Osmanlı İmparatorluğu, son iki yüzyılında buhrana girdiği her an Avrupa'ya sarılmıştır. Birinci Meşrutiyet de Kırım Savaşı sonrası ortaya çıkan dönem ve ruhla alakalıdır.
BİRİNCİ MEŞRUTİYET NEDİR?
I. Meşrutiyet, Osmanlı Devleti’nde ilk defa rejimin değiştiği dönem olarak tanımlanır. Osmanlılar, kurulmuş olduğu 1299 tarihinden itibaren Mutlak Monarşi ile yönetilmiştir. Yani yönetime hiç kimsenin ortak olması gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak hem iç hem de dış gelişmelerden dolayı zamanla bu anlayışta bir farklılık olmuştur. Genç Osmanlılar adı ile bilinen hareket, devletin içinde bulunmuş olduğu durumdan kurtulmanın yolunun rejim değişikliğinden geçtiğini savunmuştur.
BİRİNCİ MEŞRUTİYETİ HANGİ PADİŞAH GETİRDİ?
Osmanlı İmparatorluğu, Kırım Savaşı sonrası büyük bir bunalıma girmiştir. Bunalım sonrası Mithat Paşa ve arkadaşları Abdülaziz'i 30 Mayıs 1876 tarihinde tahttan indirdi. Yerine getirilen 5. Murat, akıl sağlığı sorunları nedeniyle tahttan indirildi. Yerine II. Abdülhamid çıkarıldı. Baskılar sonucu meşrutiyet Osmanlı'da ilan edildi. 1876 yılında bir devrin sonu gelmiş ve Osmanlı Devleti Meşruti rejime geçmiştir.
1. MEŞRUTİYET NEDEN İLAN EDİLDİ?
Osmanlı Devleti bu dönem içinde eski gücünden son derece uzak bir görüntü çiziyordu. Bundan dolayı artık hasta adam olarak tanımlanmıştı. Padişah tahta çıktığı zaman Balkanlar adeta kaynayan bir kazan haline gelmişti. Rusya'nın kışkırtmaları sonucu birçok isyan söz konusu idi. Bundan dolayı ilan edilecek olan meşruti rejim ile Balkan ulusları temsilci seçecek ve böylelikle padişahla beraber yönetime ortak olacaktı. Yani yeni rejim ile beraber devletin yıkılmasının önüne geçilmek istenmiştir.
O dönemde Tersane Konferansı olarak bilinen bir organizasyonda, Osmanlı Devleti aleyhine birtakım aleyhte kararların alınmasına kesin gözüyle bakılıyordu. II. Abdülhamid Meşrutiyeti ilan ederek bunun önüne geçmek istemiştir.
Bunun yanı sıra Avrupa'nın desteğini alabilmek bir diğer gerekçe olarak karşımıza çıkıyor.
Azınlıklara verilecek olan haklar sayesinde isyanların önüne geçmek istenilmesi de sebeplerin içinde yer alır.
Ayrıca Osmanlı Devleti bu hamlesi ile kendi iç işlerine müdahalenin önünü de tıkamak amacındaydı.
Bunlara ek olarak hem kültürel hem de ekonomik anlamda Avrupa seviyesini yakalayabilmeyi de belirtmek lazım.
Son olarak Jön Türkler ya da Genç Osmanlılar olarak bilinen yapının baskısı da rejimin değişmesinde etkili olmuştur.
BİRİNCİ MEŞRUTİYET KANUN-İ ESASİ
Temel kanun anlamına gelen Kanun-i Esasi, 23 Aralık 1876 tarihinde ilan edildi. 1878 yılında askıya alındı ve 1908 yılında ihtilal sonrası tekrardan yürürlüğe girdi. Bu kanunla birlikte Osmanlı devleti batılılaşmayı hızlandırmış, halkın can ve mal güvenliği sağlanmış, yetkililerin sınırsız gücü sınırlandırılmıştır.
BİRİNCİ MEŞRUTİYET AMACI
Birinci Meşrutiyet'in ilan edilmesinin en temel nedeni Osmanlı Devletin yıkılmasının önüne geçmektir. Bu rejimin özelliklerine baktığımız zaman artık tek otorite padişah değildir. Onun yanında iki ayrı meclis de vardır. Bunlardan birisi Meclis-i Mebusandır. Üyelerini halk seçer. Diğeri ise padişah tarafından atanmış olan Meclis-i Ayandır. Tüm bu çabalara rağmen Balkanlarda ve diğer yerlerde çıkan isyanlar devam etmiştir. Bunun yanı sıra kısa bir süre içinde rejim padişah tarafından rafa kaldırılmıştır.
BİRİNCİ MEŞRUTİYET NEDEN KALDIRILDI?
Birinci Meşrutiyet, II. Abdülhamid'in 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'ndaki yenilgiyi gerekçe göstererek Meclis-i Mebusan'ı kapatmasıyla 1878'de son bulmuştur.
BİRİNCİ MEŞRUTİYET SONUÇLARI
Kanun-i Esasiye göre padişah meclisi kapatma, kişileri sürgün etme ve çıkacak yasaları meclise gitmeden önce denetleme yetkisine sahipti.
Bu durumda halk iradesinin gerçekleşmesi engellenmiş olup, hukuk devletine aykırı bir durumdur.
Padişahın mutlak egemenliği tanınmış, meclis üstünlüğüne yer verilmemiştir.
Birinci Meşrutiyet uzun sürmemiş, demokratik bir siyasi ortam için 30 yıl daha beklemesi gerekmiştir.