Tüm dünya derinden etkilendiği gibi Türkiye’de bu gelişmelerden nasibini aldı. Durum böyleyken Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği enerji hamlelerinin önemi bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Doğalgaz arama ve çıkarma faaliyetlerine hız verilmesi, HES’lerin sayısını artırarak daha verimli hale getirilmesi, nükleer santraller, rüzgâr ve güneş enerji santralleri ile alternatif enerji kaynaklarına yönelmeyi bu hamlelerin başını çekiyor.
Son dönemde muhalefet liderlerinin Türkiye'nin enerji arz güvenliğine yönelik eleştirileri de TV ve gazetelerde çarpıtılarak aktarılmaya başlandı. Son olarak dünyada elektrik fiyatlarına yüzde 127 zam yapılan başka ülke görmediğini iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin doğalgaz ve elektrikte 'nükleer santral devreye girerse' Rusya'ya yüzde 60 bağımlı olacağını öne sürdü. Rakamlara bakıldığında daha önce birçok konuda hesap yapan Kılıçdaroğlu'nun hesabı yine tutmadı. Kılıçdaroğlu'nun iddiasını değerlendiren uzmanlar, "Bu hesabı Rusya böyle yapamazdı' değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye'nin enerji talebi büyümeye bağlı olarak artıyor
Hızlı büyümenin etkisiyle son 20 yıl içinde Türkiye’nin birincil enerji talebi yıllık ortalama yüzde 3,1 artarken, OECD yıllık ortalaması -%0,3 düştü. Yine aynı dönemde yıllık elektrik talep artış oranı %4,4 iken OECD yıllık artış ortalaması %0,5’te kaldı. Türkiye’nin yüksek enerji talebinin sorunsuz karşılanması için enerji altyapısına büyük yatırımlar yapıldı. Bu kapsamda, 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik kurulu gücümüz 3,1 katına çıkarılarak 2021 yılı sonunda toplam 99.820 MW olması sağlandı. Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücü de 19.143 MW’tan 64.993 MW’a yükseltildi. Bugün toplam kurulu gücümüzün yüzde 65’i yerli, yüzde 54’ü ise yenilenebilir enerji kaynaklı.
Türkiye, Avrupa'da en ucuz elektrik kullanan 3. ülke
Avrupa'da evlerde kullanılan elektrik ve doğalgaz fiyatlarını takip eden Household Energy Price Index (HEPI) adlı kurumun 2021 sonu verilerine göre, Avrupa’da en pahalı elektriği Almanya tüketiyor. Elektrik vergiler dahil kWh başı birim fiyatı EuroCent olarak Almanya'da 50.07, İngiltere'de 47.11, İtalya'da 34.19, Hollanda'da 30.06, komşumuz Yunanistan'da 18.51... AB ortalaması 24.67 EuroCent. Türkiye'de ise 8,81 EuroCent. Türkiye Avrupa'da en ucuz elektrik kullanan 3. ülke.
Enerji emtialarının küresel fiyatlarındaki bu dramatik artışlar karşısında vatandaşı korumak adına önemli vergi gelirlerinden vazgeçilmesinin yanında elektrik ve doğal gazın ürün maliyetinin ilk kademe elektrikte yarısı, doğal gazda ise yüzde 75’i devlet tarafından üstleniliyor. Devlet tarafından sağlanan bu destekler sayesinde şu an Avrupa’da vatandaşlarına en ucuz elektrik sunan üçüncü, doğal gazda ise en ucuz fiyatın uygulandığı ülke Türkiye’dir. 2021 yılında; 80 milyar TL doğal gaz, 20 milyar TL elektrik, 65 milyar TL akaryakıt (ÖTV almamak suretiyle) alanlarında olmak üzere vatandaşlara toplam 165 milyar TL destek sağlandı. Sadece elektrik ve doğal gazdaki destek hane başı yaklaşık 5.000 TL’ye tekabül ediyor.
6 milyar metreküp doğal gaz kullanıldı
Öte yandan 2021 yılında yaşanan kuraklıkla birlikte azalan yağışlar nedeniyle hidroelektrik kaynaklı elektrik üretiminde dramatik bir düşüş yaşanmış ancak oluşan açık doğal gaz santralleri ile kapatılarak elektrik arzının kesintisiz devem etmesi sağlandı. Bu nedenle 2021 yılında elektrik üretiminde 6 milyar metreküplük fazladan doğal gaz kullanımı gerçekleştirildi. 2021 yılındaki elektrik tüketimimiz bir önceki yıla göre yaklaşık %8 artış göstererek 330 milyar kWh oldu. Bu tüketimin %44,1’i sanayi, %24,3’ü ticarethane ve %24,2’si meskenlerde gerçekleşti. Elektrik santrallerden üretilen elektriğin 47 milyon 312 bin aboneye sorunsuz ulaştırılması için iletim ve dağıtım şebeke uzunluğumuz toplam 1 milyon 358 bin km’nin üzerine çıkarıldı. Bu kapsamda, elektrik dağıtım sektöründe birinci, ikinci ve üçüncü uygulama dönemlerini kapsayan 2006-2020 yıllarında Ocak 2022 TÜFE’ye göre 96,8 milyar TL yatırım yapıldı.
Ayrıca, elektrik ve doğal gaz tüketim maliyetlerinin asgari ücret içindeki payına bakıldığında Türkiye birçok Avrupa ülkesinden çok daha iyi durumdadır. Diğer taraftan, 2002 yılında 200 kWh elektrik ve 100 metreküp doğal gaz tüketimi için gelen fatura tutarı o zamanki asgari ücretin %45,7’sine denk gelirken, bugün aynı tüketimlerin karşılığının asgari ücret içindeki payı %13’tür.
Elektrikte kademeli tarife uygulamasına geçildi
Elektrikte katma değer vergisinin (KDV) yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmesi ile düşük tüketim sınırının günlük 8 kWh, aylık olarak da 240 kWh'ye yükseltilmesiyle faturalarda yüzde 14 gibi bir indirim sağlanmış oldu. Bu sayede sadece alt gelir grubunun değil orta gelir grubunun da ilk kademe içinde kalarak faturalarında iyileşme olması sağlandı.
4 yıl içerisinde 87,5 milyar tl yatırım yapılacak
2021-2025 yıllarını kapsayan dördüncü uygulama döneminde bugünün fiyatlarıyla 87,5 milyar TL’lik yatırım yapılması öngörülüyor. Elektrik İletim sistemine ise 2015-2020 yılları arasında Ocak 2022 TÜFE’ye göre 34,9 milyar TL yatırım yapılmışken 2021-2023 yıllarında ise bugünün fiyatlarıyla 26,6 milyar TL’lik yatırım yapılması planlanıyor.
Yenilenebilir enerjinin yanı sıra bu alandaki yerli teknoloji ve yerli üretim ekipmanlara da gerekli destekler sağlandı. Bu kapsamda, uygulamaya geçirilen YEKA modeliyle 4 bin MW YEKA yarışması tamamlanmış olup, 2022 yılında ilave 3 bin 150 MW kapasite için yarışmalar yapılacak. YEKA kapsamında kurulan üretim tesislerde üretilen güneş panellerinde %76,42 yerlilik oranına ulaşıldı.
Doğal gaz fiyatları son 2 yılın rekorunu kırdı
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik bombalama ve füze saldırılarından dolayı doğal gaz altyapısının zarar görmesi ve gaz akışının kesintiye uğrayabileceği endişeleri fiyatları artırıyor. Savaşın etkisiyle Avrupa'da doğal gaz fiyatları 198,5 avroya çıkarak son iki yılın rekor seviyesine ulaştı.
HEPI'nin doğal gaz verilerine göre, Avrupa'da en pahalı doğalgazı 24,24 EuroCent ile Hollandalılar tüketmiş. Onları 23,66 EuroCent ile İsveçliler, 23.13 EuroCent ile Almanlar izlemiş. Yunan komşularımız birim başına 9,48 EuroCent ödemiş! AB ülkelerinin aylık ortalama doğalgaz faturası kWh başına 7,5 EuroCent, İstanbul'da kWh başına doğalgaza ödenen fatura 1,42 EuroCent. Yani Türkiye 22. sırada. 2022 başından itibaren doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar ve sonradan KDV indirimi dikkate alınırsa, bu rakamlar biraz değişir elbette. Ancak Rusya kriziyle birlikte aynı anda Avrupa'da da fiyatların yüzde 80'lere varan oranlarda arttığı düşünülürse, listelerde Türkiye'nin yerinin değişmesi beklenmiyor.
İngiltere merkezli Independent Gazetesi’nin 29 Eylül 2021 tarihli sayısında yer alan "Avrupa'da doğalgaz ve elektrik fiyatları 9 ayda yüzde 250 arttı" başlıklı haberine göre Sanayi ve ticari gaz fiyatında İsveç 0.073 euro/kWh ile ilk sıradayken, Türkiye 0.016 euro/kWh ile 38. sırada. Konut elektriğinde İrlanda 0.22 euro/kWh ile ilk sırada, Türkiye 0.066 euro/kWh ile 34. Sırada yer alıyor.
Doğal gazsız il yok
Enerji denilince aklımıza ilk gelen öteki kaynak ise doğal gaz. Yaşam kalitesini artıran bu enerji kaynağını tüm vatandaşlarına ulaştırmak için yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 2021 yılında doğal gaz tüketimimiz bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 23 artarak 60 milyar metreküp ulaştı. Bu tüketimin yüzde 38,5’i konut, yüzde 35,4’ü elektrik ve yüzde 26,1’i sanayide gerçekleşmişti. Bu tüketim değerinin sorunsuz olarak karşılanması için doğal gaz iletim ve dağıtımında 2003-2021 yıllarında Ocak 2022 TÜFE’ye göre 103,4 milyar TL yatırım yapıldı. Bugünün fiyatlarıyla; dağıtım alanında 2025 yılına kadar 37 milyar TL, doğal gaz iletim alanında ise 2024 yılına kadar yaklaşık 40 milyar TL yatırım yapılması öngörülüyor. Türkiye, 2022 yılında 5 ilde kullanılan doğal gazı bugün itibariyle bütün illerine ulaştırmış durumda. 2022 yılında doğal gaz kullanım imkânı sunulan nüfus 17 milyondan 69 milyona ulaşmış durumda. 2022-2026 döneminde ise ilave 319 yerleşim yerine daha doğal gaz ulaştırılması planlanıyor.
Türkiye tarihinin en büyük keşfi
Petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığı azaltmak için kara ve deniz alanlarında yoğun arama çalışmalarına devam eden Türkiye, bu kapsamda denizlerimizde 17 sondaj gerçekleştirdi. Bu yoğun arama çalışmalarının neticesinde Karadeniz’de Sakarya Sahasında 540 milyar metreküplük tarihimizin en büyük keşfi yapıldı. Keşfedilen bu rezervin 2023 yılında vatandaşların kullanımına sunulmasına yönelik çalışmalar planlanan takvime göre ilerliyor. 2026 yılında sahadaki gaz üretiminin plato değere ulaşılmasıyla birlikte konutlardaki doğal gaz tüketiminin tamamı kendi doğal gazımız ile karşılanabilecek.
Doğal gaz depolama kapasitesi 11 milyar metreküpe ulaşacak
Doğal gaz arz güvenliğimizin sağlanmasının yanında bu alanda ticaret merkezi olmamıza yönelik, 2002 yılında 92 milyon metreküp olan ulusal toplam günlük doğal gaz giriş kapasitemiz yaklaşık 4 katına çıkarılarak mevcut durumda 360 milyon metreküp giriş kapasitesine ulaştı. Bu kapsamda, iki FSRU tesisi devreye alınmış olup, üçüncü tesisin inşasına devam ediliyor. Ayrıca, inşaları ve genişleme çalışmalarına devam edilen iki yer altı depomuzun 2023 yılında tamamlanmalarıyla birlikte yer altında 10 milyar metreküplük depolama kapasitesine ulaşmış olacağız. LNG depolamayla birlikte toplam doğal gaz depolama kapasitemiz 11 milyar metreküpe ulaşacak.
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali için tuşa basıldı
Özellikle Paris İklim Anlaşması kapsamında elektrik alanındaki karbonsuz üretime yönelim nedeniyle son dönemde nükleer güç santralleri önem kazanmaya başladı. Bugün itibariyle 19 farklı ülkede 52 adet nükleer güç reaktörünün inşasına devam edilirken halihazırda 32 ülkede 439 reaktör faaliyet gösteriyor. Bu anlamda Türkiye ise 3 nükleer güç santrali için kollarını sıvadı. Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak olan Akkuyu NGS’nin inşası devam ediyor. Santralin 2023 yılında ilk ünitesi devreye girecek olup birer yıl arayla diğer üç ünite de devreye alınması planlanıyor. 2026'da tam kapasite üretime geçecek.
Kılıçdaroğlu Türkiye'nin doğalgaz ve elektrikte 'nükleer santral devreye girerse' Rusya'ya yüzde 60 bağımlı olacağını öne sürdü. Kaynaklara göre, Türkiye’nin tükettiği doğal gazda Rusya’nın payı 2019 yılında yüzde 33’e gerilemiş durumda. Azerbaycan'dan gaz alımı artmış. Öte yandan Karadeniz gazı gelecek yıl devreye girmesi, TANAP'ın payının artırılması, 2010'da İsrail'le planlanan Mısır-İsrail doğalgaz hattını yeniden gündeme alması bağımlığı daha da azaltması bekleniyor.
Hesabı Rusya yapsa bu kadar rakam çıkaramazdı
'Kılıçdaroğlu'nun rakamı yükseltmek için kullandığı nükleer santral ise 2023 sonunda deneme üretimine, 2026'da ise tam kapasite üretime geçecek. Bu durumda bile enerji ihtiyacımızın yüzde 7,7'sini karşılayacak; sonra payı azalacak, 2030'da yüzde 6.3'e, 2040'ta ise yüzde 3.9'a düşecek. Yani bu hesabı Rusya yapsa, bugünkü payını korusa, üzerine de nükleer santrali eklese ancak '2026' yılı için yüzde 40'ı bulabilir' yorumları yapıldı.
Avrupa ise, AB İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre 2020'de doğalgaz ihtiyacının yüzde 38'ini Rusya'dan karşıladı. Almanya, doğal gaz ithalatının yüzde 55'ini, petrol ithalatının yüzde 40'tan fazlasını Rusya'dan yapıyor. Rusya krizi ile birlikte dondurduğu 'Kuzey Akım-2 Boru Hattı' hariç!
Petrol fiyatları 137 dolardan dönüş yaptı
Pandemi sonrasında meydana gelmekte olan ekonomik toparlanmalarının yarattığı yoğun talep artışı sebebiyle, küresel üretimde yaşanan aksaklıklar, navlun maliyeti başta olmak üzere tedarik ayağındaki sıkıntılar, yeşil enerji dönüşümü kapsamında uluslararası alanda hidrokarbona yönelik yatırımların azalması, mevcut küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin talebi karşılayamaması, Avrupa ülkelerindeki depolama tesislerinde yeterince doğal gaz bulunmaması, uluslararası siyasi krizler, vb. hususlar nedeniyle 2021 yılı son çeyreğinde küresel enerji emtia fiyatları eşi görülmemiş şekilde yüksek seviyelere ulaştı. Brent petrolün varil fiyatının 2020 yılı ortalaması 42 dolar, 2021 yılı ortalaması 70 dolar ve 2022 yılı ortalaması 89 dolar çıktı. Buna son olarak Ukrayna Rusya savaşı da eklenince petrol fiyatları 7 Mart 2022’de aşılışta 137 dolar seviyelerini gördü. Daha sonra 130 seviyelerine geriledi. Petrol, 2014 yılı Eylül ayından bu yana en yüksek değere ulaşmış oldu.. Bu da doğal olarak akaryakıtın pompa fiyatlarını yukarı çekti.
Öte yandan, 2002 yılında 17 milyon varil olan petrol üretimimiz 2021 yılında %41 artışla yaklaşık 24 milyon varile çıkarmış durumda. Türkiye, petrol ihtiyacının yalnızca yüzde 8'ini üretebiliyor.