Yeni Filistin Devlet Fikrinin Altında Ne Yatıyor

Son günlerde sızdırılan bir belgede Ortadoğu'da "Yeni Filistin" devletinin kurulacağı kaydedilmişti. Milliyet gazetesi yazarı Hakkı Öcal da konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı...

13.05.2019-12:01 - (Son Güncelleme: 13.05.2019-11:54)

Geride bıraktığımız günlerde Filistin meselesi ile ilgili bir belge sızdırılmıştı. Filistin sorununa çözüm olacağı söylenen planda Yeni Filistin Devleti adında bir devlet kurulacağı yazıyordu. Konuyu Milleyet gazetesi yazarı Hakkı Öcal köşesine taşıdı.

İşte Hakkı Öcal'ın "Yeni Filistin" başlıklı yazısı:

İsrail Dışişleri Bakanlığı, güya kendisine sızdırılan bir belgeyi, bazı İsrail yayın organları ile paylaşmış. Bu, Trump’ın, Jared Kushner ile, diplomatik deneyimi olmadığı halde uluslararası müzakereler baş danışmanı olarak atadığı Jason Greenblatt ’a hazırlattığı İsrail-Filistin anlaşmasının taslağı idi.

Bu yöntemi hemen her siyasetçi kullanır. Kendinize biraz geri adım atabilecek pay bıraktığınız bir “taslağı” el altından medyaya sızdırırsınız; gelebilecek tepkileri ölçersiniz. Daha sonra asıl teklifinizde bu tepkileri önemli ölçüde karşılamış olursunuz. Belli ki Trump Yönetimi de bu yolla suları test ediyor.

Bu, bu metnin ilk sızdırılışı değil. Daha önce de Mısır’ın yeni Filistin devletine toprak kiralaması, bu topraklarda BAE, Suudi Arabistan ve arzu eden diğer ülkelerin liman ve fabrikalar kurması, buralarda Filistinlileri çalıştırması, zengin olacak Filistinlilerin terörden vaz geçeceği… ve saire şeklinde açıklamalar olmuştu.

Böyle bir planın işlemesi için tabii önceden önemli üç Arap tarlasının, Suudi Arabistan’ın, BAE’nin ve Mısır’ın sürülmesi şarttı ve ABD aynen bunu yaptı: Muhammed bin Salman, Muhammed bin Zayed ve Abdül Fettah el Sisi, bu ülkelerin başına atandılar ve planın önünde hiçbir itiraz mercii kalmamış oldu.

Veya ABD ve İsrail öyle sanıyor. Yeni kurulacak Filistin devletinin ordusu olmayacak; Hamas elindeki bütün silahları Mısır’a teslim edilecek. Filistin’in sadece polisi bulunacak ve polis sadece hafif silah taşıyacak. Halen İsrail’in vatandaşı olan bütün Araplar İsrail vatandaşlığından atılacak ve Filistin yurttaşı olacaklar. İşgal altındaki Filistin toprakları, Kudüs ve Şeria Vadisi İsrail’in elinde kalacak. Yani Batı Şeria ile Gazze’yi birbirinden ayıran İsrail işgali devam edecek; bunların arasına serpiştirilmiş olan Yehuda (Judea) ve El Semira ( Samaria ) ile Gazze arasında yerden 30 metre yükseklikte köprü yapılacak. Eğer köprüyü yapacak firmanın hisselerini merak ediyorsanız, o da şöyle belirlenmiş:

Çin yüzde 50, Japonya, Kore, Avustralya, Kanada, ABD ve AB’nin her biri yüzde 10.

Anlaşma metnindeki gariplik sadece işgalin devamı, köprüler ve Arapların İsrail’den atılması değil; bu metni reddedecek Filistinli grup, “yeni bir İsrail şiddetini de göze almış olacak.”

Bir anlaşma ki, kendi yaptırımını savaş olarak içinde taşıyor!

Bir anlaşma ki içinde Osmanlı İmparatorluğunun İngiltere tarafından işgal edilmiş topraklarını, Museviler ve Müslümanlar arasında ikiye bölen Birleşmiş Milletler kararından ve tarihi taraflardan tek kelime ile bahis yok.

Bir anlaşma ki içinde BM’nin 181 sayılı kararı yok; İsrail’in 1967 sınırlarından bahis yok.

ABD ve İsrail, ellerindeki ateş gücü yüksek ordulara, donanmalara, roketlere ve nükleer silahlara güvenerek, Orta Doğu’ya yeni bir nizam vermeye başlıyorlar.

Bu arada Suriye’deki donanma üssünü pekiştiren Rusya’dan ve “Yeni Filistin” devletinde yatırım imkanları elde edecek olan AB’den tık yok.

Başka bir deyişle Kudüs’ün de Filistin’in de kaderi, bir avuç Filistinli fedainin elinde.

Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırın.

YORUM YAZ..
Modal