Bu diyet yöntemlerini daha önce hiçbir yerde duymadınız..
Son zamanlarda pandeminin de etkisiyle sokaklardan elden geldiğince uzak kalmamız, karantina sürecinde aldığımız kilolardan kurtulmakta zorlanmamız bizleri alternatif diyet yöntemleri araştırmaya itti. bizler de bu diyet yöntemlerini sizler için derledik.
Japon usulü muz diyeti
Eğer japonya’daysanız muz bulmak için sabahın erken saatlerinde kalkmanız gerekebilir. muza o kadar çok talep var ki, ithalatçılar talebi karşılayamıyorlar. birçok japon, üniversiteden ayrılıp hayat mücadelesine atılan 31 yaşındaki hitoshi watanabe’nin, muzun besleyici özelliğini keşfetmesinden sonra bu diyet yöntemini denemeye başladı. beslenme uzmanlarının hala sorguladığı bir yöntem olsa da , 2006 yılında hitsohi’nin, çin’deki bitkisel ilaçlar üzerine eğitim almış olan eczacı kız arkadaşı sumiko, ona bir diyet önerisinde bulunmuş. bu yöntem, sabah birkaç çiğ muz yedikten sonra ve biraz da oda sıcaklığında su içtikten sonra metabolizmanın çok hızlı çalışmasını sağlıyor ve böylece öğlen ve akşam neredeyse her yemeği yiyerek kilo vermeye devam edilebiliyor. 6 ayda 13 kilo veren ve sumiko ile evlenen hitoshi, hikayesini myspace’in japon versiyonu mixi’de diğer diyet arayışındaki insanlarla paylaşıyor.
bu hikaye, 600.000’den fazla satan muz diyeti kitap serisinin ilkinin hikayesi oluyor ve histoshi’ye bir başarı getiriyor. bunun arkasından tvi ve medyadaki reklamlar muz satışlarındaki artışı da körüklüyor. hatta japon televizyonu, ünlü opera sanatçısı kumiko mori’nin bu diyetle nasıl 7 kilo verdiğini anlatan bir program bile yaptı.
muzun bu ününün, hitoshi’nin kilo verme yönteminin oldukça basit olmasından kaynaklandığı ortada. diyet yapanların en geç akşam 8’de yemek yiyip, gece yarısında da yatmış olmaları gerektiği söyleniyor. alkol ve fast-foodtan da uzak durmaları gerekli tabi. en önemlisi de bu diyette herhangi bir egzersiz yapma zorunluluklarının olmaması. hitoshi’nin bu yöntemine karşı çıkan uzmanlar da yok değil. sürekli tep tip beslenmenin vücudun diğer gereksinimlerini karşılayamayacağını söylüyor uzmanlar.
Yumurta diyeti
Yumurta diyeti bazı ünlülerin de bu diyeti yapmasının ardından oldukça popüler oldu. bu ünlüler arasında adı geçen nigella lawson ve kocası charles saatchi’nin 10 ay boyunca günde 9 yumurta yiyerek 27 kilodan fazla verdiler. bunun yanında bir de adrian brody’nin de piyanist’teki rolü için bu diyeti yaptığı söyleniyordu; fakat kendisi, çeşitli diyetlerle beraber sabah kahvaltıda yumurta, öğlen bir parça ızgara tavuk ve akşam yemeğinde de balık buğulama yanında sebze yediğini söylüyor.
internette dolaşan birçok yumurta diyeti bulunuyor. en popüler olanı ise yalnızca yumurta yiyerek yapılanı değil. bu diyetin amacı sadece gerekli proteini yumurtadan almak.
Uyuyan güzel deneyi
İsminden de anlaşıldığı üzere bu diyet bolca uyku barındırıyor içinde. “eğer uyanık değilsen, yemek de yemezsin” sloganıyla çıkan bir diyet. etkili bir yöntem olsa da günlerce uyumak için sürekli sakinleştirici almak biraz sakıncalı diyebiliriz. fakat bu diyeti destekleyen araştırmacılar da var. uyku süremiz ve uykumuzun kalitesi, kortizon seviyelerini etkiliyor ve iştahımızı tetikleyen leptin ve ghrelin hormonlarını düzenliyor.
Kurabiye diyeti
Bugünlerde o kadar fazla diyet var ki, belli ki birileri her hafta farklı bir şeyler deniyor. bu hollywood kurabiye diyeti şimdi moda olsa gerek ; çünkü birçok insan bunun işe yaradığını söylüyor. dr. sanford siegal tarafından hazırlanan bu diyette, düzgün karışımla hazırlanmış bir kurabiyenin açlığı bastırabileceği söyleniyor. yemek yenen tek öğün akşam ve akşam yemeğinde de en az 170 gram tavuk, hindi ya da deniz ürünü tüketilmesi gerekiyor.
kurabiyeler sabah ya da akşam yemeklerinde yemek için değil. ara öğünlerde ne zaman açlık hissi duyulursa o zaman yemek için. gün içinde en az 6 tane bu kurabiyelerden yiyebilirsiniz. 6 kurabiye ve bir de akşam yemeğiyle toplamda 800 kalori almış olursunuz ve bu diyetin amacı da işte bu. eğer bu diyeti yapıyorsanız, günde en az 8 bardak da su içmeniz tavsiye ediliyor.
Maymun maması diyeti
“sinirli genç” olarak da bilinen adam scott sadece maymunların ihtiyaç duyduğu besinleri içeren maymun maması yiyordu ve “belki kilo veririm, belki maymun kadar güçlü olurum. belki de sadece deliririm.” diyordu. diyet takıntılılarının aradığı cevap bu olabilir belki de. bir sonraki öğün için endişelenmeye gerek yok. ne kadar karbonhidrat ve kalori aldıklarını düşünmeleri gerekmeyecek. yemek pişirmeye gerek kalmayacak. marketlerde dolaşıp alışveriş yapmaya gerek duyulmayacak.
tabi bu diyetin de bazı sorunları var. 5. günde tuvalete çıkmakta zorlandığını belirten adam, belki de işlenmemiş %2,5’luk liflerin bunda bir etkisi olabileceğini söylüyor.
Güneş diyeti
The breatharian diet olarak bilinen bu diyet, hiçbir gıda ve su olmadan, sadece gün ışığı, hava ve yaşam gücüyle insan vücudunun tüm gereksinimlerinin karşılanabileceğini söylüyor. birleşmiş devletler’deki “the breatharian ınstitute of america” geçen birkaç yıldan beri bu diyetin açlık ya da oruçla ilişkilendirildiğini söylüyor. 90’larda bu diyeti deneyen avrupalı birkaç kişi, gıda yokluğu sebebiyle susuzluktan öldü. ancak birçok breatharian yaşamak için hiçbir gıdaya ihtiyaç duyulmadığını savunuyor. bitkisel çayların ve suyun güneş ile birleşiminin onları hayatta tutmak için yeterli olduğunu söylüyorlar; ancak bu şekilde yaşadığını iddia edenlerin hiçbiri doktorlar tarafından test edilmeyi kabul etmiyor.
Shangri la diyeti
Shangri la diyet kitabı şimdiye kadar yazılmış en ilginç diyet kitaplarından biri. yazar seth roberts, diyetin her gün şeker ve saf zeytinyağıyla alınan 100 ile 400 kaloriden oluştuğunu söylüyor. bu miktar bir seferde de alınabilir ya da gün boyunca istenen aralıklarla da alınabilir. bunun tam bir tat duyusu olmayan bir zamanda yani, herhangi bir tat duyusu yaratan yiyecekten bir saat önce ve bir saat sonra yapılması gerekiyor. bu tatsız kaloriler alındıktan sonra kilo kaybı oluşturmaya başlıyor. bundan sonra da kalori saymaya, yasaklı yemeklere, yemek planlarına, açlıklara son.
kitabın yazarı, tsinghua universitesi’nde profesörlük yapan ve uc berkley’de emeritus profesör olan seth roberts sayesinde, bu kitap new york times’ın en çok satan kitaplarından biri haline geldi.
İncil diyeti
İncil diyeti, aynı zamanda “yaratıcının diyeti” olarak da biliniyor. diyetle aynı ismi taşıyan kitabın yazarı jordan s. rubin; leviticus, deuteronomy ve incilin diğer kitaplarındaki öğretileri benimseyerek, tanrı’nın izin verdiği ve yasakladığı yemeklerden yola çıkarak yazmış bu kitabı. bu diyette bahsi geçen gıdalar; organik sebzeler, meyveler ve bakliyatlar olarak belirtiliyor ve kitapta kişilere sadece tanrı’nın insanoğlu yesin diye yarattığı bu ürünleri yemeleri gerektiğini söylüyor. bu, hiçbir işlemden geçmemiş ürünleri tüketmek demek oluyor. bu beslenme şeklinin kanseri ve kalp hastalıklarını önlediği ve günümüzdeki beslenme alışkanlıklarının sebep olduğu hızlı yaşlanma sürecini de tersine çevirdiği söyleniyor.
Her diyet yapan kişi, dudaklardan bir dakikada geçen yiyeceğin, kalçada bir ömür boyu kalabileceğini bilir; fakat artık bu söz mazide kaldı. dudak parlatıcılarının üretilmeye başlamasıyla kadınların kilo verdikleri ortaya çıktı. hatta dudak parlatıcıları, “her zaman dudaklarda, kalçada ise asla” şeklinde bir slogan ile satıldı. “guilt-free” gibi bazı dudak parlatıcılarının, metabolizmayı hızlandırıp, enerji verdiği iddia ediliyor. en önemli maddelerden biri de supercitrimax. açlık hissini yok edip, vücudun karbonhidratları yağa çevirmesini önlüyor.