Van'da 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde kesin olmayan sonuçlara göre Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanan Abdullah Zeydan'ın, daha önce terör örgütü PKK propagandası yapmaktan tutuklanmış olduğu ve 2022'de serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Ancak Zeydan'ın memnu haklarını geri alarak seçilme yeterliliği kazanabilmesi için gereken sürenin 3 yıl olduğu belirlendi. Abdullah Zeydan'ın terör örgütü PKK'nın propagandasını yapmakla suçlanarak tutuklandığı bilgisi, 2015 yılında yaptığı "PKK'nın öyle bir gücü var ki, sizi tükürüğüyle boğar." açıklamasının ardından ortaya çıkmıştı. Zeydan, "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Terör örgütünü övmek" suçlarından yargılanmış ve tutuklanmıştı. Ancak 6 Ocak 2022'de serbest bırakılmıştı.
Zeydan'ın bu geçmişi, seçilmesinin ardından yeniden gündeme geldi ve seçilme yeterliliği konusunda tartışmalar başladı. Zira Türkiye'de bir kişinin seçilme hakkını geri kazanabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekmektedir. Bu sürenin 3 yıl olduğu bilinmektedir. Bu durum, Zeydan'ın seçilmesinin ardından başlayan tartışmalara yol açtı.
Memnu haklarını 2025’te alabilir
Abdullah Zeydan'ın terör örgütü propagandası yapmak suçundan tutuklanmasının ardından, Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesine göre memnu haklarının geri verilmesi için gereken süre 3 yıldır. Bu durumda, Zeydan'ın memnu haklarını geri alabilmesi için en erken 2025 yılını beklemesi gerekmektedir. Dolayısıyla, Van İl Seçim Kurulu'nun aldığı karara göre, Zeydan'ın seçilme yeterliliği bulunmamaktadır.
Tartışmalar devam ederken, Van İl Seçim Kurulu Zeydan hakkında bir karar verdi ve Zeydan'ın seçilme yeterliliği olmadığına hükmetti. Kurul, bu kararı oy çokluğuyla aldı. Bu kararın ardından, mazbatanın en yüksek ikinci oy alan adaya verilmesi kararlaştırıldı. Bu gelişmelerle birlikte, seçim sonuçlarına ilişkin yeni bir süreç başlamış oldu.
Belediye AK Parti’ye geçti
Van'daki seçimlerin sonucunda, en yüksek oyu AK Parti adayı Abdulahat Arvas'ın aldığı açıklandı, böylece Van Belediye Başkanlığı AK Parti'ye geçmiş oldu. Ancak, DEM Parti'nin bu karara 3 gün içinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Bu süreçte, itirazın değerlendirilmesi ve sonuca ilişkin resmi açıklamalar beklenmektedir.
Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesinde şu açıklamalar yer aldı:
“(1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinin 5 inci ve 6’ncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması, gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.
(3) Yasaklanmış hakların geri verilmesi için, hükümlünün veya vekilinin talebi üzerine, hükmü veren mahkemenin veya hükümlünün ikametgâhının bulunduğu yerdeki aynı derecedeki mahkemenin karar vermesi gerekir.
(4) Mahkeme bu husustaki kararını, dosya üzerinde inceleme yaparak ya da Cumhuriyet Savcısını ve hükümlüyü dinlemek suretiyle verebilir.
(5) Yasaklanmış hakların geri verilmesi talebi üzerine mahkemenin verdiği karara karşı, hükümle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yoluna başvurulabilir.
(6) Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde, adli sicil arşivine kaydedilir.
(7) Yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna başvurulması nedeniyle oluşan bütün masraflar hükümlü tarafından karşılanır”