Milena'ya Mektuplar kitabı ile tanınan Franz Kafka günümüzde en çok tanınan edebiyatçılardan biridir. Franz Kafka kimdir, nereli ve neden öldü?
Geçtiğimiz yüzyılın en çok tanınan edebiyat figürlerinden olan Franz Kafka, ortaya koymuş olduğu dil ve bakış açısıyla dönemin edebiyatçıları arasında farklılık gösteriyor. 20. yüzyılda pek de tanınmayan Franz Kafka, gerçekçi ve fantastik unsurları başarılı bir şekilde bir araya getirerek edebiyat dünyasına yeni bir soluk getirdi. Birçok eseri olmasına rağmen ölümüne kadar okuyucular ve edebiyat çevrelerinde pek fazla bilinmiyordu. Her ne kadar farklı alanlarda çalışmış olsa da edebiyat alanına birçok eser vermiştir. Franz Kafka’nın ölümüne kadar birçok eseri yayınlanmış olsa da ölümünden sonra yayınlanan eserleri daha fazladır.
FRANZ KAFKA KİMDİR?
20. yüzyıl edebiyatının önemli edebiyatçılarından olan Franz Kafka, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu topraklarında bugünkü Çek Cumhuriyeti toprakları içerisinde yer alan Prag’da 1883 yılında dünyaya geldi. Yahudi orta sınıftan bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Franz Kafka’nın babası Hermann ve annesi Julie Kafka’dır. Altı kardeşin en büyüğü olan Kafka’nın babası Prag’da aksesuar ve küçük eşya satan bir dükkan işletiyor. Franz Kafka’nın beş kardeşi daha olmasına rağmen aileden hayatta kalan tek kişi Franz Kafka oldu. Franz Kafka’nın iki erkek kardeşi çok küçük yaşlarda öldü, kendisinden çok daha uzun yaşayan üç kız kardeşiyse II. Dünya Savaşı esnasında Nazi kamplarında öldürüldüler.
Ölümünden sonra değeri anlaşılan Franz Kafka, mutsuz ve kötü bir çocukluk geçirdi. Dünyaca ünlü yazar annesi Alman kökenli olmasından dolayı eğitimini Alman okullarında ve Almanca olarak aldı. 1889'da Masny trh/Fleischmarkt'taki Deutsche Knabenschule adlı Alman erkek çocuklara eğitim veren bir ilkokula giden Kafka 1893'e kadar bu okulda okudu. Ardından 13 yaşına geldiğinde Yahudi eğitimi olan Bar Mitzvah kutlamasıyla sona erdi. Okulunu bitirdikten sonra klasik merkezli devlet lisesi olan Altstädter Deutsches Gymnasium'a gitti. Okulun öğretim dili Almanca idi fakat Kafka ayrıca Çekçe konuşma ve yazma eğitimi aldı.
Küçük yaştan itibaren babasıyla anlaşamayan Kafka, anne ve babanın iş günlerinde evde olmamaları Kafka'nın yalnız bir çocukluk geçirmesine neden oldu. Anne ve babası evde olmadığı için kardeşlerine ve kendisine mürebbiye ve hizmetçilerin gözetimi altında büyüdü. Babasının otoriter ve talepkar bir kişiliğinin olmasından dolayı babasıyla oldukça sorunlu bir ilişkisi vardı. Franz Kafka bu durumunu BABAYA Mektup adlı eserinde kaleme alarak belirmiştir.
KİMYA EĞİTİMİNİ YARIDA BIRAKIP HUKUK BÖLÜMÜNE GEÇTİ
1901'de Prag'ın Deutsche Karl-Ferdinands Üniversitesi'ne kabul edilen Kafka, kimya dersleri alsa da iki hafta sonra hukuk bölümüne geçti. Buna ek olarak hukuk, Kafka'ya Alman çalışmaları ve sanat tarihi dersleri almaya zaman tanıyarak daha uzun süreli bir çalışma eğitimi almayı zorunlu kılmıştır. 1906 yılında Prag’daki Alman Üniversitesi’nden hukuk diploması aldı, bir yıllık zorunlu uygulama döneminden sonra İş Kazaları Sigorta Şirketi’nin Prag Bürosu’nda çalışmaya başladı.
Edebiyatla ilgilenmeyi bırakmak istemeyen Franz Kafka, hukuk bürosunda çalışmasının vermiş olduğu yoğunluğun yanı sıra gecelerini de edebiyat çalışmalarına ayırdı ve ilk defa bu dönemde uykusuzluk, halsizlik sorunları baş gösterdi, ardından gürültüye karşı hassasiyeti oluştu. Yaşadığı bu sorunlar ve çalışmalarına zaman ayıramaması nedeniyle çalıştığı yerden ayrılarak yine bir sigorta şirketi olan İşçi Kaza Sigorta Kurumu’na geçti.
KAFKA İSPANYOL GRİBİNE YAKALANDI
Franz Kafka Ekim 1911’de Yiddiş tiyatro topluluğunun gerçekleştirdiği performansı seyrettikten sonraki altı ay boyunca Yiddiş dili ve edebiyatı ile ilgili çalışmalar yaptı. 1915 yıllarında I. Dünya Savaşı'nda Kafka askerlik hizmetini yerine getirmek için askere çağrıldı fakat işi, zorunlu hükûmet hizmeti olarak değerlendirildiği için sigorta enstitüsündeki işverenleri, erteleme talebinde bulundu. 1917 yılında 33 yaşında iken teşhis edilen tüberkülozla ilişkili tıbbi problemlerinden ötürü askere alınmadı. 1918'de İş Kazası Sigortacılığı Enstitüsü, o sırada tedavisi olmayan hastalığından dolayı Kafka'yı emekliye ayırdı.
1918’de pandemden etkilenen Franz Kafka İspanyol gribine yakalandı. hastalığı nedeniyle yemek yiyemeyecek duruma gelmişti. 1920'de Kafka, Çek gazeteci ve yazar olan Milena Jesenská ile yoğun bir ilişki kurdu. Milena'ya yazdığı mektuplar daha sonra Milena'ya Mektuplar’ı yayımlandı. Kafka hiç evlenmemiş olmasına rağmen evliliğe ve çocuklara oldukça değer vermiştir. Hayatı boyunca Kafka'nın birkaç kız arkadaşı oldu. 1924 yılına gelindiğinde Kafka’nın tüberkülozu kötüleşti ve 3 Haziran 1924’te Klosterneuburg’da 41 yaşında hayata veda etmiştir.
ESERLERİNDE HAYATINI MI ANLATTI?
Babasına duyduğu nefretini, hayata karşı olan karamsarlığını ve hüzünlü yalnızlığını eserlerinde fazlasıyla yansıtan, kavuşamadığı aşklarına yazdığı mektuplarıyla bilinen Franz Kafka’nın yaşadığı dönemde yayınlanan, en bilinen eserleri; Ein Damenbrevier, Dua Eden Adamla Sohbet, Sarhoşlarla Sohbet, Brescia’daki Uçaklar ve Büyük Gürültü’dür. Ölümünden sonra yayınlanan eserlerinden bazıları ise; Baba’ya Mektup, Dava, Milena’ya Mektuplar, Şato ve Gezinti’dir. Hayatı baştan kaybedilmiş bir savaş olarak görmesine rağmen eserleri, onu hayatı yenilgiye uğratan insanlardan birisi yapmıştır. Karamsarlığıyla eserlerindeki karakterleri çaresizlikle donatmıştır, insanın gizli kalmış korkularını, burjuva yaşamının sahte aile ilişkilerini, bürokrasinin işleyişini gözler önüne serer.
Franz Kafka 1912’de yazdığı ‘’Hüküm’’ adlı öykü babasıyla arasındaki ilişkiden izler taşır. Aynı yıl Dönüşüm adlı uzun öyküyü yazmıştır. Dönüşüm, Kafka’nın en bilinen kitabıdır. Babasının hayatındaki rolünü en çok Dönüşüm’de görürüz. Karakter kitapta bir böcek olarak uyanır, Kafka kendini bir böcek olarak tasvir etmiştir. Böceğe dönüştüğü sabah bile işe nasıl gideceğini düşünen bir karakteri okuruz, içinde bulunduğu sosyal koşulları bir böcek tasviri vasıtasıyla okuyucuya yansıtmıştır. Davada ise, karakterimiz Joseph K. bir sabah uyandığında sebebini bilmediği bir suçtan dolayı dava edildiğini öğrenir. Sabah uyandığında bir böceğe dönüştüğünü fark eden Gregor Samsa’yla benzer bir kaderi vardır Joseph’in.
İlk romanı Kayıp adı altında 1913’de yayımlanmış, Kafka’nın ölümünden sonra ise Amerika adı altında tamamlanmış haliyle tekrar yayıma verilmiştir. 1922 yılında yazmaya başladığı Şato ise tamamladı. Şato’da kadastrocu olan K’nın bir okulda hademe olarak işe başlamasını ve daha yüksek bir statüye ulaşabilmek için bürokrasiye karşı verdiği savaşı okuruz, modern bürokrasinin pek çok sıradan ve absürd yanlarını ele alır. Ofis çalışanı olan çoğu roman kahramanı amaçlarına ulaşmak için zorlu engellerle boğuşmaya zorlanır. Çoğu zaman tüm bu çile başarının anlamsız olduğu kafa karıştıran ve mantıksız bir hal alır. Eserlerinde okuduğumuz tüm bu benlik algısında kırılmalar, suçluluk psikolojisi ve ötekileşme Kafka okurken sıkça rastladığımız, hayatına dair izlerdir.
Kafkaesque yani kafkavari anlamına gelen onun ne denli sıra dışı ve orijinal bir yazar olduğunu anlatan bir kavramdır. Kitaplarında yer alan karakterlerin o dönemlerin dünyasında hiç olmayacak karakterler olmasından kaynaklanmıştır bu kavramdır. Kafka, yakın arkadaşı Max Brod’dan, ölümünden sonra geride bıraktığı yedi öykü kitabının, üç tamamlanmamış romanının, günlüklerinin, el yazısı metinlerinin yakılmasını istemiş, Max Brod ise Kafka’nın bu vasiyetini yerine getirmeyerek, hayattayken hiçbir kitabı basılmayan yazarın yaşamının ve eserlerinin dünya tarafından tanınmasını sağladı.
FRANZ KAFKA’NIN ESERLERİ
FRANZ KAFKA'NIN YAŞADIĞI DÖNEMDE YAYIMLANAN ESERLERİ:
1909 - Ein Damenbrevier
1909 - Dua Eden Adamla Sohbet
1909 - Sarhoşlarla Sohbet
1909 - Brescia'daki Uçaklar
1912 - Büyük Gürültü
1913 - Gözlem
1913 - Yargı
1913 - Ateşçi Amerika olarak bilinen romanın ilk bölümü
1915 - Dönüşüm
1915 - Yasanın Önünde Dava adlı romanın bir bölümü
1918 - Cinayet; Kardeş Katili öyküsünün ilk hali (1919)
1918 - Bir Köy Hekimi 13 öyküden oluşan bir kitap; aralarında On Bir Oğul ve Bir Akademiye Rapor öyküleri de bulunmaktadır
1919 - Ceza Sömürgesi
1921 - Der Kübelreiter
1924 - Açlık Sanatçısı
FRANZ KAFKA'NIN ÖLÜMÜNDEN SONRA YAYIMLANAN ESERLERİ:
1904-1905 - Bir Savaşın Tasfiri
1907-1908 - Taşrada Düğün Hazırlıkları
1914 - Kaldabahn Hatıraları
1914-1915 - Köy Öğretmeni
1915 - Blumfeld, ein älterer Junggeselle
1916-1917 - Der Gruftwächter
1916-1917 - Köprü Brod'un Başlığı
1917 - Eine Kreuzung
1917 - Çiftlik Kapısına Vuruş Brod'un Başlığı
1917 - Avcı Gracchus Brod'un Başlığı
1917 - Çin Seddi'nin İnşaasında
1917 - Eine alltägliche Verwirrung Brod'un Başlığı
1917 - Komşu Brod'un Başlığı
1919 - Babaya Mektup
1920 - Heimkehr Brod'un Başlığı
1920 - Geri Çevrilme
1920 - Yasalar Sorunu Üzerine
1920 - Kent Arması Brod'un Başlığı
1920 - Küçük Fabl Brod'un Başlığı
1920 - Die Truppenaushebung
1922 - Bir Köpeğin Araştırmaları Brod'un Başlığı
1922 - Das Ehepaar
1922 - Gezinti
1922 - Gibs auf Brod'un Başlığı
1923-1924 - Der Bau Brod'un Başlığı
1925 - Dava
1926 - Şato
1927 – Amerika, İlk olarak 1912 yılında Kayıp olarak tasarlandı, fakat Brod tarafından Amerika olarak yayımlandı.