Yaşam tarzının giderek değişmesi, beslenme alışkanlıkların sağlıksız ve düzensiz bir hal almasının yanı sıra hareketsiz yaşamında katkısıyla hemoroid oluşumu giderek artmış durumda. Dünya nüfusunun yüzde 5’inde, Türkiye’de ise 45-65 yaş aralığındaki her 2 kişiden birinde görüldüğü tahmin edilen hemoroid, hareketsiz yaşam ve düzensiz beslenmeyle giderek yaygınlaşıyor. Pandemi nedeniyle sağlıklı yeme alışkanlığının büyük ölçüde yitirilmesi ve hareketsizlik, hemoroide davetiye çıkardı. Klinik uzmanlarından Op. Dr. İsmail Hakkı Ocak, hemoroid hakkında bilgi verdi.
HEMOROİD KANSERE NEDEN OLUR MU?
Hemoroid oluşumu kişilerde ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır. Birçok kişide rastlanılan bu durum kişilerin sosyal yaşantısını da ciddi boyutlarda sıkıntıya sokmaktadır. Hemoroid, toplumumuzda sık görülen, çoğu zaman oluştuğu bölge nedeniyle doktora gitmeye çekinilen, uzun süren kanamalardan dolayı kansızlığa neden olan bir hastalıktır. Hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme, uzun süreli ishal, kabızlık ya da genetik yatkınlık ve gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkar.
Özellikle son dönemde tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci tüm insanların yaşam şartlarını ciddi boyutta değiştirmiş durumda. Tüm insanlığı hareketsiz bir yaşama sürükleyen bu pandemi döneminde sokağa çıkma yasakları ve ofislerin evlere taşınmasının, hastalığın görülme sıklığını artırdığını tahmin ediyoruz. Ancak hasta sayısına ilişkin net bir rakam belirtemiyoruz. Hastaların çoğu utanıp, tedavi olmaktan çekiniyor. Oysa kimi zaman hemoroid sanılan şey aslında rektum kanseri olabiliyor.
Başlangıçta sadece kanama ile kendini gösteren hemoroid, hastalığın ilerleyen dönemlerinde makatta şişme, ağrı ve kaşıntıya neden olur. Makat bölgesinden kan gelmesinin farklı sebepleri de olabilir.
Hemoroid gibi rektum kanseri de kanama yapabilir. Bu nedenle kanamayı dikkate almak gerekir. Hemoroid iç ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılır.
İç hemoroid, kanama, şişlik, ağrı, ıslaklık ve kaşıntı olarak, dış hemoroid ise ani gelişen şişlik, ağrı ve bazen kanama olarak kendini gösterir. Başlangıçta makatın içinde ve bağırsağın son kısmında oluşan iç hemoroid, hastalık ilerledikçe dışarıya sarkmaya başlayarak belirginleşir.
Daha çok ani şişme, sertlik ve ağrı ile ortaya çıkar. İlk evrede kanama ile kendini belli eder. İkinci evrede tuvalet esnasında dışarı çıkar, şişlik ve kanama yapar. Tuvalet sonrası kendiliğinden makat içerisine girer.
Üçüncü evrede tuvalet sonrası elle içeri itildiğinde makat içine girer. Makatta şişlik, kanama, ağrı, ıslaklık ve kaşınma yapar. Hastalığın en ağır yaşandığı dördüncü evrede ise tuvalet esnasında dışarı çıkar ancak tekrar içeriye girmez. Kanama dışında ani ağrı, şişme ve nekroze alanlar (doku ölümü) olabilir.
Hemoroid, bir kanser belirtisi değildir. Ancak makat çatlağı, anal fistül, makat apsesi, rektum ve bağırsak kanseri gibi hayatı tehdit eden ciddi rahatsızlıklar da hemoroid oluşan bölgede geliştiği için oldukça dikkat edilmelidir. Hemoroid şikâyeti olan hastaların maalesef çok az bir kısmı doktora başvuruyor. Oysa bu tarz şikayetleri olan hastalar genel cerrahi uzmanı tarafından mutlaka muayene edilmeli. Tedavide ise ilk muayene yol göstericidir.
Özellikle hastalığın yeni başladığı ve şikayetlerin çok şiddetli olmadığı ilk evrede ilaç tedavisine başlanmalı. İlaç tedavisine uzun süre cevap vermeyen, ani gelişen durumlarda ya da şiddetli kanama ve ağrı şikayetleri olan hastalar için ameliyatsız tedavi yöntemleri ile oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilebiliyor.
Hastalara anestezi gerektirmeyen;
- Lastik (Rubber) Bant Ligasayonu,
- İnfrared Fo-tokoagülasyon
- Lazerle Hemoroid Tedavisi olmak üzere 3 çeşit ameliyatsız tedavi yöntemi uygulanabiliyor.
Çok ilerlememiş evrelerde kızılötesi ışın üreten bir alet yardımıyla hemoroid memesi adı verilen dokularda harabiyet ve sabitlemenin yapıldığı İnfrared Fotokoagülasyon ve hemoroid memelerinin köklerinden lastik yardımıyla bağlanarak beslenmesinin durdurulmasıyla 7-10 gün içerisinde kuruyarak kendiliğinden düşmesini sağlayan Lastik Bant Ligasayonu yöntemleriyle başarılı sonuçlar alınıyor.
Hemoroid içerisindeki damarların yakılarak söndürüldüğü Lazerle Hemoroid ise son yıllarda oldukça popüler ve etkili bir tedavi yöntemi. Tüm evrelerde uygulanabilirliği nedeniyle de sıklıkla tercih ediliyor.