Mayıs ayının ilk günlerinde Hıdırellez günü ile ilgili yapılan araştırmalar artmaya başladı. Birçok bölgede çeşitli etkinliklerle kutlanan mevsimlik bayram olarak tanımlanan Hıdrellez'de ateşler yakılır ve dilekler dilenerek yapılan eğlencelere katılırlar. Hıdırellez'in tarihi ve anlamını merak eden vatandaşlar ise ilk olarak Hıdırellez'in ne olduğu sorusuna yanıt arar.
Hıdırellez nedir?
Hızır Aleyhisselam ile İlyas Peygamberin yeryüzünde buluştuğu gün olarak kabul edilen ve bu inanışla asırlardır kutlanılan Hıdırellez'in kökeni Orta Asya'dan gelir. Doğanın uyanışı olarak nitelendirilen Hıdırellez, günümüzde birçok tolumda kutlanmaya devam eder.
Hızır gelenekleri içindeki inanışlara Türkiye başta olmak üzere Balkan ülkeleri, Türkistan, Azerbaycan ve Gagauz Türkleri tüm canlılığı ile katılırlar ve o inanışları yaşarlar. Ruz-ı Hızır olarak da bilinen Hıdırellez gününde dünya genelinde darda olan herkesin yardımına koşan Hızır ile denizlerin tek hakimi olduğu düşünülen İlyas peygamberin yeryüzünde bir araya geldikleri gün olarak kabul edilir. Aynı zamanda bahar ve yaz aylarının müjdeleyicisi olarak da kabul edilen Hıdırellez, aynı zamanda bereketin de sembolüdür.
Hıdırellez nasıl ortaya çıkmıştır?
Hıdrellez, Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine aittir. İslamiyetten önce Orta Asya'da var olan Türk kültüründe ve o kültürün inançlarına ait olduğu söylenir. Hıdırellez, ilk çağdan bu güne kadar Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan gibi birçok ülke tarafından yaz aylarının gelişine istinaden bayram tadında kutlanır.
Hem resmi hem de dini inanış kutlamalarından dolayı, hem Türkiye’de hem de Türk Dünyasında özel bir gün olarak tanımlanır ve tarihindeki dönemlerde gelenekleri nasılsa olduğu gibi şimdilerde korunmaya çalışılır. Bir geçiş dönemine özel düzenlenen tören olarak gerçekleştirilen Hıdrellez, üç merhaleden oluşur. Bunlar, 6 Mayıs tarihinden öncesi yapılan hazırlıklar, 6 Mayıs tarihinde yapılan inanç törenleri ve sonunda bayramın bitiş uygulamaları.
Hıdırellez'in tarihteki önemi ve anlamı
Hıdırellez'in başladığı gün, bazı toplumlar sabah gün doğduğu sırada kırlara, bağlara, bahçelere çıkarlar ve bu alanlarda Hızır'ın ayak izlerine basıp bolluğa ulaşmayı hedeflerler. Hıdırellez gününde hem doğa hem de insan sevgisi oldukça fazla önemlidir.
5 Mayıs tarihinde iki nişanlı çift arasında erkek evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı gönderir. Bu kurban 6 Mayıs tarihinde kesilir ve eş, dost ile birlikte yenir. Kurban yemeğine davet edilenler, çarşaf, havlu yemeni gibi hediyeler getirir. Güneş doğmadan önce üzerine gelinlik giyen genç kızların Tunca Nehri'nin kıyısına geçtikten sonra kısmetlerinin açılacağına inanılır. Roman genç kızlar ise bolluk ve sağlık dileyip gelinlikleriyle Tunca Nehri'ne gireler.
Hıdrellez bayramında kutlamalar genellikle yeşil alanlarda kutlanır. Bu alanlara ayrıca Hıdırlık da denir. Hıdrellez'de baharın taze bitkileri tüketilir ve genellikle taze kuzu eti veya kuzu ciğeri tüketilir. Kırlardan toplanılan çiçek veya otların kaynatılarak suyunun içilmesi şifa olarak görülür. Bu su ile 40 gün yıkanılması halinde ise gençleşeceğine inanılır.
Tüm yiyecek kapları, ambarlar ve para keselerinin ağızları açık bırakılır ki bolluk bereket içinde doldun diye. Kendine ev, araba gibi şeyler isteyenler de Hıdrellez gecesinde gül ağaçlarının altına dileklerini yazdıkları veya çizdikleri kağıtları gömerler. Aynı zamanda bu dilekler kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına da asılabilir. Dilekler dilendikten sonraki 1 yıl o dileklerin kabul olması beklenilir.