı teninde.


Vatana can verdiler, bu en büyük zaferdi,

Osman ile Zülfikar, cennette beraberdi.


Ey Antep, şanlı Antep, gazilerin gazisi!

Anlat anlat tükenmez, sende savaş mazisi,


Şimdi durup düşünüp o günleri anarsın,

Senin yaran derindir, kim dokunsa kanarsın.


Deniz Yaren İZCİ — Azize-Abdulkadir-Hamamcıoğlu Ortaokulu

 

Çanakkale'de Diriliş

İnceden sızıya bir ok girer şu aciz satırlara.

Yüzyılın devirdiği bir destandan mısralarla.

Toprak aşınır, kayalar taşınır. bir hayli zamanla,

Lakin bu unutulan bir devr-i daim değil.


Bir bayrağın şerefi şanı, dillenir dilsiz topraklarda,

O zaman ne Şair kalır, ne de aşık buralarda.

Taşıyorsan şu şerefi, asiliği ince damarlarında,

Bil ki ey insan, emanet sana bu hilal, kızıl bayrakta!


Eskimeyen bir destan savrulur şu yanık yüreklerde.

Hürriyetin tatlı suyu iz bırakırdı kurumuş dillerde.

Bir zafer salınmalıydı bu hak-i vatan tarihine,

Kurak bir savaş salgın sürdü memleket Çanakkale'de.


Ordular boğazı kesti en berrak yerinden,

Topraklar kanla doldu, gölgeler geçti kesesinden.

Bir tek adım dönmedi geriye, şehadet şerbetini içmeden.

Düşman kir tutmuş kiniyle kalacaktı, Çanakkale'yi geçmeden.


Kınalı kuzular düştü toprağa, toprak uğruna,

Mehmetçikler destan oldu bu susmuş kulluğa.

Analar kurban gönderdi Allaha, vatan yolunda.

Duysunlar uyuyanlar, Çanakkale destanı çetindir!


Yanık bir türkü yükselir siperlerden acılı.

Daha on beş yaşında, giydi şüheda tacını.

Ne kurşun işliyor şu günaha, ne de iyi niyet düşmana.

Türk'ün imtihanı ağır, lakin çıkarmıyor yürekteki zırhını.


Kurşunlar kuşlardan özgür uçuyor kelamsız selamıyla,

Yiğitler celalleniyor, dualar yükseliyor arşa!

Şehadetler çınlatıyor kulakları peygamber ocağında,

İlahi kudret kaldırıyor mermiyi Seyit Onbaşı'nın sırtında!


Uğurluyor evladını bir ana, gözleri nemli,

Koca, evlat, kardeş... Hepsi dönmez seferli.

“Ezan duymayacaksa kulaklar, dalgalanmayacaksa bayraklar.

Sakın dönme oğul, sütümün yok sana helali”


Çalkalandı memleket, ölümden dirildi bu aziz millet.

Sanmasınlar yakıp yıktı; boğazları, toprakları bu ilet!

Ne kadar verirse Huda bu vatana cefa,

O kadar gönderir bir vatandan yeryüzüne bin vefa.


Ey helal toprağımın uğruna can veren şüheda!

Sen ki geçmişimin atası, geleceğimin aynası,

Sen ki bastığım bağımsızlığın, ödenmez vefası.

Sen ki bayrağımın asil sahibi, aydınlatan şafağı!


Unutulmaz bu memleketin ölümsüz neferi,

İşte karşında dimdik duruyor Çanakkale'nin zaferi!

Sen ki bu destanın geleceğe uzanan asil nesli,

Bilmezsen geçmişini, bilemezsin bastığın topraklarda haddini!


Ey kanlarımda şanını taşıdığım kızıl bayrak!

Ey ödenmeyecek hakkın korkusuyla bastığım toprak!

Şu aciz satırlar şiirim, Çanakkale şahidim olsun ki

Uçmayacak vatanın göklerinde tekbir namahrem kanat!


Ayşe Nur İLÇİN-Servi Erdemoğlu MTAL

 

Çanakkale Kanlar İçinde

Çanakkale'de yatar oldu binlerce şehit,

Anaların yürekleri delik deşik,

Küçücük Paşam askere gitmiş,

Allah deyip dağları inletmiş.


Çanakkale içinde zaferler olmuş,

Nöbet tutarken vatan içinde.

Kıymetlim kendi kıymetini bilmeden,

Önce vatan sonra ben demiş.


Analar öpmeye kıyamazken,

Düşman askerimin ümidini yitirmiş.

Küçücük Paşam'm kanını emerken,

Çanakkale geçilmez olmuş.


Sarılmak nedir bilmezken al bayrağa.

Küçük şehidim kefensiz yatar olmuş,

Şimdiki nesil kıymet bilmiyor.

Ben olsam ben de yapardım diyor.

Uyan şehidim uyan vatanım seni istiyor.


Kanlar içinde yatarken Mehmetçik,

Ay ve yıldız çıkagelmiş,

Askerime aydınlık olsun derken,

Namusum şerefim al bayrak olmuş!


Baktım kalbim çarpıyor,

Annem uyan yavrum uyan diyor!

“Çanakkale geçilmez” geçilmeyecek,

Şehitler ölmedi ölmeyecek!


Kendime zulüm edip durmuşum,

Meğer ben hayal kurup uyumuşum,

Birden kendimi Çanakkale'de bulmuşum.

Düşmanı kendi ellerimle boğmuşum.


Duygu ÇİL-Büyükpınar Ortaokulu

 

Çanakkale

Gökte ölüm kokusu, top tüfek, ışık ve ses

Ölüm öyle yakın ki, sessiz çekilir nefes


Boyundan büyük dava kınalı kuzuların

Omzuna yüklendi, Seyit Onbaşıların


Bir yanda medeniyet denen yedi başlı canavar

Diğer yanda yüreği iman dolu cengaverler var


İmanlı sinelere kin kusarken top-tüfek

Top tüfek olmasa da iman galip gelecek


Çanakkale, bir bak hele

Kana bulanmış, bak şu hale


Vatan, namus uğruna kesti uzanan eli

Kesilse de bedenden, başları eğilmedi.


Yeniden vücut buldu şerrin yeni kurgusu

Hakkın yeni cephesi, bu sefer Çanakkale!


Biz ölene kadar elbet gelecek birileri

“Çanakkale Geçilmez!” Bu böyle bilinmeli


Göğsünü siper etti İslam'ın son ordusu

Yine bir destan yazdı, “Geçilmez Çanakkale”


Vatan için ölüme göz kırpmadan koştular

Geride kalanlara bir cennet bıraktılar


Meryem YILDIRIM-Hatice Lütfü Akcan Anadolu Lisesi

 

Rüyamda Çanakkale

Gök gürlüyor.

Yağmur olsa gerek bu ardı ardına gelen sesler.

Sağıma bakıyorum yere düşüyorlar.

Ayakları mı kayıyor, bilmem?

Soluma bakıyorum kan.

Gerçek mi bu?

Yağmur damlası değil mi anlımdan akan?

Tuzlu, yoğun: kan.

İçim ürperiyor, gözlerim kararıyor.

Derin bir uyku geliyor.

Direniyorum, gözlerimi açık tutuyorum.

Gözlerimi bir defa kapattığımda açamayacakmışım gibi.

Eğer gözlerim kapanır da geri dönemezsem, evdekiler ne yapar?

'Ne yer, ne içerler?

Ama olmuyor.

Ne kadar çabalasam da kapanıyor gözlerim.

Ölüyorum.

Ama sıradan bir ölüm değil bu.

Mutluluk dolu, huzur dolu bir ölüm.

Çünkü ben ölürken kardeşlerimin sesleri göğe yükseliyor.

“Çanakkale geçilmez!”

Sonra uyanıyorum tekrar.

Sıcak yatağımda uyuyup uyanmışım.

Şaşkın şaşkın bakınıyorum.

Onların, şehitlerimizin kanıyla sulanmış bir çiçek olduğumu anlıyorum.

On beşlileri, çoluk çocuk herkesi minnet ve sevgiyle anıyorum.

Mirkan DİKEÇ-Gaziantep Kolej Vakfı Özel Liseleri

 

Çanakkale Muhaberesi

Bir cephe var, doğdu batıda güneş,

Ne analar ağladı, gözü yaşlı bir eş,

Şanlı ordunun karşısında hayasızlar,

Bunlar Avrupalıymış yamyamdan doğma leş.


Kaç donanmayla, girdiniz surlara,

Toprak kabul etmedi, sığmadı karaya,

Bin fetvayla haber verildi saraya,

Seyid'in bakışıyla kayboldu koca donanma.


Kadehler içildi, boğaz bizimdir dendi,

İman ile değiştirildi, bu kara devri,

Çanakkale'de duruyor, ecdadın kan izleri,

Böyle bir aşkın dünyada var mı dengi.


Kurşunlar iç içe geçti, deniz titredi,

“Allah” nidalarıyla, dağlarda yankılandı sesi.

Al bayrağın rengine bürünen ecdat,

Kelime-i şehadetle, verdi son nefesi.


Toprak, ey toprak, vatandır ana

Kürtü, Çerkez'i toprak için kol kola

Önderin izinde elde bir bomba

Koca devletin kalbine girdi, geldi sona


Ey ordu! Şehit ordu! Seyre dal.

Zaferi önünde kandan bir sandal.

Ufkun ardında güneş doğdu sana

Sen bu cihanda bakisin; baki kal!


Kınanın rengi, kanı tutmaz ağarır.

Kurşun sesinden korkan, kulaklar sağır.

Bir kurt gibi belli et çehreni.

Yıkılmadık ne ev kaldı, ne ahır.


Benim askerim gavura vermez yurdu.

Kan verdi; alırken, kanlı olur sonu.

Bakışları kartalı andıran asker.

Hadislerle şereflenen şanlı ordu.


Kimi sevdasını, kimi karısını bıraktı.

Kalbi alev alev yanarken düşünür mü aşkı.

Yardan hatıra bir tel saçı kaldı.

Onların aşkı, sevdası Peygamber sancağı.


Hamit BEŞİRİK - 8 Şubat Anadolu Lisesi

 

Çanakkale Uğruna

Can yandı, canan yandı; tüm Anadolu'da

Ordu zafer tutkunu cephe yolunda...

Ne kurbanlar verildi bu vatan uğruna.

Bu millet boyun bükmez Allah'tan gayrısına...

Unuttun mu nineni, dedeni, Onbaşı Seyit'i?

Sen onu bunu beğenmezken onlar kefensiz gitti.

“Hasta Adam” dediler,

Darbeyi vurmaya yüklendiler.

Önce boğazı geçecek sonra İstanbul'a girecekler.

Lakin unuttukları tek şey,

Mehmetçiğin kanıyla öreceği duvar.

Top, tüfek değil yalnız,

Büyük bir imanla yapıldı savaşımız.

Çanakkale zaferiyle İstanbul işgalden kurtuldu,

Yardım gitmeyince Rusya'da Çarlık rejimi yıkıldı...

Mustafa Kemal adını dünyaya duyurdu,

“Ya istiklal ya ölüm” tek şartı.

Dillere destan gururla anlatacağımız bu savaşta,

Yaralı askerimize bile silah sıkmaktan çekinmediler,

Boğazı geçemeyip derin sulara gömüldüler.

“Çanakkale geçilmez!" dedi,

Şehitler Abidesi dikildi.

Üç yüz bin şehit verdik,

Dünya başımıza yıkıldı.

Çanakkale'de üç yüz bin şehit,

Yine Çanakkale'de üç yüz bin ağızdan şehadet.

Düşmana geçit vermedik,

Geri çekildi çabucak.

Yine Çanakkale'de zafer çığlıkları

Hep bir ağızdan yükselir sevinç sesleri.

Allah'tan rahmet diliyor,

Ruhları şad, mekanları cennet olsun...

Fatma YORDAM - Kaşıbeyaz Ortaokulu

 

Çanakkale

Kafirin zulmüne inat, bu iman içimde,

Geçilmez içimden,

Bu toprak şeref.

Namus için hiçim ben.


içim hür, tutsaklık içimde, sema senin.

Med-cezirde kana düşmüş sema benim.

iman tahtamda bir kamer.

Ben toprağıma kök semazenim.


Vatan hasretinde gül fidanı nesil,

Aklım yarda, bedenim toprağa esir.

Bu can vazgeçmez bin asır,

Boğazda namert, kanım topraktan türesin.


Çanakkale içimde bir türbe, önünde atı

İçimde namerde cenk, binlerce zatlı...

Onlar ecdada sarılmış,

Ne mutlu zaferde şehadet mukadderati...


İblise sarıya çalmış kor ateş, kısır döngü,

Hilal-i Ahmer'den kan pervasız döndü.

Ben ilk namusum için Kerbela'da öldüm.

Haktan imanla kafire açtı Haşan göğsü.


Seyit'in bismillahına bir ülke sığdı.

Benim gücüm Allah'tan imana sığdım.

Allah yar oldu bana.

Kanım toprağıma sığdı.


Geçilmez boğazımdan, bu düşmanın yanılışı,

Bu toprak namusum, alışın!

Bir iman durur karşında,

Bu kafiri son uyarışım.


Murat TAN - Kanuni Sultan Süleyman MTAL

 

Çanakkale Sesi

Gölgen aşıyor yankılı kayaları, karlı dağları,

Anadolu'dan geliyor Çanakkale kahramanları.

Elbiseleri yırtık, her tarafı yamalı

Vatan yolunda şehit olmak tek umutları.


Karlı yollarda donuyor, titriyor bacakları,

Soğuktan buz tutmuş kirpikleri, kaşları

Yanlarında analarının ağıtlarıyla gözyaşları

Göğüslerinde mektupları, al bayraklar...


Buz tutan titreyen parmak uçları.

Uzun yollarda vatan uğruna çabaları,

Fani dünyada böyleymiş alın yazıları,

Kulaklarında çınlıyor Çanakkale çığlıkları.


Çanakkale'nin sesi aşıyor Türkiye'nin ufkunu,

Düşman geçemiyor Türkün etten surunu ,

Nusret Mayın Gemisi'nin topunu,

Düşmanlar görünce kesiyor umudunu.


Al bayrağı taşıyor önde bir kahraman eli;

Cılız bir insan ama yüreği sanki deli.

Buz tutan bedeni bile taşımaya hevesli,

Genç şairler bu olaya destan düzmeli.


Seyit Onbaşı yüklemiş sırtına koca mermiyi,

Duyuyormuş sesini, çıtırdarken kemikleri.

Yükleyince mermiyi topa, doğru İleri!

Düşman donanmasından geri ne insan kaldı ne gemi!


Şehit ya da gazi fark etmez kahramanlara,

Yer yok bu topraklarda zalim düşmanlara,

Bayrak dikilmiş vatan topraklarına.

Mezar olur Çanakkale namert ayaklarına.


Mustafa Kurt - Yığınlı Ortaokulu

 

Bir Mehmetçiğin Dilinden

Günlerdir elde, bir parça bayat ekmek

Tek gaye, tek hedef, düşmanı yere sermek

Koşulsuzca savaşmak, savaşabilmek,

Ana için, yar için, sevda için!


Hasan'ımın Ahmetimin yüzü akmer mi akmer,

Cephede sayısız asker, tüm akvam-ı beşer,

Nihayet evlere salındı, bir muştu, bir haber,

Toprak için, bayrak için, barış için!


Memleketime akan gözyaşını görebiliyorum,

Göğe bir ses yükseliyor duyabiliyorum,

“Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum”

Evlat için, namus için, kardeş için!


Uğruna akan kan var, Çanakkale'm!

Sana kurban olan can var, Çanakkale'm!

Sevdiğini unutan var, Çanakkale'm!

Cihat için, arş için, hak için!


Mehmetçiğim gürlüyor, Allah Allah!

Bu coşku kelimelere sığmaz, mustalah!

Toprağım bana yuva, bir buse gah!

HER-ŞEY-VATAN-İÇİN!


Sena KOSKA - Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi

 

Dönmeyi Düşünmediler

Kaç şehit vermiştik göz göre göre?

Kaç yiğit kaybetmiştik?

Kaç vatan evladımızı yitirmiştik,

Avrupalının kanlı oyununa?

Bayrak anlam taşımaz ölmeyince uğrunda.

Anzak, İngiliz'i, Fransız! kısılıp kalmıştı.

Düşmana mezardı Çanakkale.

Bizi nereden yıkacağını bilmekteydi Avrupalı.

Duvar gibi dikildi karşısına tüm ülke.

Anafartalar, Arıbunu, Kilitbahir, Conkbayırı...

Düşmana cehennem olacaktı Gelibolu Yarımadası.

Kurtuluşun tek çaresi Çanakkale Savaşı.

Yurdumun toprağı bil-fil işgal edilmiş , düşünceler kördüğüm...

Çanakkale geçilmez ! Ya istiklal ya ölüm!

Avrupalı gelmiş ülkeme en üstün silahlarla,

Yılmadı Mehmetçik, süngüleriyle saldırdı hain düşmana.

Güçsüz sandılar milletimi, budur en büyük gaflet,

Düşmanın gemilerini batırdı, Mayın Gemisi Nusret!

Anlatmış Avrupalı askerine , oraları almak çok kolay.

Düşmana sonuna dek direndi 57. Alay.

Sarmıştı düşmanı yenilgi korkusu,

Nice kahraman evladını yitirdi Türk Ordusu.

Aç kaldılar, susuz kaldılar, bitap düştüler,

Hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmediler.

Düşman sarmış dört bir yandan, burası benim yurdum,

Kocaçimen'den seslendi Mustafa Kemal:

“Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum!”

Özgür Baran TUÇ-Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi

 

Çanakkale Askeri

Kolay kazanılmadı bu toprak.

Kalkardı asker doğmadan şafak.

Top, tüfek pek yoktu ancak,

Pek şanlı bizim al sancak.


Yüreği kaygılı ey büyük asker!

Evdeki çocuk artık seni bekler.

Sana dokunan düşman olsun beter.

Bu millet sana teşekkür eder.


Toprağıma düşman giremedi.

Çok uğraşsa da giremezdi.

Ne oldu İngiliz gemileri?

Bizim Koca Seyit'i geçemedi.


Vatanın her karış toprağı, askerin seccadesi

Asker kendini vatana feda etti.

Atatürk taarruzu değil ölmeyi emretti.

Düşman Çanakkale'yi geçemedi.


Binlerce şehit Gelibolu'da

Anaların gözleri hep yaşta

Canlar feda dediler vatana

Düşman, Çanakkale geçilmez anla!


Salih Bolu - Yalangoz Ortaokulu

 

Çanakkale'nin Cesur Yiğitleri 

18 Mart 1915 tarihinde,

Düşman Çanakkale'ye gelecek.

Sen korkma ey Çanakkale!

Bu destan hiç sönmeyecek.


Çanakkale bir cennettir.

Oraya düşman giremez,

Sakın girmeye çalışma,

Çanakkale geçilemez!


Tabur tabur dizilmiş,

Cephede Mehmetçikler,

Savaşın! Kardeşlerim,

Allah bizlerle beraber.


Bugün bizim günümüz,

Düşman elbet kaçacak.

Sizler umudunuzu yitirmeyin,

Zafer bizim olacak.


Bir Mehmetçik yerde yatıyor.

Üzerinde kanlı bez,

Şunu unutmayın ki

Çanakkale şehitleri ölmez.


Ey Türk bayrağının ay ve yıldızları!

Sizler artık Çanakkale'nin kahramanları,

Döktünüz bizler için kanlarınızı,

Ne olur, hakkınızı helal edin.

Yurdumuzun sultanları.


Samet KAPLAN - Şahinbey Ortaokulu

 

18 Mart'ta Çanakkale

Çıktı mı düşman yola, geçti mi taarruza

Arşın yükselsin asker, geç savunmaya

Naaşı yükselsin şehitlerin, yemin et kurtarmaya

Ant iç ey asker düşmanı kaçırmaya

Kutludur zafer sana, kurtulan vatan uğruna


Kuvveti hakikattir Türk ordusunun

Andı mı adını zaferin

“La” derler düşmana kurtarırlar vatanı

Ezdirmezler düşmana bu vatan toprağını

Suladı toprağı şehitlerin kanı


Anlamaz ki düşman kör olmuş gözleri

Vurun yiğitler kötü kalplere hançeri

Anlar ki o zaman belki kaybedeceğini

Şanıyla yücedir Türk ordusu zaferi

Işık tutun yükselsin Çanakkale Savaşı


Bugün dalgalansın göklerde al bayrağım

Ne mutlu bu güne şehitlerimi anarım

Nicedir bu yiğitlik ana şaşarım

Bilirim semayadır, atılan her bir adım

Dilerim bitmesin sulh ve barışım


Kalemimde zaferin seni yazdım Çanakkale

Dilimde türküm destanını söylerim

Bugün 18 Mart, gençlik uyan şimdi zaferin

Koru vatanı, vatan emanetin

Kutludur bugün Çanakkale Zaferin.


Dereli Milli Eğitim Müdürlüğü

YORUM YAZ..
Modal