Eylem Tok’un 100 bin dolara kiralamak istediği evin sahibinden ibretlik açıklama: “Evimde katil mi besleyeceğim?”

Eyüpsultan'da meydana gelen ve lüks otomobiliyle kaza yaparak 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin ölümüne sebep olan 16 yaşındaki T.C ve annesi Eylem Tok'un hikayesi yeni bir gelişme ile sürüyor.

21.03.2024-15:52 - (Son Güncelleme: 21.03.2024-15:52) Eylem Tok’un 100 bin dolara kiralamak istediği evin sahibinden ibretlik açıklama: “Evimde katil mi besleyeceğim?”

Kaza, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde yaşandı ve yazar Eylem Tok'un 16 yaşındaki oğlu, yol kenarındaki ATV araçlara çarpıp kazaya neden oldu. Bu kaza, 1 Mart tarihinde gerçekleşti ve sonucunda 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti. Kazanın ardından Eylem Tok ve oğlu, önce Mısır'a kaçtılar, daha sonra ise ABD'ye gittiler. Ancak, bu kaçışları sosyal medyada büyük tepkiyle karşılandı ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Adalet Bakanı Tunç'un yaptığı açıklamaya göre, Türkiye, ABD'den Eylem Tok ve oğlunun iadesini talep etti. Soruşturma kapsamında Eylem Tok ve oğlu için gıyabında tutuklama kararı çıkarıldı.

“Evimde katil mi besleyeceğim?”

ABD'nin New York kentinde firar eden Eylem Tok ve 16 yaşındaki oğlu T.C.'nin kiralık ev arayışında oldukları ortaya çıktı. Ancak, kazadan haberi olan bir ev sahibi, aracılar aracılığıyla kendisine ulaşan ve evini 1 yıllık peşin ödeme yaparak yaklaşık 100 bin dolar karşılığında kiralamak isteyen Tok ve oğluna, "Evimde katil mi besleyeceğim?" diyerek teklifi reddetti.

Ev sahibinin bu sert tepkisi üzerine Eylem Tok'un sinir krizi geçirdiği iddia edildi. Bu olay, toplumda büyük yankı uyandırdı ve Eylem Tok ile oğlunun kaçışının getirdiği sonuçlar daha da tartışma konusu haline geldi.


Eylem Tok’un annesi konuştu

Olayla ilgili son bir gelişme yaşandı ve Eylem Tok'un annesi sessizliğini DW Türkçe'ye bozdu. Kaza haberini medya aracılığıyla öğrendiğini iddia eden Eylem Tok'un annesi S.T, "Olayı medyadan duyduk. Bilerek olan bir şey değil, bu büyük bir kaza. Cahil çocuklar arabayı almamalıydılar, sonu kötü oldu. Eylem çocuğu mecbur getirecek. Cezalarını çekecekler. Biraz olayın yatışmasını bekliyorlar herhalde" dedi.

S.T. açıklamasının devamında şunları söyledi: 

"Öyle anlatıldığı gibi şımarık, kötü çocuklar değiller. Torunum örümceği alır camdan atardı. Ben öyle yetiştirdim onları. O günden beri elim kolum tutmuyor. Öbür tarafa o çocuğun annesine çok üzülüyorum. Evlat acısı diner mi? Ama diyor ya 'Gelsinler bir gün bile olsa hapis yatsınlar' diye, içime sokasım var o anneyi. Ben de olsam aynısını yaparım, belki daha kötüsünü yaparım" 

Baba Aci açıklamada bulundu

Eyüpsultan'da meydana gelen kazada oğlunu kaybeden Özer Aci, kaçan T.C.’nin babası Bülent Cihantimur ile yapılan görüşmenin detaylarını paylaştı. Aci, aile dostları aracılığıyla yapılan görüşmede Cihantimur ile doğrudan iletişim kurmadığını belirtti. Görüşmenin kısa sürede sona erdiğini ifade eden Aci, kan parası iddialarına da yanıt vererek şu açıklamalarda bulundu:

"Ben hiçbir zaman, 'İrtibata geçilmedi, konuşmadık, şöyle yapılmadı, böyle olmadı' demedim. Bülent Bey, 15. gün ifadeye gittiğinde adliyede, bize taziyeye geldiklerini söylemiş. Burası benim evim, bir de çaprazda oğlumun evi var. Benimle irtibata geçmediler demedim, dolaylı olarak irtibata geçti, 3-5 dakika bir konuşmamız oldu. O zaman zarfında kendisinden şu istekte bulundum, 'Eski eşini ve çocuğunu getir, adalete teslim et. Ondan sonra da buyur taziyeye gel' dedim. Geçen 19 gün zarfında ne gelen oldu ne giden oldu. Görüşmede ben sadece bir şey istedim, eşinin ve çocuğunun adalete teslim olmasını istedim. Buraya, evime gelmedi. Gelmişse ispat etsin. Farklı bir noktada görüştük. Onda benim evime gelecek cesaret yok, olsa çoktan gelmişti. Kendisi bazı şeyleri farklı yollarla halledeceğini düşündüğü için böyle bir girişimde bulunmadı, bulunacağını da sanmıyorum. 8. gün Kuran okutuyorduk, o gün avukatımla görüşmüş. Taziyeye geleceklerini söylemiş, avukatım gerekli cevabı vermiş. Şöyle demiş, 'Bugün Kur'an okutuluyor, acılı aile, bizim söylemimiz hala devam ediyor, eşini ve çocuğunuzu getirin. Ertesi gün taziyeye gelebilirsiniz' demiş. Ben sözümün arkasındayım, eğer bana taziyeye gelecekse, acımı dindirecekse, önce çocuğunu ve eşini adalete teslim etsin, ertesi gün buyursun gelsin. Benim aile dostumla, dolaylı olarak birileri vasıtasıyla iletişime geçildi. Aile dostuma maddi ve manevi yanımda olduğunu söylemiş. Ben de onlara şunu söyledim. 'Maddi kısmı bir kenara bıraksın, gelsin görüşelim' dedim. 5-6 kişi geldiler, hatta kınadım. 'Ne yüzle 5-6 kişi geliyorsunuz?' diye kınadım. Çok kısa bir görüşme oldu. İşte telefon alışverişi olduğunu söylemiş. Bende onun telefonu yok, öyle bir insanla görüşmek istemem ama mecburiyetten görüşeceğim, bu ayrı bir olay. Çok kısa bir görüşmede aile dostumun evinde ona şunu söyledim, "Git çocuğunu, eski eşini al adalete teslim et, ondan sonra taziyeye mi geleceksin buyur gel' dedim. Kendisi herhangi birşey söylemedi. Net bir 'Başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin, acınızı paylaşıyoruz' gibi şeyler söylemedi. Aile dostumuzun evine gelmesiyle bu taziye kabul oluyorsa, ısmarlamayla hac yapmak gibi birşey olur. Benim evim belli, adresim belli. Ona ben sitem ettim doğru. 'Ben senin birinci gün kim olduğunu buldum, sen benim kim olduğumu, çocuğunun kimi öldürdüğünü niye bulamadın?' diye sitem ettim. Zengin ve kolun uzun ya. Burada neden bu özelliklerini kullanmadı. Görüştüğümüz süre o kadar. Hiçbirşey söylemedi. Bazı televizyon kanalları ne yazık ki, iğrenç kelimeyi kullanıyorlar ben kendimden utanıyorum. Bana şu İstanbul'u bağışlasalar oğlum geri gelmeyecek. O insanın bir lokması benim boğazımdan geçmeyecektir. Bunu açık açık net bir şekilde söylüyorum. Görüşme yanılmıyorsam Pazartesi ya da Salı 3. veya 4. gün olmuştu. Bundan sonra aile dostumun bana dönmesiyle 9. gün sanırım, yemek söyleneceği söylendi. Ben de, 'Bir adım atıyorlarsa adım atarım' diyerek bir noktada buluşuruz diyerek olumlu baktım. Fakat daha sonra aile dostum bana şunu söyledi. 'Yemeği ben organize edecekmişim, ücretini onlar ödeyecekmiş' dedi. Aile dostuma bu konu üzerine kendilerine ne dediğini sordum. Kendisi benim adıma reddetmiş. 'İyi yapmışsın, dedim. Aile dostuma 'Onlara söyle bu saatten sonra yemek bir şey getirirseler, yakında köpek çiftliği var oraya köpeklere yem ederim' dedim. Geçen yine aynı kanal üzerinden Eylem Tok’un annesi aradı, başsağlığı dilemeye gelecekmiş. Ben de yine aynı söylemimi tekrar ettim. Gitsin annesi önce kızını ve torununu alsın Türkiye’ye getirsin, adalete teslim etsin." 


YORUM YAZ..
Modal