Güney Afrika’dan İsrail’e rest! UAD kurulacak, iki ülke ifade verecek!

İsrail'in Han Yunus'a yönelik artan saldırıları, Gazze'deki Filistinliler arasında geleceğe dair büyük endişelere neden oluyor. Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik soykırım iddiasını içeren davanın oturumu ise devam ediyor.Gazze'deki sivil halk, İsrail'in yoğunlaşan saldırıları karşısında yaşam koşullarının giderek zorlaştığını ifade ediyor. Filistinli yetkililere göre, İsrail'in 7 Ekim'de Hamas'ı hedef alan saldırılarından bu yana Gazze'de 25.000'den fazla insan hayatını kaybetti ve on binlerce kişi yaralandı. Ayrıca, çoğunluğu sivil olan yaklaşık 1.300 kişi Hamas'ın saldırısında yaşamını yitirirken, 250'den fazla kişi de rehin alındı. Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik soykırım suçlamasına ilişkin olarak, konu hakkında net bir karar verilmedi ve değerlendirme süreci devam ediyor. Mahkeme, Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik askeri faaliyetlerin durdurulması talebini de içeren dokuz geçici tedbir talebini değerlendirmekte. İsrail ise soykırım iddialarını reddederek, kendini savunma hakkına vurgu yapıyor ve Hamas savaşçılarını hedef aldığını ifade ediyor. Mahkeme, Güney Afrika'nın temelsiz iddialarını reddederek, taleplerin incelenmeye devam edeceğini belirtiyor.

İki soru sorulacak

Cuma günü bir karara varmak için 17 yargıcın (15 daimi yargıç, artı Güney Afrika ve İsrail'den birer yargıç) iki soruyu yanıtlaması gerekiyor:

-İlk olarak, Güney Afrika'nın İsrail'e yönelik iddialarının BM'nin 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamında ele alınabileceğini gösteren temel testi karşılıyor mu karşılamıyor mu? İsrail ve Güney Afrika'nın imzaladığı sözleşmede soykırımı neyin oluşturduğu tanımlanıyor?

-İkincisi, İsrail'in askeri harekatı devam etmesi halinde Gazze'deki Filistin halkının onarılamaz bir zarara uğraması riski makul olur mu olmaz mı? 

Uluslararası Adalet Divanı'nın kararları yasal olarak bağlayıcı olmasa da, siyasi açıdan etkili olabilir ve devletler arasında baskı unsuru olarak kullanılabilir. Eğer mahkeme, İsrail'in eylemlerini uluslararası hukuka uygun olmamakla suçlarsa, bu durum İsrail'e yönelik uluslararası toplumda eleştiri ve baskıyı artırabilir. Ancak, İsrail'in en güçlü müttefikleri tarafından nasıl bir tepki alacağı ve bu kararın pratikte nasıl uygulanabileceği belirsizdir. Mahkeme kararının sonuçları, uluslararası ilişkilerdeki gelişmelere ve tarafların tutumlarına bağlı olarak şekillenecektir.