Ukraynalı ordu cerrahı, kasabanın kuşatılmış bölgelerindeki geçici bir ameliyat masasında bu dramatik sahnelerle karşılaştı. Adamın elleri, donmuş ve adeta ezilmiş bir şeftali gibi görünüyordu. Cerrah, soğuktan donmuş parmaklara hafifçe vurarak "Ya da kaya gibi" dedi, durumu ifade etmeye çalışarak hissettikleri karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Bu olay, savaşın yarattığı insani trajedinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Cerrahın kaşlarını çatarak yaptığı bir diğer tespit ise oldukça üzücüydü: "Muhtemelen iki elini de kaybedecek." Soğuk hava, savaşın yıkıcı etkilerine bir yenisini daha eklerken, sivillerin yaşadığı zorluklar bir kez daha gözler önüne serildi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ikinci yılına yaklaşırken, Ukrayna'nın savunma güçleri arasında yaşanan zorlu süreç gözler önüne seriliyor. Savunucular arasında yaygın bir bitkinlik, silah kıtlığından kaynaklanan hayal kırıklığı ve hızlı bir askeri zaferin uzak olduğu gerçeğine dair bilgi, moralin zedelenmesine neden oluyor.
Yaralıların yürek yakan açıklamaları
Sakallı bir asker, 47. Tugay'ın sahra hastanesinin arka kapısından içeri girerken, arkasından esen soğuk rüzgar eşliğinde "En iyi arkadaşım bu sabah öldürüldü" diye haykırıyor. Diğer girişten yardım edilen iki yaralı daha, zorlu savaş şartlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.
48 yaşındaki Vadym, sabah birliğiyle Avdiivka'daki bir Rus mevzisine saldırırken kolundan şarapnel parçasıyla vurulmuştu. Cerrah Vitalii'nin yaptığı müdahale sırasında, "Dışarısı çok zor" ifadesiyle, Ukrayna'nın yetersiz silah donanımıyla karşı karşıya olduğu gerçeği vurgulanıyor.
Diğer yaralı Andrii ise acıyla buruşmuş yüzüyle, "Zor. Düşman her tür ekipmana sahipken, biz neredeyse hiçbir şeye sahip değiliz" diyor. Gece boyunca Rus top mermisinin isabet ettiği siperdeki Andrii'nin ayak bileği şarapnel parçasıyla kesilmişti.