Sigara ve diğer tütün ürünleri içenlerde kansere bağlı yaşam kayıpları arasında birinci sırada bulunan akciğer kanser riski 50 kat artıyor. Sigara içen her 4 kişiden birinde tüm yaşam kaybı nedenleri arasında üçüncü sırada bulunan KOAH hastalığı gelişmekte ve tüm ölüm nedenleri arasında birinci sırada bulunan kalp damar hastalıklarının da yüzde 25-30’u sigara kullanımına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sigara ve tütün ürünleri kullanımının kamuoyunda bilinen bu etkilerinin yanı sıra daha az bilinen etkilerinin de önemine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, 31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü dolayısıyla oldukça önemli açıklamalar yaptı.
Hamilelik döneminde sigara kullanımı oldukça riskli
Hamilelikte sigara kullanımının anne karnındaki bebeklere oldukça büyük zararları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, doğumdan sonraki süreçte bebeklerde ani yaşam kaybı, bebekte zihinsel ve bedensel gelişim bozuklukları, ileride astım, KOAH ve kan kanseri, beyin tümörü risklerini arttırdığını belirtti. Sigara içen hamilelerde düşük yapma, erken doğum, ölü doğum, dış gebelik ve düşük doğum tartısı risklerinin de çok yüksek olabileceğinin vurgulayan Prof. Dr. Salepçi, “Hamile kadın sigara içmediği halde babanın sigara içmesinin bile bebekte düşük doğum tartısı ve ileride beyin tümörü riskini arttırdığı bilimsel çalışmalarda gösteriliyor” diye ifade etti.
Gençlerde zihinsel ve fiziksel hasarlar bırakıyor
On beş yaş altı gençlerde ise sigara içme oranının her yıl giderek artığını söyleyen Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, sözlerine şu ifadelerle sürdürdü:
“Gençlerin sigara kullanması zihinsel ve fiziksel gelişimlerini olumsuz etkilediği gibi solunum yolu enfeksiyon riskini arttırıyor. Astımı olan gençlerde akut ataklara sebep olabiliyor. Bunun yanı sıra gençlerde sigara kullanımı infertilite (kısırlık) ye de yol açabiliyor. Kadınlarda yumurtlamayı olumsuz etkilediği gibi erkeklerde iktidarsızlığa ve sperm sayısında azalmaya yol açabiliyor.” diye söyledi.
Çok sayıda kanser riskine yol açıyor
Akciğer kanserinin yanı sıra birçok kanserin sigara ve tütün ürünü kullanımı ile arasında ilişki bulunmaktadır. Mesela bunlar arasında gırtlak kanseri, yutak ve ağız içi kanserleri, yemek borusu-mide-bağırsak kanserleri, mesane (idrar torbası) kanseri, pankreas kanseri, kadınlarda meme ve rahim kanserinin sayılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Salepçi, “Sigara kullananlarda gırtlak kanseri riskinin çok yüksek olması yanı sıra ses tellerinde bozulma ve nodül gelişimi de yaygın olup ses kısıklığına yol açabiliyor” diye ifade etti.
Akciğer fibrozisi ve solunum yolu enfeksiyonlarının iyileşmesi zaman alıyor
Sigara kullanımı ile birlikte çeşitli hastalıklar arasında ilişki olduğunun altını çizen Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, halk arasında akciğer katılaşması olarak yaygın olarak bilinen akciğer fibrozisinin de en önemli nedenleri arasında sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu sözlerine kaydederek solunum yolu enfeksiyonlarının da sigara içenlerde çok sık olarak ortaya çıktığı gibi iyileşmesinin de uzun zaman alabileceğini belirtti.
Ağız ve diş sağlığını olumsuz yönde etkiliyor
“Sigara içenlerin karşılaşabilecekleri ağız ve diş sağlığı sorunları da oldukça fazladır” diye söyleyen Prof. Dr. Salepçi, ağız ve diş sağlığına olumsuz etkilerini ise şu şekilde sıraladı:
“Diş etinde çekilme, diş çürükleri, dişlerde plak oluşması, yapılan implantların başarısız olması çok yaygındır. Sigaranın tükürük salgısını azaltmasıyla oluşan ağız kuruluğu ve nikotinin ağız boşluğuna yerleşmesi, ağızda ve nefeste kötü kokuya neden olabiliyor. Sigara tat ve koku alma duyularını da baskılayabiliyor. Sigara bırakıldıktan sonra ilk olarak tat ve koku duygusu geri kazanılıyor.” diye söyledi.
Sigara kullanan kişilerin olası bir operasyon geçirmeleri durumunda operasyon riskini de arttırdığını belirten Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, “Özellikle baş, boyun, göğüs ve üst karın operasyonlarından sonra sigara içenlerde beklenenden daha yüksek oranda komplikasyonlar ortaya çıkabiliyor. Sigara içenlerde yara iyileşmesinde de gecikme olabiliyor. Ayrıca onkoloji hastalarında da kanser tedavisinin yan etkilerini arttırdığı gibi ilaçların etkinliğini de azaltabiliyor” diye aktardı.
Ekonomik ve çevresel zararları da beraberinde getiriyor
Prof. Dr. Banu Musaffa Salepçi, sigara ve tüm tütün ürünlerinin sağlığa olan etkilerinin dışında ekonomik ve çevresel zararlarının ise çok fazla olduğuna değinerek her yıl dünyada 3.5 milyon hektarlık alanın tütün ekimi için yok edildiği bilgisini aktardı. Ekilen tütün büyüdüğü zaman her yıl 200 bin hektarlık alanın ağaçsız kaldığı ve toprağın bozulmasına yol açtığını da dile getiren Prof. Dr. Salepçi konuya yönelik, “Tütün üretimi ayrıca dünyadaki su, fosil yakıt ve metal kaynaklarını da tüketiyor. Dünya genelinde her yıl 4.5 trilyon sigara izmariti düzgün bir şekilde yok edilemediği için yaklaşık 1.69 milyar poundluk zehirli atık birikmesine ve binlerce kimyasalın havaya, suya ve toprağa karışmasına sebep oluyor.” diye söyledi.
Bıraktıktan sonra tek bir nefes bile çekmemek gerekiyor
Sigarayı bıraktıktan sonra hiçbir şekilde bir nefes bile çekilmemesi gerektiğini önemle dile getiren Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu M. Salepçi, bu durumun nedenini ise şöyle kaydetti:
“Sigara kullananlarda beyinde oluşan nikotin reseptörleri ömür boyu varlıklarını sürdürüyor. Bu nedenle sigarayı bırakmış olan bir kişi 10 yıl sonra bile 1 adet sigara içtiğinde nikotin reseptörleri hızla uyanıp eskisinden de daha hızlı çoğalarak eskisine göre daha fazla sigara içilmesine sebep olabiliyor. Bu nedenle sigarayı bırakma günü belirleyip o güne sadık kalmak ve bıraktıktan sonra da asla bir nefes bile çekmemek gerekiyor.” diyerek açıkladı.