Ertuğrul Sağlam: "Samsunspor 3 Yıl İçinde Zirve"

Şampiyonluğu hedeflediklerinden bahseden Ertuğrul Sağlam, "Bu seneki hedefimizi hepimiz biliyoruz, inşallah sezon sonunda 2'nci Lig'de şampiyon olup, 1'inci Lig'e, daha sonra da aynı hedefi devam ettirip en kısa süre içerisinde Süper Lig'de olmak istiyoruz. Hem Samsunspor'u yönetenlerin, hem takip edenlerin ve bizlerin de kısa vadede planı ve hedefi bu. Bu doğrultuda hiç hata yapmadan sezon sonu bizi üst lige taşıyacak neticede tamamlamak için çok sıkı bir çalışma içerisinde olmamız gerekiyordu. O yüzden biz burada antrenmanlara 25 Aralık'ta başladık ve yoğun bir şekilde de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir taraftan kamp çalışmaları devam ederken diğer taraftan bizi bu zorlu yolculukla hedefimize ulaştıracak kadro yapılanmasını da tam anlamıyla ve eksiksiz bir biçimde oluşturmaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda da transfer çalışmalarımız devam ediyor. Halil ve Burak'ı kadromuza kattık. Takımımıza direkt katkı sağlayabileceğine inandığımız, karakteri ve kişilik yapısıyla, insani değerleriyle bizim yapımıza uyum sağlayacak 2 tane daha oyuncu alıp sezona başlamak istiyoruz. Şu anda kamp çalışmalarımız gayet güzel gidiyor, inşallah bu çalışmaların sonucunda da 11 Ocak'ta sezonun 2'nci yarısının ilk maçını oynayacağız, iyi bir başlangıçla daha sonra sezonun sonunda şampiyonluğa ulaşacağımız mücadeleyi inşallah vereceğiz" dedi.


"Samsunspor benim için çok farklı bir yer"

"Samsunspor benim için çok farklı bir yer, farklı bir kulüp, Samsun şehri farklı bir şehir. Benim burada 10 senem geçti ve hayatta sahip olduğum birçok güzelliği Samsun'da ve Samsunspor ile yaşadım. O yüzden zaten buraya geliş amaçlarımın içerisinde de Samsunspor'un tekrar ait olduğu yere, tüm Türk futbol kamuoyunun beklentisinin olduğu yere taşımak var. Bizim için bu sene kilit bir sene, inşallah sezon sonunda Samsunspor'u 1'inci Lig'e taşırsak önümüzdeki sezon işimizin çok daha kolay olacağına inanıyorum. 3'üncü senenin sonunda Samsunspor, Türkiye Süper Ligi'nde zirveyi, Avrupa Kupaları'nı hedefleyen, her yönüyle gerek kulüp yapılanması, kulüp organizasyonu, kurumsal kimliği, taraftarı, stadı, tesisi, futbola ait değerlerin tamamını içinde bulunduran çok mükemmel bir kulüp olarak Süper Lig'de yerini alacaktır, bundan kimsenin endişesi ve şüphesi olmasın" şeklinde konuştu.



"10-12 Tane teklif geldi ama inanın hiçbirisi beni bu kadar heyecanlandırmadı."

"Tekrar Türk futbol tarihine altın harflerle yazılacak bir başarıyı inşa etmek için buradayım, bunu çok açık ve samimi bir şekilde söylüyorum. Bugün Samsun şehri ve Samsunspor futbola ait değerlerin tamamını, biraz önce de saydım, biraz daha açmak istiyorum. Sağ olsun başkanımız Yüksel Yıldırım ve Yıldırım Holding sayesinde Samsunspor o çok kısa geçmişe kadar ki süregelen büyük tüm sıkıntılarından kurtuldu ve gerek kurumsal kimliğiyle gerek kulüp içi organizasyonuyla, gerek vizyonuyla bugün fiziki şartları da tamamıyla oluşturan, tesisi, mükemmel bir stadı, bunun yanında çok güzel bir şehir Samsun, taraftarlık bilinci, taraftarın takımına vermiş olduğu destek, bütün bu değerleri bir araya getirdiğimiz zaman şunu abartmadan ve samimi bir şekilde söylüyorum ki bugün 'Türkiye'de Süper Lig takımları da dahil bana 3 takım say' deseniz bunların içine Samsunspor'u mutlaka koyarım. Dolayısıyla futbola ait tüm değerleri içinde barındıran bir kulübün, bir camianın da ben çok kısa süre içerisinde ait olduğu yere çıkacağına kesinlikle inanıyorum. Samsunspor'un yeri kesinlikle Süper Lig'dir ve Allah'ın izniyle Süper Lig'e çıktığımızda zamanın da zirveye oynayan ve bunu daha önce de çok iddialı bir şekilde söyledim Süper Lig'de şampiyon olan 6'ncı kulüp ve takım olarak -tabii o zamana kadar başka şampiyon çıkmazsa- Samsunspor Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdıracaktır. Ben bu beklentiler doğrultusunda buradayım yoksa Süper Lig'den gelen teklifler ve bir öncü ligden gelen tekliflerimi topladığım zaman yakın geçmişte toplam 10-12 tane teklif geldi ama inanın hiçbirisi beni bu kadar heyecanlandırmadı. Benim farklı bir amacım var, farklı bir proje bekledim ve Samsunspor'daki bu proje beni ikna etti ve ben de gönül rızasıyla işin bir yanında duygusallık ve diğer yanında profesyonellikle, bu yapılanma ve organizasyon doğrultusunda inşallah bu takım Süper Lig'e çıkacak ve Süper Lig'de de zirveyi zorlayacak, Avrupa kupalarının gediklisi olacak ve bir gün gelecek ki Samsunspor aynı Bursa'da yaşadığımız gibi Süper Lig tarihine adını 'şampiyon takım' olarak yazdıracak"

"Futbolda başarıyı yakalamak çok zor bir iş değil."

"Aslında bu başarıyı ortaya çıkaran 2 camiaya da baktığımız zaman, biraz önce Samsunspor'un geleceğiyle alakalı çok umutlu konuşurken futbola ait bazı değerleri ortaya koyarak konuştum. Başakşehir'e ve Sivasspor'a baktığınız zaman bu iki kulüp de kulüp yapılanması, kulüp içi organizasyon, ekonomik yapıları antrenörleri ve kadro yapılanması itibariyle doğru işler yapan kulüpler. Futbolda başarıyı yakalamak çok zor bir iş değil aslında orada işi bilen insanları bir araya getireceksiniz ve kulüp içerisinde de kurumsal bir kimlik oluşturup bunu saha içerisini destekleyecek şekilde uyguladığınız zaman zaten başarı kendiliğinden ortaya çıkıyor. Siz de söylediniz Başakşehir, bakıyorsunuz doğru bir yapılanma var, güzel bir organizasyon var, ekonomik anlamda doğru işler yapıyorlar, kadro yapılanması ve teknik direktörleriyle alakalı onlara karşı tamamen bir inanç var, bunları da bir araya getirdiğiniz zaman zaten işin büyük bir kısmını halletmiş oluyorsunuz. Böylelikle de başarı kaçınılmaz oluyor. Tabi ülke şartlarında bu başarıyı devam ettirmek, istikrarlı hale getirmek ve herkesin beklediği sonuca ulaşmak çok kolay olmuyor. Bunu Başakşehir ve Sivasspor'la önceki senelerde yaşadık, o zorlu ortamdan çıkıp hedefe ulaşabilen bir takım oldu o da Bursaspor. Çok kolay bir iş değil fakat ortaya çıkan başarı ve gelinen noktanın da takdir edilmesi gerekir, inşallah devam ettirirler"

"Hemen imparator, kral yaptık."

"Türk futbol tarihine baktığınız zaman zaten büyük başarıları yakalayan, şampiyonluğa ulaşan takımların antrenörlerinde yerli antrenörlerin ezici bir üstünlüğü olduğunu görüyoruz. Geriye doğru gittiğimiz zaman bütün şampiyonluklarda Türk antrenörlerinin imzası olduğunu görüyoruz. Ben kesinlikle yabancı antrenöre karşı değilim, Türkiye'de birçok yabancı antrenörle çalıştım ve hepsinden çok şey öğrendim. Ama burada şu ayrıntı ortaya çıkıyor, Türk antrenöre inandığınız, güvendiğiniz zaman, onun kendi anlayışını, sistemini ve futbol felsefesini oluşturabileceği ve oturtabileceği ortamı, şartları ve zamanı ona verdiğiniz zaman kesinlikle bir başarı çıkıyor. Türk antrenörlerin kendilerini geliştirdiğini söyleyebiliriz, bazıları buna katılmayabilir ama ortada da bir gerçek var. Yeni gelen jenerasyonda genç, kaliteli, donanımlı arkadaşlarımız var ve onlara destek olmak lazım. Yakın geçmişte de gördük, futbolun içinde zaman zaman kötü gidişler de var. İlk devreyi çok iyi geçiren antrenörlerimizi hemen imparator, kral yaptık, hemen büyük takımlarla isimlerini konuşmaya başladık. Bunu konuşurken de bu antrenörlerimizin 1 ay, 3 ay kötü gittiği zaman da onları yerin dibine sokmayalım, yok etmeyelim"

"Çok çetin bir şampiyonluk yarışı bekliyor."

"Görebiliriz, buna en yakın görünen Sivasspor, arkasında Başakşehir var. Tabii daha önce şampiyonluk yaşamış takımlar devre arası mutlaka ilk devredeki ihtiyaçlarını çok iyi tespit edip takviyeler yapacak ve daha güçlü hale geleceklerdir. 2'nci yarı ülkeyi çok çetin bir şampiyonluk yarışı bekliyor ama neden olmasın, eğer o baskıyı ve stresi doğru yönetirlerse, dış etkenlerden çok fazla etkilenmezlerse Bursaspor'un ortaya çıkardığı başarıyı diğer Anadolu takımları ve Başakşehir de gerçekleştirebilir. Gerçi Başakşehir son 2 senede çok önemli şanslar yakalamış olsa da maalesef bu işin sonunu getiremedi. Biraz önce saydığım dış etkenler, baskı ve stres ortamı, bu yarış içerisindeki tecrübesizlik çok avantajlıyken bile insanları geri düşürebiliyor. Burayı iyi yönetmek lazım"

"Buna İnanıyorum!"

"Bursaspor ile biz çok büyük bir başarı yakaladık, bizim hayatımızda çok büyük bir yeri var ama ondan sonraki noktayı benim irdelemem çok doğru olmaz. Ama Bursaspor büyük bir camia, inşallah içinde bulundukları bu sıkıntılı durumdan kurtulacak ve onlar da yeniden ait olduğu yere gelecekler, buna inanıyorum" 

"Şenol Hoca'yı ve emeği geçen herkesi kutluyorum."

"Milli takımı, Şenol Hoca'yı ve emeği geçen herkesi kutluyorum. Gerçekten güzel bir eleme turu, grup mücadelesi ortaya koydular. Bu mücadele, ortaya konulan futbol ve anlayış hepimizi gelecek adına umutlandırdı. Şampiyonada da güzel sonuçlar bekliyoruz, ülkenin beklentisi yükseldi, o beklentiye de cevap verecek güzel bir jenerasyon var. İnşallah bu yaz milli takım sayesinde çok keyifli günler yaşayacağız"

"Ülkedeki şartlar buna izin vermedi."

"Aslında ben bu ihracın daha önce olması gerektiğine inanıyordum ama özellikle ülkedeki şartlar buna izin vermedi. Benim de futbol oynadığım dönemde Avrupa'dan teklifler geldi ama o zaman Türk futbolunda o kadar astronomik rakamlar konuşuluyordu ki dışarıdaki takımlar bizim kulüplerimizin beklentisini karşılayamadı. Belki yabancı oyuncu sayısının fazlalaşması bunda etken olabilir, herkes diyor ya 'yabancı sayısı fazla, Türk futboluna zarar veriyor', ben aksini düşünüyorum. Tabii ki keşke yerli futbolcularımız daha fazla olsa ama iyi yabancı oyuncuların ülkeye gelmesi hem ülkedeki futbol anlayışını hem de futbola bakış açımızı biraz değiştirdi. Ayrıca kaliteli yerli oyuncuların da aslında ne kadar değerli olduğunu ortaya çıkardı, bizde bir yabancı hayranlığı vardı ya, birçok yabancı oyuncunun ülkeye gelmesiyle ülkedeki kaliteli, yerli oyuncuların ne kadar yetenekli ve önemli futbolcular olduğunu anladık. Ama şöyle bir sıkıntı var, ihraç etmemiz güzel. Yabancılara bakıyorsunuz, Avrupa bizim genç oyuncumuzu alıyor, biz de onların yaşlılarını alıyoruz genel anlamda. Onlar bizden iyi bonservis vererek düşük maaşla oynatıyor ve birkaç sene sonra satıp para kazanıyor. Biz de Avrupa'nın yaşlı futbolcularını alıyoruz, bonservis ödemeyelim diye emekliliği gelmiş oyunculara belki de hayatında görmeyeceği paraları veriyor ve burada onları emekli ediyoruz. Sonuçta ekonomik anlamda gelinen nokta itibariyle kulüplerimizin durumuna bakıyorsunuz, sonra Avrupa kulüplerinin durumuna bakıyorsunuz. Senin gencini alıyor parlatıp satıyor, sen adamın yaşlısını alıyorsun ve orada almış olduğu paranın birkaç katını ona veriyorsun, son sahibi olarak da mukavelesi bitmeden nasıl göndeririz diye uğraşıyorsun. Bizim bu anlayışımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Ama inşallah bundan sonraki senelerde de dışarıya daha çok futbolcu gidecektir. Bizim altyapı organizasyonlarımızı tam anlamıyla gerçekleştirip çocuklarımıza daha kaliteli bir altyapı eğitimi verebilsek aslında Türkiye'de çok büyük bir gelecek genç nesil futbolcu potansiyeli var aslında. Bu organizasyonu inşallah Türkiye Futbol Federasyonu'nun da iyi yönlendirmesi ve yaptırım uygulamasıyla, öncelikle Süper Lig kulüplerinden başlamak kaydıyla daha sonra tüm profesyonel takımlara da ciddi bir altyapı organizasyonuyla daha iyi futbolcular yetiştireceğimize inanıyorum" diye konuştu.

"Samsunspor 3 yıl içerisinde Süper Lig'de zirveyi zorlayacak."

"Şu andaki futboldan beklentim tamamen Samsunspor'a endeksli. İnşallah bu sene 1'inci Lig'e, önümüzdeki yıl Süper Lig'e çıkıp, sonra Süper Lig'de istikrarlı hale gelip, Avrupa kupalarını zorlayan ve oralara giden ve sonrasında da Süper Lig'de şampiyonluğa oynayacak bir Samsunspor oluşturmak istiyoruz. Tepeden tırnağa herkesin hedefi ve beklentisi bu, başkanımız Yüksel Yıldırım, Yıldırım Holding'in desteği, Samsun'daki futbola ait değerler, taraftar, camia, herkesin beklentisi bu doğrultuda. Çok iddialı konuşan birisi değilimdir biliyorsunuz ama bu konuda çok iddialı konuşacağım, Samsunspor 3 yıl içerisinde Süper Lig'de zirveyi zorlayan ve Avrupa kupalarına giden, daha sonra da şampiyonluğu zorlayan, şampiyon olan takımların, büyüklerin karşısına aslan gibi dikilecek bir takım olacak. Benim de beklentim bu doğrultuda, sonrasıyla alakalı olarak da zaten işi oraya getirdiğimiz zaman benim için başka bir yerde olmamın anlamı yok"

Son Dakika Spor Haberleri için aşağı kaydırın