TÜBİTAK MAM tarafından yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"27 Şubat 2018 tarihli Kanal İstanbul Projesi/ÇED başvuru dosyası hakkında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü talebi üzerine TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü tarafından görüş bildirildi.
Komisyon üyesi diğer kurum ve kuruluşlardan da alınan görüşler sonrası hazırlanan taslak ÇED raporu için de 25 Ekim 2019'da kurumumuzdan yine görüş talep edildi.
Bu kapsamda, nihai halini almamış ÇED Raporu, ilgili enstitümüz tarafından incelenmiş olup, Kanal İstanbul Projesinin yapılıp/yapılmaması hakkında olumlu veya olumsuz bir görüş bildirilmemiştir.
Bu anlamda, ilgili rapor üzerinden basında yapılan TÜBİTAK, Kanal İstanbul’a karşı şeklindeki haberler tamamıyla çarpıtmadır ve gerçeği yansıtmamaktadır."
Taslak ÇED raporunun bazı bölümlerinin yanlı ve yanlış siyasi yorumlara konu edildiği belirtilen açıklamada, "Kurumumuzun görüşü, nihai halini almamış ve askıya çıkmamış ÇED raporu için verilmiştir. Raporda kullanılan yöntemler, yapılan kabuller ve atıflar çerçevesinde ÇED raporunun içeriği değerlendirilmiş ve raporda görülen eksikliklerin giderilmesi amacı ile önerilerde bulunulmuştur. Verilen görüşler, projenin yapımına ilişkin değildir." değerlendirmesine yer verildi.
Ayrıca, 28 Kasım 2019'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında, 50’den fazla kurum ve kuruluşun temsilcileriyle yüz yüze detaylı görüşmeler yapıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Tüm görüşler değerlendirilmiştir. Komisyon toplantısı sonucunda TÜBİTAK MAM’ın da olumlu görüşüyle ÇED raporu yeterli bulunarak askıya çıkılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kapsamlı bilimsel görüşlerini alabilmek adına, katılımcı bir anlayışla yürüttüğü ÇED raporu hazırlık süreçlerinin, bağlamından koparılarak siyasi çarpıtmalara konu edilmesi üzüntü vericidir. Hazırlık süreçleri neticesinde, toplanan görüşlerin nihai raporun oluşmasına katkı vermesi, bilimsel çalışma metodolojisi açısından takdir edilmesi gerekirken maalesef kurumumuz üzerinden siyasi polemiklere alet edilmiştir. Tüm süreçler sonunda rapor hakkındaki nihai karar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilecek olup, kurumumuzun görüşlerinin raporun hazırlık süreçlerine olan katkısından dolayı ayrıca memnuniyet duymaktayız."
KILÇDAROĞLU'NUN YALANI ORTAYA ÇIKTI
Kılıçdaroğlu, Kanal İstanbul Çalıştay'ında yaptığı konuşmada TÜBİTAK hakkında asılsız iddialarda bulunmuştu:
“Erdoğan, şöyle bir cümle kullandı: ‘Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorsanız bizi ikna edeceksiniz.’ Güzel bir cümle aslında. Bildiğim kadarıyla İBB Başkanı’mız beyefendiyi davet etti. ‘Ben de dinleyeceğim, siz de dinleyin. Belki bilim insanları sizi ikna ederler’ dedi. Ama gelmedi. Buradaki toplantıları bilmiyorum ama Sayın Erdoğan’a bir tavsiyem var, bir önerim olacak. TÜBİTAK, bizim saygın kuruluşlarımızdan birisidir. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu. Bu kurumun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verdiği bir rapor var. Raporu hazırlayan, MAM dediğimiz, Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı var. 14 madde halinde bu projenin ne kadar yanlış olduğunu orada sayıyor. 14 madde halinde. 6 sayfa, altında da 6 bilim insanının imzası var. Bana inanmayabilirsin, diğer bilim insanlarına da inanmayabilirsin. Ama sana bağlı bir kurum. TÜBİTAK dediğimiz, Türkiye’nin gözbebeği olan bir kurum. Ona da soruyorlar ne diyorsun diye, Kanal İstanbul’la ilgili. 14 madde halinde tek tek bu projenin ne kadar yanlış olduğunu sayıyor. Tavsiyem; eğer bulamazsan o raporu ben sana göndereceğim. Ama diyorsan ki, ‘Sen gönderdiğin zaman ben inanmıyorum, ee Putin’e göndereyim o sana göndersin!”
Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırın.