Düzenli ve Tempolu Yürüyüş Ömrü Uzatıyor

Günümüz üretim koşulları, çalışanın hayatını da tamamen değiştirdi. Konformist yaşam tarzı bizlere sunanların toplumumuzda bir karşılığı olmadığı herkesçe biliniyor. İşte bu konformist yaşamın en büyük zararlarının başında bireyin doğadan kopması geliyor.

29.03.2022-17:49 - (Son Güncelleme: 29.03.2022-17:49) Düzenli ve Tempolu Yürüyüş Ömrü Uzatıyor

Moden çağda yaşayan insanın en büyük sorunu, geçmiş çağlara göre inanılmaz konforlu, kaliteli ve dolu bir yaşam sunmasıdır. Artan bu yaşam kalitesi ile birlikte üretim şekli ve modeli de değişti. Eskiden evlerimiz bizim dinlenme alanımızken, şimdi iş yerimiz oldu. Home Officeler hayatımıza kök salarken, pandemi bunu bir üst kademeye taşıdı. Bu da “evde çalışma” modeli oldu.

Bugün çocuklu bir ailede, çalışan aile bireylerinin her biri, evin bir odasını kendi çalışma alanı haline getiriyorlar. Pandeminin sebep olduğu bu üretim şekli insanı kelimenin tam anlamı ile hayattan soyutluyor. Teknolojinin insanın hayatına bu kadar hâkim olmadığı yıllarda, bireylerin kendilerine daha çok zaman ayırdığını hatırlıyoruz. Ev ve evin çevresi tamamen bir yaşam ve sosyal yaşam alanı oluyordu. Telekomünikasyonun bu kadar gelişkin olmamasından dolayı iletişim koşulları da oldukça kıttı. Bu da bireyin hayata daha güzel şeyler katmasına sebep oluyordu.

Oysa günümüz üretim koşulları, çalışanın hayatını da tamamen değiştirdi. Konformist yaşam tarzı bizlere sunanların toplumumuzda bir karşılığı olmadığı herkesçe biliniyor. İşte bu konformist yaşamın en büyük zararlarının başında bireyin doğadan kopması geliyor. Doğa ile iletişimi azaldıkça, insanoğlunun fizyonomisinde çeşitli aksaklıklar baş gösteriyor. Ve buna da sosyal dilde “hastalık” deniyor.

Türkiye’de hastalıkların önemli bir kısmı konformist yaşamın büyüsüne katılıp kendine ve vücuduna zaman ayırmamaktan kaynaklanmaktadır. İnsan doğadan ve sosyal hayattan uzaklaştıkça sadece beyin değil insanın vücudunda da ciddi hasarlar meydana geliyor.

İşte bu sorunu çözebilmek için dünyada bir çok laboratuvar yaklaşık 40 yıl boyunca yaptığı araştırma sonucunda vücudun bu hastalıklardan korunabilmesi için düzenli ve dengeli spor yapması gerektiğini ortaya koymuşlardır.

Ağır spora maruz kalmamalılar

Genç yaşlarda ağır sporları insan bünyesi kaldırabilir ama 45 yaş ve üstü kesinlikle kendi bedenlerini ağır spora maruz bırakmamalıdırlar.

45 yaş ve üstü olan bireylerin günlük düzenli, tempolu ve sağlıklı yapabilecekleri tek spor yürüyüştür. Yürüyüş sporu insanın ne bedenini ne kalp ve ne de damarlarını yorar. Günde en az 45 dakika tempolu yürüyüş, vücutta toplanan ve hastalıklara sebep olan bütün toksinleri dışarı atıyor.  Tüketilen yiyecek ve masa başı çalışmalardan dolayı vücut, aldığı gıda maddelerindeki toksitleri yürüyüş sporu çok rahatlıkla atabiliyor.

Ve bilim adamları, uzun ömür için en uygun yürüme hızını belirlediler

Rossiyskaya Gazeta’nın yayımladığı bir habere göre Japon bilim adamları, aktif yürüyüşün yaşam beklentisini 10 yıl artırabileceği sonucuna vardılar.

Yürüme hızının saatte en az 5,4 kilometre olması gerektiği belirtiliyor. Bu durumda 70 yaşındaki bir kişinin 80 yaşına kadar yaşama şansı yüzde 100'e yöneliyor, ancak bu yapılmazsa bu rakam yüzde 15-35'e düşüyor.

Uluslararası arenada çalışan bilim adamları, araştırma yazarlarından biri, "Bir kişi her zamanki yolunda ne kadar hızlı hareket ederse, o kadar uzun yaşar" dedi.

Uzmanlar, 1997 yılından bu yana Japonların yürüme hızlarının yüzde 10'a kadar arttığını, bununla birlikte yaşlılıkta fiziksel durumlarının da düzeldiğini fark ettiler.

Rusya Federasyonu Sağlık Bakanlığı Geriatrist Baş Uzmanı  Olga Tkacheva, söz konusu genetik ve iyi sağlık sadece yüzde 25 yaşam süresi etkilediğini. Ona göre uzun yıllar yaşamak için fiziksel aktivitede bulunmak, aşırı yememek ve kötü alışkanlıklardan vazgeçmek gerekiyor.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal