Sarı lacivertli kulübün ev sahipliğinde oynanan Galatasaray derbisinde yaşanan olaylardan dolayı maçın üzerinden haftalar geçmesine rağmen iki kulüp arasındaki gerilim halen sürüyor.
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray cephesinden Başkan Mustafa Cengiz ve yönetim kurulundan bazı isimlerin yapmış olduğu konuşmalar sonrasında Fenerbahçe'de Metin Sipahioğlu kulüp televizyonundan cevap verdi.
Yönetim kurulu üyesi Metin Sipahioğlu yapmış olduğu açıklamalarda ;
İFTİRALARA CEVAP VERMEK İSTEDİK
Öncelikle bu açıklamaları muhatap alıp almamayı çok düşündük, bu seviyeyi muhatap alıp almamayı, bu yalan ve iftira seviyesini muhatap alıp almamayı gerçekten çok düşündük ama Türk spor kamuoyunun ve medyasının bir kısmında maalesef ‘çamur at izi kalsın’ mantalitesinin yer tuttuğunu ve bu eylemin maalesef haksız sonuçlar verdiğini gördük. O yüzden bugün, geçen hafta Galatasaray yönetimi, Başkanı tarafından yapılan tüm iftiraların, Fenerbahçe Spor Kulübü’ne karşı yapılan tüm iftiraları, tüm yalanları bir bir somut veriler, somut video görüntüleriyle, fotoğraflarla kanıtlamak için bu açıklamayı yapmaya karar verdik.
YALAN SÖYLÜYORLAR
Hem yalan söylüyorlar hem de bilgisizler. Bilgisizlikleri nedir önce ondan başlayayım: bir kere İstanbul’daki ya da Türkiye’deki tüm stadyumların protokol tribünleri Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne aittir. Protokolü size anlatayım; biz gittiğimiz herhangi bir deplasman maçında listemizi yaparız, şu an pandemi nedeniyle 20 kişilik izin var, bu listeyi yaparız ve kulübümüz bu listeyi Ankara’ya yollar. Spor Bakanlığı, bunu değerlendirir ve listeye onar verir ya da vermez. Akabinde liste son halini alır ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne yollanır. İstanbul’daki tüm statlarda Gençlik Spor İl Müdürlüğü ilgili protokol tribünlerinin tüm haklarına sahiptir, istediğini alır istediğini almaz. Buraların içeri alma ya da almama yetkisi ne Fenerbahçe Spor Kulübü’ndedir ne Galatasaray Kulübü’ndedir. Oranın yetkisi bizde değil, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ndedir. Yani orada kötü bir muamele zaten yok; birazdan onu da göstereceğiz ki Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün ilgili yetkilileri çok misafirperverce karşılamış, birazdan görüntülerde ortaya çıkacak. Ama olsa bile bu kulüpleri bağlamaz, tüm kulüplerin statlarında İstanbul’da aynı ekip görev yapıyor,
MAÇA GİRERKEN MUSTAFA CENGİZ PROBLEM YAŞAMADI
Galatasaray 3 otobüs geliyor. Galatasaray yönetimi de iniyor. Gayet dışarıda Gençlik Spor İl Müdürlüğü protokolü onları karşılıyor. Orada hiçbir şey yok. Güvenlik görevlileri gelmiş, kulübümüzün korumaları da gelmiş ve içeri rahatlıkla giriyorlar. Şimdi gördüğünüz üzere Başkaları Mustafa Cengiz de geliyor. Şu ana kadar kendisine bir şey soran yok. Orada birkaç ‘hoş geldin’ diyalogu var, ondan sonra başkanlarını içeri buyur ediyorlar. Başkanları da birazdan diyecek ki ‘diğer herkes geçsin ben de geçerim’ diyecek. Şunu da söylemek istiyorum; burada normalde Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün teker teker isimlere bakması lazım. İsim kontrolü de yapmıyorlar ki bu doğal bir uygulamadır. Neticede Galatasaray Kulübü gelmiş. Bunu yapabilirler. Görüyorsunuz ki Sayın Başkanları Mustafa Cengiz, herkesi teker teker içeri alıyor, hiç kimsenin ismi de hiçbir listeye sorulmadan içeri geçiyor. İsim listesine bakılmadan Mustafa Cengiz herkesi içeri almış, en arkadan da kendi gelmiş.
1907 TRİBÜNÜNÜ ŞİFRE SANDILAR
1907 tribünümüzle protokol tribünümüz yan yana. Az önce de bahsettiğimiz gibi protokol tribünü Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün kontrolünde. O gün iki türlü misafirimiz vardı: birincisi, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün misafirleri vardı, bir de 200 kişilik 1907 Tribünü açmıştık ki bunu daha evvel açıkladık. Bütün stadyumlarda oluyor bu açılma. 1907 Tribününe 200 kişi alacaktık. O yüzden gelenlere ‘Protokole mi geldiniz, yoksa 1907 Tribünü’ne mi geldiniz?’ diye sorular soruldu. Gelen insanlar da, davetliler protokole geldilerse protokol tribününe yönlendiriliyorlardı; 1907’ye dediklerinde de 1907 Tribünü’ne yönlendiriliyorlardı. Ama 1907’ye yönlendirdikten sonra da nasıl bir muamele yapıldığı, kişilere bırakın kimliği HES koduna kadar sorular sorulmuştur.
BU İŞ ÇOK TEHLİKELİ BİR YERE GİDİYOR
Yusuf Bey’i, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak buradan çok ciddi şekilde uyarıyoruz. Sözlerine çok dikkat etsin. Militanın ne demek olduğuna, Fenerbahçe taraftarları için nasıl bu kelimeyi kullanabildiğini iyi sorgulasın. Çünkü çok yanlış yolda. Bu kadar rahat, bu kadar büyük camiaların taraftarları için böyle kelimeler kullanmaya kimsenin hakkı yok. O yüzden kendisini buradan Fenerbahçe Spor Kulübü olarak çok ciddi bir şekilde uyarıyoruz. Bu söylemler Türk sporunu çok farklı yerlere götürür. Bunun da altından kendisi kalkamaz. Zaten hem yalan söyleyeceksiniz hem yalanlara dayalı olarak iftiralarınıza dayalı olarak bir de ‘militan’ gibi kelimeler kullanacaksınız. Bu iş çok tehlikeli yere gidiyor. Galatasaray Yönetiminin, ikinci başkanlarının, başkan yardımcılarının yaptığı iş özellikle çok tehlikeli. Bizler sorumlu yönetim kurulu üyeleri olarak taraftar olarak burada değiliz. Hepimizin bir taraftar kimliği var, benim de taraftar kimliğim var ama ben burada taraftar kimliğimle olsam çok daha farklı şeyler söyleyebilirim ama milyonlarca taraftarı olan camiaları temsil eden insanlar olarak burada bu kelimeleri söyleyemeyiz. Buna hakkımız yok. O yüzden Yusuf Günay’ı ‘militan’ kelimesi için Fenerbahçe Spor Kulübü olarak uyarmak zorundayız.
BİR BAŞKAN BU KADAR RAHAT YALAN SÖYLEYEMEZ
Kendi açıklamalarında tutarsızlık var; kamuoyuna verdikleri genel mesaj hep 3 bin kişi şeklindeydi artı bir de militan dediler. Ya çıkıp özür dileyecekler 3 bin kişi için. Ben özür dileyebilecek erdemi göstereceklerini zannetmiyorum. Ya da yalanlarıyla yaşamaya devam edecek ama bu programdan sonra bu yönetimin, bu yönetim anlayışının, yalanla beslendiğini, yalanla kirli iftiralar attığını herkes, bütün spor kamuoyu bilecek. Artık önümüzdeki dönemde yapacakları açıklamaları da sorgulayacaklar. Bir kulübün başkanı, yönetimi bu kadar rahat böyle yalanlar söyleyemez.
GALATASARAYLI FUTBOLCULAR TAHRİK ETTİ
Galatasaray takımı maçtan sonra kendi olmayan tribünlerine gittiler. Bu da bir yerde anlayışla karşılanabilir, bu da yapılabilir, takımdır bu, yapar. Ama ondan sonra takımları dönerken Protokol Tribünü’ne ki bizim yöneticilerimizin birçoğu içeri girmişti, onlar oradaydı. İçeri girerken bazı oyuncuları Protokol Tribünü’ne farklı işaretler yaptılar ve tahrikkar, provokasyon içeren işaretler yaptılar. Önce ekranlara onları vereceğiz. Nasıl provokasyon yapmış Galatasaray’ın futbolcuları boş tribünlere oynanan bir maçta bizim yöneticilerimiz içeri girmişken nasıl provokasyon yapmış onu göreceğiz maç sonunda. Ve bizim maçtan sonra tebrik eden Başkanımız varken bu provokasyonu Galatasaraylılar yaptıktan sonra Galatasaray yöneticilerinin yönetici olduğunu unutup birer holigan gibi Şeref Tribünü’nde nasıl tezahürat yaptıklarını ve nasıl çileden çıkmış bir şekilde davrandıklarını göstereceğiz. Tüm kamuoyu da provokasyonu kimin yaptığını, edepsizliği, seviyesizliği, yöneticiliğe yakışmayan davranışları kimin yaptığını görecek.
İLK DEFA BÖYLE BİR ŞEY GÖRÜYORUM
Tüm Türkiye şunu görsün, bilsin; Başkanımız medeni bir şekilde gitmiş, tebrik etmiş, iyi akşamlar dilemiştir. Sonra biz içeri girerken Galatasaray oyuncuları demin gösterdiğimiz gibi provokasyona dayalı hareketler yapmıştır, akabinde de Galatasaray Yönetim Kurulu üyeleri birer holigan edasıyla tezahürat yapmaya başlamışlardır ki bu benim 2,5-3 senelik yöneticilik kariyerimde ilk defa gördüğüm bir şeydir. Bunu ne biz daha evvel bir deplasmanda yaptık ne de bir takım burada yaptı. Herhalde çok az görülen bir olaydır. Bu seviyesizlik, bu saygısızlık olduktan sonra da dediğim gibi başta Başkanımız ve diğer yönetim kurulu üyelerimizle beraber bizler giderek yerinde gerekli uyarıları yaptık ve tabii hemen içeri girdiler. Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in açıklaması: Sinkaflı laflar etmiş diyorlar. Ben duymadım. Bana değil. Bir takım emniyet mensuplarına, korumalara etmiş.
YALANA YÖNELİK ALGI OPERASYONU YAPIYORLAR
Mustafa Cengiz çok tehlikeli bir şey yapıyor. Zaten sadece yalana yönelik bir algı operasyonu yapıyorlar bir de yalanlarına nerede devam ediyor? Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı’nı devletimizin görevlilerine, emniyet mensuplarına saygısızlık yapmış, hatta küfür etmiş duruma düşürmeye çalışıyor. Bu kadar hadsiz, bu kadar provokasyona devam eden bir yaklaşımı Fenerbahçe Spor Kulübü olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Böyle bir şeyin olmadığını zaten söylememize bile gerek yok. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı’nın devlete karşı tutumu her zaman ortadadır. Ama burada Mustafa Cengiz çok ciddi seviyede yanlış yolda. Ya onu birileri yönlendiriyor ya da kendisi bu yolda gitmeyi tercih ediyor. Ama bu yol, yol değildir. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz. Demin de gösterdik. Maç sonu neler olduğu, nasıl provokasyonlar olduğu, tebrik eden başkan bir tarafta, diğer tarafta provokasyon yapan futbolcular, o futbolcuları susturacağına o provokasyonu daha da arttıran başkan ve yönetim kurulu üyeleri ortada.
ARTIK BU YALANLARIN GÖRÜLMESİ LAZIM
Tüm Türkiye bunları görsün, bilsin. Ama medya mensuplarından da ricamız; bunları konuşun. Yani bunlar yapanın yanına kar kalmasın. Yani biz gittiğimiz her deplasmandan saygılı ve medeni bir şekilde ayrılıyorsak, her takım böyle ayrılıyorsa medeniyetten uzak bir şekilde tavır sergileyen bu arkadaşları da herkes konuşsun. Medyaya da burada çok önemli görev düşüyor. Birazdan diğer maddelerde de anlatacağız. Bunlar sadece bizlerin söylemesiyle olacak işler değil. Artık bu tescilli yalanları herkesin konuşması lazım.
SOYUNMA ODASI GÖRÜNTÜLERİNİ OYUNCUNUZ PAYLAŞTI
Maçtan sonra stadın içindeki soyunma odalarında -ki maçın devamı sayılıyor bu alanlarda yapılanlar- insanlar sevinebilir, oyuncular, teknik personel, hocalar… Sevinçler yaşanabilir. Ama buralardan ortaya çıkan görüntülere de tabii ki ceza verilebiliyor. Şimdi buradaki sıkıntı şu; görüntüyü birazdan göstereceğiz, ortaya koyan kendi soyunma odalarında görüntüyü çeken, Etebo adlı oyuncuları. Ve resmi Instagram hesabında –ki verified account, mavi tikli hesap- paylaştığı bir görüntü bu. Ama öyle bir lanse ediyorlar ki, şimdi açıklamalarını göreceğiz. Sanki biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bizim stadımızdalar ne idüğü belirsiz ve nasıl servis edildiği ortada olmayan gibi bir yaklaşım benimsiyorlar. Sanki biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak komplo kurmuşuz, soyunma odalarına kamera yerleştirmişiz, sanki görüntüyü biz alıp servis etmişiz. Senin kendi oyuncun, kendi resmi mavi tikli hesabından servis ediyor. Ve siz çıkıyorsunuz, ‘Nereden servis edildiği belli olmayan görüntüler' diyorsunuz. Kaynağı belli olmadan sosyal medyaya servis edilmiyor zaten. Zaten servis edilen diyor. Servis eden kim? Fenerbahçe olabilir. Artık bu kadar da yalana, iftiraya hakikaten gerek yok. Yani, Türkiye her şeyin farkında. Herkes her şeyi görüyor.
CEZA GELMEZSE BU OLAYLARI ÖNÜNÜ ALAMAYIZ
Ceza konusu bizi çok ilgilendirmez ama şunu söylemek lazım; eğer siz zaten TFF olarak ve PFDK olarak bunlara ceza vermezseniz o zaman yarın, öbür gün her takım çıkar kendi soyunma odasından oyuncular küfürlü, hakaretli, her takıma küfür olan, hakaret olan görüntüler paylaşır maç sonlarında ve bunlar da ceza almaz. Yani bu çok ayrı bir yerin önünü açabilecek bir emsal teşkil eder. O yüzden bizim tarihimizde soyunma odasından hiçbir oyuncumuz çekip diğer oyuncuların küfürlerini çekip yayınlamadı. Niye yayınlamadı? Buranın bir iletişim birimi var. Bunlar ciddi işler. O yüzden zafer sarhoşluğuyla bu işleri yaptığınız zaman tabii ki bir cezası olacak. Eğer cezası olmazsa bu iş zaten emsal teşkil ederek Türkiye’deki her maçtan sonra her takım soyunma odalarında, rakip soyunma odalarında rakibe küfür eden paylaşımlar yapsın. Hepsi de medyaya düşsün, hiçbir şey demeyelim, ceza verilemez diyelim. Böyle bir yaklaşım olabilir mi?
MUSTAFA CENGİZ KÜFÜRÜ SAVUNMUŞTU
Ayıp olan ne biliyor musunuz? Ayıp olan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı emniyet güçlerine küfür etti diye açıklama yapabilecek kadar yanlış yönlendirilen ya da kendini kaybeden bir başkanın kendi futbolcusunun küfrünü, ‘Kim küfür etmiyor’ diye savunması. Bir tarafta siz Fenerbahçe Spor Kulübü’nü zan altında bırakarak, emniyet güçleri için küfür etti imasında bulunuyorsunuz, yalanını ortaya atıyorsunuz, bir taraftan da küfür ettiği görüntülerle tespit edilmiş oyuncunuzu korumak için ‘küfrü kim etmiyor ki?’ diyorsunuz. Bu yalanın yanında çok büyük bir çelişkidir. Çok büyük bir tutarsızlıktır. Bunlara artık biz değil, dediğim gibi spor kamuoyu yorum yapması lazım. Sadece Fenerbahçe yöneticilerinin yorum yapması yetmez. Bunu spor kamuoyu artık iyice değerlendirmesi lazım. Bu iş çünkü çok daha farklı ve yanlış yerlere gidiyor. Altıncı maddeyi de çok uzatmadan böyle geçelim.
ZAMANINDA VAR KAYITLARI İLE ŞANTAJ YAPTILAR
İki sene evvel şampiyonluk yarışında iken Galatasaray, ‘VAR kayıtları elimizde’ diye şampiyon olabilmek için şantaj yaptıklarını bütün Türkiye hatırlar. ‘VAR kayıtları elimizde’ demişlerdi kimse de Türkiye’de çıkıp, ‘Nasıl sizin elinize VAR kayıtları geçiyor’ diye sorgulamadı. Savcılarımız suç duyurusunda bulunup da harekete geçmedi. Çok ciddi bir iddia ve çok ciddi bir ithamdı. Burada bunu tekrar vurgulamak istiyorum o yüzden gazetede gördüğümüz yalanlanmayan bu manşetlerde ve bizim doğru kabul etmek zorunda olduğumuz bu manşetlerde iki türlü konu var. Birincisi Fenerbahçe’nin oyuncuları hakkındaki söylemler. İkincisi de maalesef yine diyorum, şantaj içerikli söylemler.
VAR'DA ÇİZİLEN ÇİZGİLER LİGİN KADERİYLE OYNUYOR
Son iki haftada yaşananlardan sonra, bakalım son iki hafta neler yaşanmış, ona da parantez açalım. Çok net bir şekilde Galatasaray maçındaki golümüz VAR ofsayt çizgisi manipüle edilerek, verilmemiş durumda. Manipüle edilerek derken, bunu anlattık. Herkeste bunu iyi bilsin. VAR ofsayt konusundaki çizgiler, 0 robotla, yazılımla yapılan konular değil. 4 temel faktör var. Topun ayaktan çıktığı an, milisaliseleri değiştiği an, sonuç değişiyor. Seçilen kameranın açısı sonucu değiştiriyor. Üçüncü faktör oyuncuların vücut uzuvlarından çizilen iz düşümler, sonucu değiştiriyor. Böyle pek çok faktör var. Siz ekrana görüntüyü koyuyorsunuz, yazılım size otomatik olarak sonucu veriyor gibi bir yaklaşım yok. Maalesef manipülasyona açık bir sistem. Ozan’ın pozisyonu da bize göre çok net bir şekilde goldü. Birçok açıdan zaten bu paylaşıldı. Bu haftada Galatasaray’ın Kasımpaşa maçında yaşanan VAR pozisyonu da ortada.