İletişim Uzmanından 'Coronavirüs Paranoyası' Uyarısı

İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ, "Maalesef korku kültürü Kovid-19'dan hızlı yayılıyor. Tedbir almak gerekiyor fakat paranoyayla yaşayıp mutsuz olmak çok kötü." diye konuştu.

11.03.2020-10:39 - (Son Güncelleme: 11.03.2020-10:34) İletişim Uzmanından 'Coronavirüs Paranoyası' Uyarısı

İletişim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ, "Maalesef korku kültürü Kovid-19'dan hızlı yayılıyor. Tedbir almak gerekiyor fakat paranoyayla yaşayıp mutsuz olmak çok kötü." diye konuştu.

Bir programa katılmak için geldiği Eskişehir'de açıklama yapan İletişim ve Yönetim Uzmanı Dr. Şaban Kızıldağ, coronavirüs hususunda iletişim dilinin ehemmiyetine dikkati çekti.

Kızıldağ, dünyayı tesiri altına alan coronavirüse karşı önlem alınması gerektiğini belirterek, "Ancak korku kültürüyle, tamamen bir paranoya içinde yaşamak başka bir şey. Tedbir kesinlikle önemli. Fakat birilerinin de oyununa gelmemek lazım. Bu korku kültürü iletişimde önemli bir konu. Obezite, deprem, hastalanıp ölmek birer korku. Korkuyla ilerleyen bir iletişimle insanları bir noktaya çekmiş oluyorlar." şeklinde konuştu.

"Yaşamaktan zevk almadan yaşamamız isteniliyor"

Dünyanın farklı kuvvetlerinin insanlığa korkmayı öğrettiğini belirten Kızıldağ, şu değerlendiri yaptı:

"Korku kültürü, emperyalizmin, kapitalizmin yapmaya çalıştığı ve bütün dünyada kendi lehine geliştireceği yeni alanlarla ilgili bir operasyon. Maalesef korku kültürü Kovid-19'dan hızlı yayılıyor. Tedbir almak gerekiyor fakat paranoyayla yaşayıp mutsuz olmak çok kötü. Yaşamaktan zevk almadan yaşamamız isteniliyor. Toplumun mutsuz olması adına gayret etmek yanlış. Birkaç zaman önce domuz gribi öldürüyordu. SARS öldürüyordu. Kuş gribi vardı. Fakat kimse AIDS ile ilgili konuşmuyor. Dünyada 30 milyonu geçen bir hastalık bu. Konuşuyor muyuz? Hayır. O halde amaç sağlıklı yaşamamıza yönlendirmekse, bunu daha doğru bir iletişim diliyle anlatmamız lazım."

Kızıldağ, göçmenlerin Avrupa'ya gitme çabası esnasında yaşadıklarını da, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, aslında yıllarca bir ensar gibi davrandı. Muhacire nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davrandı. Şimdi de 'İsterseniz gidebilirsiniz.' dedi. Bunu iletişim dilinde iyi okumak lazım. Erdoğan 'Gidin' demedi, 'İsterseniz gidin.' dedi. Milyarlarca dolar para harcanmış, kimseden bir kuruş alınmamış. Önce bütün dünyaya adalet lazım. Sadakat ve merhamet lazım. Bir denizin kenarına vuran bebeğin acısını unutmayacak bir vicdan lazım." ifadeleriyle anlattı.

YORUM YAZ..
Modal