Emperyalistleri Deviremeyen Devrim Arabasının Hazin Öyküsü

Devrim Arabaları ile ilgili olarak birçok hayal ürünü hikaye anlatılırken, haber365 olarak 'Devrim Arabaları'nın hikayesini sizler için derledik...

16.06.2020-15:28 - (Son Güncelleme: 16.06.2020-18:59)

Türkiye'de sanayinin günümüzdeki kadar gelişmediği yıllarda, Türk mühendislerinden 129 gün gibi çok kısa bir sürede otomobil üretmeleri istendi ve o dönemki mühendislerimiz, neredeyse imkansıza yakın görevi başarıyla tamamladı. 

Devrim arabalarının hikayesi, 16 Haziran 1961’de Ankara’da yapılan bir toplantıyla başladı. Devlet Demiryolları yöneticileri ve mühendisleri Ankara’da toplantıya çağrıldı. TCDD Genel Müdür Yardımcısı Emin Bozoğlu toplantıda, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatı doğrultusunda gelen yazıyı okudu. Buna göre ordunun ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi isteniyordu. Görev de TCDD’ye verilmişti. Hatta bunun için 1.400.000 TL ödenek ayrılmıştı. Bu zorlu görev için Emin Bozoğlu başkanlığında bir ekip kuruldu ve 'Devrim Arabaları'nın yapımına başlandı. Ekip organize olarak iş bölümü yaptı. Dizayn, motor-şanzıman, karoser, fren, elektrik donanımı ve döküm işleri gibi çalışma grupları oluşturuldu. Zorluklar ve imkansızlıklarla mücadele halinde geçecek günler başlamıştı. Mühendisler, 12 saatlik vardiyalar halinde büyük bir özveriyle çalışıyordu.

OLASI YANGIN İHTİMALİNE KARŞI DEPOLARI BOŞALTILDI

İlk etapta yapılması planlanan otomobilin ana hatları saptandı. Orta boyda 4-5 kişilik ve 1000-1100 kilo ağırlığında bir otomobil yapılacaktı. İmkanlar kısıtlıydı. Arabanın karoseri için hazırlanan maketlerden biri seçildi ve alçıdan modeli yapıldı. Karoserin tavanı ve kaput gibi sac bölümleri, işte bu modelden alınan kalıplarla yapılan beton bloklara çekildi. Ardından çekiç yardımıyla düzeltilerek tek tek yapıldı. Motor gibi başka bazı parçalar ise Sivas ve Ankara’daki TCDD fabrikalarında imal edildi. Sonunda beklenen gün geldi. Otomobiller, Eskişehir’den yola çıkmadan önce olası yangın ihtimaline karşı depoları boşaltıldı. Planlamaya göre Sıhhiye’deki benzin istasyonundan yakıt alınacak ve tören alanına gidilecekti. Devrim Arabalarını taşıyan tren sabahın ilk ışıklarıyla Ankara’ya ulaştı. Otomobiller, sabahın erken saatlerinde motosikletli trafik ekiplerinin eskortluğunda yola çıktı. Yola çıkan arabalara yakıt ikmali yapılmadı. İşte bu detay, Devrim Arabalarının bütün başarısını gölgede bırakacaktı. Durum, Meclis’in önüne gelindiğinde fark edildi. Alelacele benzin bulundu. Getirilen benzin o aceleyle birinci arabaya konuldu. Tam ikinci arabaya sıra gelmişti ki Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel göründü. 

Gürsel, Anıtkabir’e gitmek üzere ikinci sıradaki arabaya yöneldi. Otomobil çalıştı… Ne var ki boşaltılan deponun dibinde kalan yakıt ancak 100 metre gitmelerine olanak verdi. Cemal Gürsel araba durunca, "Ne oluyor?" diye sordu. Cevap, Yüksek Mühendis Rıfat Serdaroğlu’ndan geldi: "Paşam benzin bitti." Gürsel’den özür dilenerek hemen diğer Devrim Arabasına geçmesi rica edildi.

"BATI KAFASIYLA YAPTINIZ, DOĞU KAFASIYLA UNUTTUNUZ"

Gürsel, tarihe geçen ünlü sözlerini söyleyerek denileni yaptı: “Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama Doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz.” Bu aksiliğe rağmen Devrim Arabalarının her ikisi de 29 Ekim’de görevini başarıyla yerine getirdi. Olmaz denilen olmuş, mühendisler her türlü zorluğu aşarak kısacık bir sürede ilk Türk otomobili “Devrim”i üretmeyi başarmıştı. Ama bir el, Devrim Arabasının trafiğe çıkmasını engelledi. Türkiye’nin otomotiv sanayii ve otomobilci sömürgeci ülkelere bağlı kalınması sağlandı. Bu gelişmenin ardından Türkiye hala otomobil konusunda sömürgeci ülkelere bağımlı bir ülke konumunda bulunuyor.

Devrim arabalarının öyküsü böylece sona erdi. Proje durdu. Üretilen arabalar depolarda çürümeye terk edildi. O maceradan geriye kalan bir tek araç, talihsizlikle biten öykünün tanığı olarak ayakta durmaya devam ediyor. 1961 yılında üretilen Devrim arabası, o günden bu yana TÜLOMSAŞ tesislerinde korunuyor. 5 Eylül 2017’de kapsamlı bir bakımdan geçirilen Devrim, TÜLOMSAŞ tesislerinde hazırlanan yeni müzede sergileniyor. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümete geldiği günden bu yana yaklaşık 17 yıldır yürütülen yerli otomobilde seri üretim safhasına gelindi. Umarı üretilen yerli elektrikli otomobil, 'Devrim otomobil'in akıbetine uğramaz.

YORUM YAZ..
Modal