Bilimsel olarak ise titreşimin karşılığı mevcut. Kuantum fiziğinde titreşimler, yayılan enerji şu şekilde açıklamaktadır: “Her şey enerji demektir ve enerji her şeydir” İnsan denilen varlık, titreşimsel enerji yaymaktadır. Evrende yaydığımız her bir enerji bir duyguya denk gelmektedir. Ağızdan çıkan kelimelere göre de olumlu yahut olumsuz bir titreşim yaymamıza neden olur. Her türlü his ve duygu durumu, olumlu ya da olumsuz bir titreşim yaymamıza neden olur.
Düşünceleriniz gelir sizi bulur!
Bazen insanlar arasında frekansımız ya da enerjimiz uymadı şeklinde söylemlerde bulunuruz. Frekansınıza bağlı olarak; aynı frekansta titreşen diğer insanları, durumları ve diğer birçok konuda kendinize doğru çekersiniz. Dolayısıyla, eğer olumsuz bir enerji yayıyorsanız hayatınıza sadece olumsuzluk gelir. Örneğin, eğer hastaysanız ve sürekli bunu düşünerek yaşıyor ve bu enerjiyi yayıyorsanız, hasta olmaya devam edersiniz. Ancak, kendinize iyi olduğunuzu söylerseniz daha hızlı iyileşirsiniz ve aldığınız her ilaç da hasta olduğunuzu düşünerek depresif hissettiğiniz zamana kıyasla daha iyi etki eder. Tüm bunların dışında unutmamak gerekir ki! Beyin çok kolay bir şekilde kandırılabilir. Bazen ‘‘korktuğum şey başıma geldi’’ şeklinde söylemlerde bulunuruz burada yaydığımız olumsuz enerji ile direkt bir teması olabilir…
Titreşimi etkileyen 6 önemli nokta!
Çevreniz
Etrafınızda olan, temas halinde olan herkes titreşim frekansınızı doğrudan etkiler. Eğer etrafınızda mutlu, olumlu ve azimli, çalışkan insanlar bulundurursanız, siz de aynı frekansta titreşim yaymaya başlarsınız. Çevrenizde her daim söylenen, küfreden ve olumsuzu çağıran insanların olması o kişilere dönmeniz an meselesi! Bu insanlar frekansınızı etkileyecek sonrasında sizden yana olan, Çekim Yasası’nı engellemeleri mümkün!
Düşünceleriniz
Her düşünce, evrene bir enerji yayar ve bu frekans da kaynağına yansıyarak olduğu gibi geri döner. Bu durumda; cesaretsizlik, üzüntü, öfke, korku, kıskançlık ve nefret gibi olumsuz düşünceleriniz varsa bunların hepsi size dönebilir ve olumsuz düşüncelerin içine saplanıp kalabilirsiniz. Sonrasında kendinizi öğrenilmiş çaresizliğin pençesinde bulabilirsiniz. Sadece olumlu düşünceler üretmeyi öğrenmeli ve negatif düşünceleri serbest bırakmayı öğrenmelisiniz!
Kulağınızdan geçen müzikler
Müzik çok güçlü bir araçtır. Eğer sadece ölümden, ihanetten, üzüntüden, terk edilmekten bahseden şarkılar dinlerseniz, bunların hepsi yaydığınız enerjiyi de etkileyecektir. Titreşim frekansınızı düşürüyor olabilir. Siz nasıl bir titreşim yayıyorsanız, hayatınıza da onu çekersiniz. Sizi neşelendiren ve titreşim frekansınızı yükseltecek pozitif ve canlı şarkılar dinlemeye özen gösterin!
Yaşama dair gördükleriniz
Şanssızlık, ölüm, ihanet vb. konularda programlar, videolar ya da filmler izlediğinizde beyniniz bunu gerçekmiş gibi algılar ve titreşim frekansınızın etkilenmesine sebep olarak beyniniz zararlı kimyasallar salgılamaya başlar.
Söylemleriniz
Sürekli bir şikayet etme ya da kötü konuşma eğilimindeyseniz, bu durum titreşim frekansınızı da direkt etkiler. Yüksek frekansınızı korumak için şikayet etme ve başkaları hakkında kötü konuşma alışkanlığınızı ortadan kaldırmanız gerekir. Kendinize dramatik sahneler yaratmaktan ve kurban rolüne sokmaktan uzaklaşmalısınız. Hayatınızdaki kararların sorumluluğunu almalı ve suçlamayı ya da yargılamayı tamamen bırakmalısınız.
Şükretmek
Şükretmek titreşim, dua etmek frekansınızı olumlu bir halde etkiler. Alışkanlığınızı hemen hayatınıza dahil etmelisiniz. Sahip olduğunuz her şey için teşekkür edin; genelde kıymetini bilmedikleriniz için, elinizdeki iyi şeyler için, iyi olarak değerlendirmedikleriniz için ve şu ana kadar deneyimledikleriniz için evrene teşekkür edin.
Hayatın bir yankı bir devinim halinde olduğunu unutmayınız! Sözleriniz karşılığını er ya da geç karşılığını bulur madem bulacak o zaman bu söylemler neden pozitif olmasın ki değil mi?