Bir ağacın ya da elektrik tellerinin altına arabanızı park ederseniz sabah kalktığınızda sürpriz yaşayabilirsiniz. çünkü güvercinler park halindeki arabaları hedef almayı çok sever. peki güvercin dışkısının arabanın boyasına bir zararı var mıdır?
Bir ağacın ya da elektrik tellerinin altına arabanızı park ederseniz sabah kalktığınızda sürpriz yaşayabilirsiniz. çünkü güvercinler park halindeki arabaları hedef almayı çok sever. peki güvercin dışkısının arabanın boyasına bir zararı var mıdır?
Öncelikle, şunu söylemeliyiz: kuşlar, yani güvercinler, biz memeliler gibi katı ve sıvı dışkıyı farklı yollarla değil; kloaka adı verilen bir organda karıştırıp tek bir yolla dışarıya atar.
Bizde ürik asit, üreye çevrilir ve idrarla atılır; güvercinlerde ise ürik asit formunda katı dışkıyla beraber atılır.
Bilindiği gibi, asitler de metal yüzeyler ile tepkime veren maddelerdir. moleküllere de ısı eklendikçe, hareket etme ve birbirlerinden daha hızlı bir şekilde sıçrama eğilimi gösterirler.
Moleküller ısındıkça ve soğudukça aralarındaki fiziksel boşluk artar veya azalır. metaller bu termodinamik özelliğin iyi örnekleridir.
Güneş, gün boyunca otomobil metalini ısıtırken metal doğal olarak biraz genişler. boya ve şeffaf kaplama da güneşin sıcaklığında genişler.
Aslında şeffaf kaplama, gözenekli hale gelir ve ürik asidin bir kısmının içeri nüfuz etmesine izin verir. geceleri, hava soğudukça maddeler de kasılmaya başlar ve boya tekrar sertleşir. bu sefer ortamdaki ürik asit etrafında (güvercin dışkısında) sertleşir.
Sonuç olarak, boyalı yüzey (kuş dışkısının olduğu yer), donuk veya kazınmış gibi görünür. bu, ışığın düzensiz ve deforme olmuş yüzey tarafından kesintiye uğramasının bir sonucudur.
Yani arabanın boyasının atmış veya metal yüzeyin aşınmış olduğu savı doğru değildir. suçlu tek başına güvercin dışkısı da değildir. asıl etkili olan faktör; güneş ışığı, ısınma ve soğumadır.