Doğu Karadeniz'de Sel ve Heyelanlara Karşı Moloz Bariyerleri Kurularak Önlem Alınıyor

Doğu Karadeniz'de olan sel ve heyelan zararlarının azaltılması amacı ile Devlet Su İşleri (DSİ) 22. Bölge Müdürlüğü, "moloz bariyeri" montajı yapılıyor.

TRABZON'DA POTANSİYEL TEHLİKE BÖLGELERİNDE ÖNLEM ALINDI

Trabzon'da risk olacak yerlere yapılacak çelik bariyerlerle yeni felaketlerin yaşanmaması amaçlanıyor.

Bölgede ani sel ve heyelana neden olan rüsubat ile sığ heyelan malzemelerini tuzaklayacak bariyerleri kurmak için harekete geçen Bölge Müdürlüğü, iş makinelerinin giremediği yerlerde profesyonel dağcılardan destek alıyor.

"BAZI KESİMLERDE MALZEME İLETİLMESİ ÇOK ZOR"

DSİ 22. Bölge Müdürü Emre Akçalı, Doğu Karadeniz'in Türkiye'nin en çok yağış alan ve en fazla taşkın meydana gelen havzası olduğunu ifade etti.

Taşkınların rüsubat hareketliliğinden kaynaklandığına dikkat çeken Akçalı, "DSİ Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğü olarak yıllardır bu konularda çalışmalar yapıyor, projeler uyguluyoruz. Ancak bazı zorlu kesimler oluyor. O bölümlere iş makinesinin inmesi ve malzeme iletilmesi çok zor, imkansıza yakın." dedi.

"RİZE'DE BAŞARILI SONUÇLAR ALDIK"

Zorlu bölümlere yönelik dünyada yeni uygulanmaya başlanan moloz bariyeri sistemini Türkiye'de hayata geçirmeye başladıklarına dikkat çeken Akçalı, "Biz bunun ilk denemesini 4 yıl önce Rize'de gerçekleştirdik ve başarılı sonuçlar aldık. Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli projenin yaygınlaştırılması talimatını verdi. Biz de şimdi bu projeyi vadi kapsamında ilk olarak Trabzon'un Araklı ilçesinin Çamlıktepe Mahallesi'nde uyguluyoruz." diye konuştu.

14 MOLOZ BARİYERİ YAPILACAK

Akçalı, Çamlıktepe'de yaklaşık 2 yıl önce meydana gelen sel felaketini anımsaarak, "Burada da yukarı havzada meydana gelen heyelanların çok büyük etkisi vardı. Bu tür sorunlara çözüm için moloz bariyeri uygulamasına başladık. Burada belirlediğimiz noktalarda 14 adet moloz bariyeri uygulayacağız." bilgisini verdi.

ÇELİK HALKA VE TEL KAFESLER İLE GERGİ

Moloz bariyerlerinin yamaçlara uygulandığını anlatan Akçalı, şunları kaydetti:

"Demir çubuklarla ankrajlanıyor. Sağlam kayalara 3 ve 6 metre olarak soketleniyor. Daha sonra çelik halkalarla ve onun önüne tel kafeslerle adeta örümcek ağı gibi bir gergi yapılıyor. Bunların metrekaresi 200 kilonewtona kadar dayanıklılık sağlayan bir sistem. Günlük su akışı bariyerlerin altından akıyor ancak bir taşkın anında ya da su yükseldiği anda rüsubat dediğimiz kaya, çakıl ve aynı zamanda odunsu materyali tuzaklayacak ve maslaktaki yerleri taşkından korumuş olacak. Ekiplerin çalışması yaklaşık 2 ay sonra tamamlanacak."

DAĞCILAR DA DESTE VERİYOR

Çalışmaların oldukça zor ve uzmanlık gerektiren imalatlar olduğuna vurgu yapan Akçalı, "Bunu herhangi bir çalışma grubuyla gerçekleştiremiyoruz. Profesyonel dağcılardan yardım alıyoruz. Onların buraya inmesi ve daha sonra sondaj deliklerini açarak, yanlara ankraj işlemini uygulaması gerekiyor. Profesyonel dağcılar zorlu koşullarda bu yamaçlardan iniyorlar ve askılarla çelik halkaları da indiriyorlar. Su akışına karşı dere içerisinde montaj işlemini gerçekleştiriyorlar." ifadelerini kullandı.

Akçalı, Çamlıktepe Mahallesi'nden sonra tehlike oluşturan diğer vadilerde de bu sistemi uygulamak istediklerini belirtti.