İnsanoğlu, doğada var olan bitkiler ve canlıların ürünleri ile beslenerek yaşamını sürdürmek zorunda. İş gücünün fiziksel dayanıklılığa dayandığı yüz yıllarda karbonhidrat ağırlıklı beslenme insanlar için vazgeçilmezken, günümüz koşullarında bu ihtiyaç durumu tamamen değişti. Değişen üretim koşullarıyla birlikte insanoğlunun beslenme sistem ve ihtiyacı da değişti. Karbonhidrat, yağlı yiyecekler ve glukan ürünlere karşı daha dikkatli davranması gerekir hale geldi. Özellikle adını saydığımız bu üç beslenme ürünlerle kendi arasına kalın bir duvar örmesi gerekiyor.
Buna mukabil, günümüz beslenme şekli daha çok vitamin ve proteine dayalı hale dönüştü. Vitaminler özellikle daha etken oldular. Vitaminler et türlerinden bitki türlerine kadar tükettiğimiz bir çok maddede bulunurlar. Ancak bazı meyvelerde hem daha çok çeşitli vitamin hem de yoğun olarak bulunurlar.
Meyveler içerisinde taşıdığı vitamin ve mineral çeşitliliği bakımından Elma en dikkat çekenlerdin biridir.
Elmaların faydaları uzun zamandır şüphe götürmez. Uzmanlar, günde en az bir meyve yerseniz bağışıklık sistemini güçlendirebileceğinizden eminler.
Elma, A, C, B1, B2, PP ve E vitaminlerinin yanı sıra magnezyum, fosfor, iyot, demir, selenyum, potasyum, kalsiyum ve çinko içerir. Bu vitamin ve mineraller bize canlılık verir, stresli durumlarla başa çıkmamıza yardımcı olur, beyin fonksiyonunu iyileştirin ve kardiyovasküler sistemi güçlendirir.
Düzenli elma tüketimi pankreas kanseri riskini yüzde 23 oranında azaltıyor. Ancak, taze toplanmış mevsim meyvelerinin en faydalı olduğu akılda tutulmalıdır.
Depolama ve ısıl işlem sonucunda birçok vitamin yok olur. Ayrıca elma, aşırı kilolu ve diyabetik kişiler tarafından dikkate alınması gereken fruktoz, glikoz ve sakaroz formundaki doğal şekerlerde yüksektir. Uzmanlara göre elma suyu, lifsiz şeker olduğu ve kan şekerini önemli ölçüde artırdığı için sadece kesinlikle sağlıklı insanlar tarafından içilebilir.
Bu arada İrritabl Bağırsak Sendromu olanlar Elmadan uzak durmalıdır. Çünkü elmadaki bazı minareller, bağırsak sendromu olan kişilerde çeşitli rahatsızlıklar ve hatta karın ağrısına neden olabilir. Bir alerji-immünolog, sağlıklarını önem veren insanların ekşi yeşil elmaları tercih etmek daha iyi olduğuna dikkat çekiyor. Çünkü yeşil elma, tatlı kırmızı meyvelerden daha fazla antioksidan ve polifenol içerirler. Beslenme uzmanları, kişinin tüm elma hasadını fanatik bir şekilde işlemeye çalışmaması gerektiğine inanıyor. Eski günlerde olduğu gibi mahzenleri kış için boşluklarla doldurmak en azından pratik değildir.
Artık elmalar tüm yıl boyunca makul fiyatlarla bize sunuluyor. Hasat işleme, çok fazla zaman ve çaba, kutular ve şeker için para maliyeti gerektirir. Bu stoklamadan dolayı kaç malzeme dağıtıldığını, bozulduğunu, atıldığını unutmayın. Belki 100 kilogram elmayı işlemeye değmez, ancak onları ihtiyacı olanlara taze olarak dağıtmak ve kendinize istediğiniz kadar bırakmak daha iyidir.
Ülkemizde elma farklı şekillerde de tüketiliyor. Ancak bu yöntemlerin neredeyse tamamı insan sağlığı için oldukça zararlıdır. Oldukça bol şekerli yapılan elma marmelatları, kompostoları ve reçelleri faydadan çok zarar veriyor. Özellikle 35 yaş ve üstü olanlar bu ürünleri tüketmeleri genel sağlık için riskli ve hatta kimi durumlarda tehlikelidir. Karaciğer ve pankreası oldukça yoran bu işlenmiş meyve türleri bu yaş grubundaki insanların insülin direncinde tahribat oluşmasına sebep olurlar. Bu yüzden elmayı işlemeden tüketmek en sağlıklı olanıdır.