İsviçre’de 50 yıl öncesine kadar, yetim çocuklar ve fakir ailelerin çocukları başka ailelere verilir ve orada köle gibi çalıştırılırlar. Sonrasında bu çocuklar büyürler ve mücadeleleri başlar. Yaklaşık 9 yıl önce devlet bu çocuklardan özür diler ve tazminat ödemeye mahkum edilir. Heidi çizgi filmin bu durumla bağlantısı ortaya çıktı.
1789 yılında İsviçre’de çocukların fabrikalarda çalıştırılmasına 14 yaş sınırı getirildi. Yararlı olarak görünen bu yasak aslında çocuklara daha fazla zarar verdi. Sanayi devriminden önce İsviçre Hükümeti ve kilise ucuz iş gücü ihtiyaçlarını karşılamak için bir sistem geliştirdi. Verdingkinder yani ‘Sözleşmeli çocuk’. Çocukların severek izlediği Heidi filmi ise bu durumu özetliyor. Nasıl mı? İşte detaylar...
Heidi çizgi filminin yazarı Johanna Spyri'nin yaratmış olduğu Alp Dağları’nın güzel yüzlü kızı Heidi’nin ayakları hep çıplaktır.
Peki Heidi’nin ayaklarının neden çıplak olduğunu hiç düşündünüz mü? Eminim bu konuda kafanızda soru işaretleri vardır.
Bu durum aslında Verdingkinder’i diğer çocuklardan ayıran simgesel bir durumdur. Spyri bu eserinde Heidi karakteri ile o zamanları hatırlatmak ister.
Devlete borçlu olan ailelerin, boşanan çiftlerin, cezaevinde olan anne babaların, çocuğun annesi babası ölmüşse ya da fakirse bu çocuklar papaz tarafından zorla toplanır.
Papazların topladığı bu fakir çocuklar çiftliklere kiralanır. Kurulan pazarlarda ya da çiftliklerde çalıştırılmak üzere satışa çıkarılır.
Ailelerini artık göremeyeceklerini bilen çocuklar bulundukları yerde psikolojik ve fiziksel istismara uğrar. Hiçbir şekilde doktora veya okula gitmezler.
Eski bir Virdingkinder, "Birçok kişi her şeyi biliyordu ancak kimse ilgilenmedi. Bizim söylediklerimize de inanmıyorlardı." sözleriyle o günleri anlattı.
Bu kişi şu an devletten 20 bin Euro tazminat hak etti. Fakat kendisi tazminat kelimesine itiraz ediyor; ona göre acılarının telafi edilmesi imkansız.