Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Burak Elmas'tan Gündeme Dair Açıklamalar!

Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Galatasaray'ın Başkanı Burak Elmas, katıldığı televizyon programında gündeme dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

15.10.2021-09:10 - (Son Güncelleme: 15.10.2021-09:22)

Galatasaray'da Başkan Burak Elmas, başkanlık dönemlerinde popülarite adına yapılan transferler, VAR konusundaki tartışmalar ve Radamel Falcao transferi gibi konularda çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.

Başkan Burak Elmas, yapmış olduğu açıklamalarda ;

BİZ BAŞKANLIĞA PEMBE BİR TABLO BEKLEYEREK GELMEMİŞTİK

Biz sorunların büyüklüğünü biliyorduk. Seçime girerken kaybetmekten korkmadık. Bazı riskler aldık. Kazandıktan sonra da burada kalma kaygısıyla hareket etmiyoruz. Geldiğimizde sürprizlerle karşılaştık ama biz buraya pembe bir tablo bekleyerek gelmedik. Çok yeniyiz henüz. Hızlı çalıştık, belki de üç ayda 1-2 senelik çalıştığımızı hissediyoruz. Hata yapmamaya özen gösteriyoruz.

GALATASARAY'IN GELECEĞİNİ RİSKE ATMAYACAĞIZ

Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmaya göre seneye ödemeler başlayacak. Belli bir mali disiplin sağlamak lazım. Bunun için de belli önlemleri erken almak lazım. Bugün elinizde 3-4 senelik kontratlar varsa, onlardan çıkamadığınız zaman bütçenizi nakit yaratıp o faizi ödeyecek hale getirmeniz bir süreç alıyor. Biz buna uğraşıyoruz. Fakat burada da Türk futbolunun ikinci problemi ortaya çıkıyor, rekabet. Böyle bir sistem getiriyorsanız, bunun sıkı bir şekilde denetlenmesi lazım. Bugün 'Türk futbolu battı.' söylemi herhalde herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Resme baktığınızda hiç batmış gibi bir önlem göremiyorum. Yarışmak ve dönemsel popülarite adına Galatasaray'ın geleceğini tehlikeye atmayacağız. Çok ciddi önlemler alıyoruz. Burada önemli olan Türkiye Futbol Federasyonunun gerekli denetimleri ve uygulamaları yapması. Şimdi düşünün bir sektörün denetimi yapıyorsunuz, sektör batmış, borç içinde, bankalarla bir anlaşma imzalanmış, bu arada da eski alışkanlıklar devam ediyor. Fakat siz bunu denetleme görevini yerine getiremiyorsunuz. Bu da haksız rekabete sebep veriyor. Bugün Bankalar Birliğine üç büyüklerin yaptığı bir taahhüt var. Futbol bütçesini önümüzdeki sezon yüzde 20 azaltma. Türkiye Futbol Federasyonunun verdiği harcama limitleri yüzde 25 esnemeli ve limit bankalara olan taahhüdün üstünde. Şu anda masalarda 'Bu borç ödenmez.' konuşmaları yapılıyor. Sistem problemli ama biz hep pansuman tedavisi yapmaya çalışıyoruz.

KONUŞAN BAZI KİŞİLERİN SAMİMİ OLMADIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM

Bazı teknik direktörlerin, bazı televizyon yorumcularının bu konuda samimi olmadıklarını düşünüyorum. Tarafı oldukları takımlar veya kendileri için uygun senaryoda iki farklı görüşü bir sene içinde söyleyen teknik direktörler gördük. 'Yabancı futbolcu kısıtlanmalı, milli takımımıza şöyle olunuyor, İstiklal Marşı okunamıyor.' diyenler bakıyorsunuz bir sene sonra 'Ben yabancıya karşı değilim gelsinler.' diyor. Yabancı konusunda fikrim çok net. Doğru, belli kalitede yabancıların gelmesi lazım. Yabancı kuralı size Türk oynatmayı yasaklamıyor. Bizim yetişen iyi Türk oyuncuları Avrupa kulüpleri parayı bastırıp transfer ediyor. Türk futbolunun kaliteli oyuncusu yurt dışına gidiyor. Altyapı hamlelerini desteklemek ve en iyileri buraya getirmek üzere bir sistem yaratmak lazım.

TÜM BAŞKANLAR SÖYLEMLERİNDE DİKKATLİ OLMALI

Kulüp başkanları oturup, konuşuyoruz. Birbirimize insan olarak saygı ve sevgimiz var. Maçtan önce hepimizin bir fanatikliği var ama maç bittiği zaman yine beraberiz. Bazı konularda anlaşmamız mümkün değil. Çıkar çatışması ve kulüplerin bir perspektifi var. Fakat bu konular var diye Türk futbolunu buradan çıkaracak projelere hayır demenin hepimize zarar verdiğini düşünüyorum. Hepimizin söylemlerimizde dikkatli olmamız lazım.

VAR KONUSU ÇOK CİDDİ BİR PROBLEM

VAR hakemleriyle ilgili ciddi bir problem var. Standart problemi var. Bu hepimize karşı var. Bugün bütün rakiplerimiz bundan mağdur. Biz de mağduruz. Eskiden 'Sahada göremiyorlar.' diyorduk, meğer televizyonda da göremiyorlar. Hakemin yaptığı hata biraz hoş görülebilir ama ben VAR'da yapılan ve yapılmayanları asla hoş görmüyorum. Bunun kötü niyetli, kasıtlı yapıldığını düşünüyordum. Türk hakemlerinin ciddi bir eğitim problemi var. Hakemler futbolu bilmiyor. Aynı pozisyonda üç farklı hakem üç farklı karar verebilir mi, Türkiye'de veriyor. Ciddi anlamda sistemsel bir sorun var.

RADAMEL FALCAO TRANSFERİNİ BAŞKA YÖNETİM YAPMAZDI

Ben şunu iddia ediyorum o dönem görev yapan herhangi bir yöneticimiz kulüp sahibi olsaydı, Falcao'yu transfer etmezdi. Avrupa'daki sahipli kulüpler gibi kendi kulüpleri olsaydı, kendi ceplerinden bu zararı finanse edecek olsalardı bu transferi yapmazlardı. Bunun geçmişte de çok örneği var. Dönemsel popülarite için yapılan hamleler belki sizi o dönem için memnun ediyor ama Galatasaray'ın ve diğer kulüplerin geleceğini ipotek altına alıyor. Sonra bunu toparlayacak cesur insanların gelip camiasını, kulübünü koruması lazım. Falcao ile açık ve samimi koştuk. Alacağı ücretin önemli bir bölümünden kurtularak bu transfer gerçekleşti. Önümüzdeki sene de bu tür hamlelerimiz devam edecek. Bu takımın ücret ve kabiliyet limiti ile yaş durumunu belli bir standarda oturtmamız lazım.

FATİH HOCA İLE GÜZEL BİR BİRLİKTELİĞİMİZ VAR

Ben Fatih hoca ile çok genç yaşlarımda çalıştım. Uzun süredir bir ilişkimiz var. Görev bize verildikten sonra hocamızla konuştuk. Bu çok önemli bir yapılanma. Bütün perspektifleri konuşarak, anlaştık. 'Her sene ilk 11'e 5-6 transfer yapacağımız bir futbol stratejisinden uzaklaşalım, Galatasaray'ı zamanla daha iyi tanıyacak, birlikte oynamaya alışacak, Galatasaray'a gelir getirebilecek ve 5 sene birlikte oynayacak genç oyuncu gurubu kuralım.' dedik. Bütün stratejide hemfikir olarak hareket ettik. Çok güzel planlarımız var. Güzel bir birlikteliğimiz var.

TRANSFER HAMLELERİMİZİN DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM

Dönemsel düşünen, stratejisi olmayan ve ürkek davrananlar uzun vadeli başarıyı yakalayamazlar. Bizim bir stratejimiz var, bunu uygulama konusunda cesuruz. Bunu Galatasaray'ın geleceğini için uygulamaya devam edeceğiz. Üzerimize baskılar gelebilir ama bunu kaldıramıyorsanız zaten bu göreve talip olmamanız gerekiyor. Bütün oyuncularımızı bir sistemle transfer ettik. Kulüpleri ve menajerleriyle direkt ben görüştükten sonra transferleri yaptık. Şu anda transferde hata yapmadığımızı düşünüyorum. Örneğin iki Ümit Milli Takım oyuncusu Galatasaray'a geldikten sonra A Milli Takım'da forma giymeye başladı. Norveç maçına baktığınızda Taylan, Berkan ve yedeklerle uzun zamandır olmadığı kadar fazla Galatasaraylı vardı. Halil keza öyle. Bunlar doğru hamleleri yaptığımızın göstergesi. Biraz daha zamana ihtiyacımız var. Doğruları yapmaya devam ederseniz, başarı sonunda gelecektir. 

KEREM AKTÜRKOĞLU VE MARCAO OLAYI İLE İLGİLİ

Böyle bir olayı ben de ilk defa gördüm. İki oyuncu da bizim. Halı sahada böyle şeyler yaşadım. Orada olan bir olaydan dolayı arkadaşlığınızı bitirmezsiniz. Şuna bakarsınız, pişman mı, bir daha yapacak mı, olayın arka planı ne? Sonuçta aile arasında kardeşler kavga edebilir. Hemen karar verip, 'Sizi aileden attım' demiyorsunuz. Galatasaray büyük bir aile. Marcao da Kerem de ailemizin önemli parçaları. İlk önce temkinli bir duruş sergiledik. Olaydan sonra ben de soyunma odasına indim. Fatih hocamla oturduk, analiz yaptık. Sonuçta da bir hareket planı belirledik. Hareketi asla tasvip etmiyoruz. Kerem bizim için çok değerli. Galatasaray ona ciddi bir yatırım yaptı. Marcao da özür diledi. Burada görevimiz Galatasaray'ın bütün sporcularını ve varlıklarını korumak. Bazen çok zor olabiliyor ama kolay olsa herkes yapardı.

MOHAMED'İN TRANSFERİ BİZ İSTEMEDİĞİMİZ İÇİN GERÇEKLEŞMEDİ

Biz de Mustafa Muhammed ile konuştuk. O da böyle imkan olursa ilgilenebileceğini söyledi. Görüşmesine izin verdik. Fakat o arada aramızda yaptığımız istişarelerde bu transferin olmasını istemediğimize karar verdik. Sonuçta da konu kapandı.

UEFA'NIN FORMATININ SORGULANMASI LAZIM

UEFA'nın, aldığı yanlış kararlarla futbolun ruhuna çok büyük zarar verdiğini düşünüyorum. Daha az gelirli liglerin temsilcilerinin Avrupa'da başarı kazanma ihtimali vardı. Buna Galatasaray, Kızılyıldız, Alaves'i sayabilirsiniz. UEFA verdiği kararla ve baskılara boyun eğerek özellikle Şampiyonlar Ligi'ni daha fazla gelir kazanmayı arzu eden elitist takımların eline verdi. Bugün ikinci olmuş bir Galatasaray üç ön eleme oynayarak Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı elde ediyorsa bu sistemde bir yanlışlık var. Bazen verdikçe karşı taraf daha çok ister. Bu sene yaşadığımız Süper Lig olayı zaten bunun devamı. Onun sonrasında UEFA'nın Süper Lig'i engellemek için vermiş olduğu yeni Şampiyonlar Ligi formatı da buna bir teslimiyet. Ciddi anlamda bunun sorgulanması lazım.

YORUM YAZ..
Modal