Deprem yüzünden çiftlik evinin bulunduğu geniş alanda 3 metrelik bir çökme yaşandı, 7 metrelik de batıya yönüne doğru bir kayma görüldü.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok hasar Hatay’ın Antakya görüldü. İlçede neredeyse yaşanabilecek halde ev kalmazken, 10 binlerce vatandaş yaşamını yitirdi.
Haber7’de yer alan haber göre Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Melekli Mahallesi’ndeki bir çiftliğin tam altından geçen fay hattı çiftliği adeta ikiye ayırdı. Çiftlikte yer alan evde 3 metrelik toprak kayması görüldü.
Ailesiyle son anda kurtuldu
Ayrıca deprem nedeniyle yarılan topraktan deniz kumuyla birlikte su çıkan kaynaklara neden oldu. Bir müddet buhar saçan su kaynakları geçen günler içerisinde kurudu. Depreme eşi ve çocuklarıyla yakalanan çiftçi Yasir Koç, deprem sırasında çocuklarını son anda yıkılan evinden dışarı çıkarmayı başardı.
Yaşadığı dehşeti anlatan çiftlik sahibi Yasir Koç, “Biz deprem gecesi buradaydık. Fay hattı çocukların odasından geçiyordu. Son anda çocukları dışarı çıkardım. Büyük bir patlama sesi geldi. Araçlar yer değiştirdik." dedi.
Koç, “Toprak 7-8 metre kaydı. Çok korkutucu bir geceydi. Sonumuz geldiği sandım. Gözümüzle yerin yarıldığını gördük. Sanki yerin altından bir şey geçiyordu. Daha sonra yerin altında buharla birlikte sular fışkırdı. O anda sonumuzun geldiğini düşündüm. Hem aşağı doğru yaklaşık 3-4 metrelik bir çökme var. Hem de 7 metrelik bir kayma var. Biz dışarı çıktıktan sonra arabaya bindik. Arabanın farlarını açtıktan sonra buharların çıktığını gördüm. Gün ağardığı zaman her yerde deniz kumu vardı. Depremde meydana gelen patlama nedeniyle 3 gün kulaklarım çınladı” açıklamasında bulundu.
Hayvancılıkla uğraştığını söyleyen Koç, bir ineğinin de deprem nedeniyle kör kaldığını belirterek, “Biz bu arada hayvancılık yapıyoruz. Depremde bir hayvanım 3 gün boyunca enkaz altında kaldı. Artık o patlamadan dolayı mı bilmiyorum hayvanımın gözleri görmez oldu. 3 gün sonra hayvanımı çıkardık. Sağlık durumu iyi şu an” diye konuştu.
Depremin çiftlik evinde oluşturduğu yıkım dronla görüntülendi. Deprem nedeniyle fay hattındaki yarıklar net bir şekilde gözlenirken çiftlik evi de tamamen enkaza döndü.
Dehşet dron ile görüntülendi.
"Asrın felaketi"nden etkilenen Adıyaman'da, deprem öncesi ve sonrasında kentin işlek caddelerinde havadan çekilen görüntüler yıkımın boyutunu gözler önüne seriyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler nedeniyle kent merkezinde ve Atatürk Bulvarı'nda çok sayıda bina yıkıldı. Adıyaman'ın genelinde çok sayıda vatandaşın ölümüne neden olan depremler, Sümer Meydanı, Atatürk Bulvarı, Saat Kulesi ve Hastane Caddesi'nde ev ve iş yerlerini enkaza çevirdi.
Dulkadiroğulları Beyliği zamanında yapılan ve kentin en eski camilerinden olan tarihi Ulu Camii de depremde hasar gördü.
Kentin simgelerinden Adıyaman Kalesi ve Adıyaman yazısının olduğu alanın yan taraflarında bulunan ev ve iş yerleri tamamen yıkıldı.
Depremin açtığı yaraların hızla sarılmaya çalışıldığı kentte, enkaz kaldırma çalışmaları ise sürüyor. Kentte deprem öncesinde ve sonrasında havadan kaydedilen görüntüler, Türkiye'yi hüzünlendiren felaketin boyutunu ortaya koyuyor.
Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde 6.5 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli olduğu belirtilen Bolvadin Fayı'nın başladığı noktada, dağdan kopan kayalar yerleşim yerlerine yuvarlandı. Kayalar tarım arazilerine kadar ilerlerken, bölge halkı evlerinin tehdit altında olduğunu söyleyerek, yetkililerden yardım istedi.
Afyonkarahisar'da 3 Şubat 2002'de meydana gelen 6.0 ile 6.3 büyüklüğündeki depremler Çay, Sultandağı ve Bolvadin ilçelerinde yıkıma neden oldu. Depremde 42 kişi yaşamını yitirdi, onlarca bina hasar aldı. Kayıtlara 'Çay depremleri' olarak geçen felaketin ardından Bolvadin ilçesinde yarıklar oluştu, yüzey deformasyonları görüldü.
İlçeye bağlı Dipevler köyü bölgesinde, bunlara ek olarak yerleşim alanları ile evlerde çatlaklar oluştu. Dipevler'deki birçok evin duvarında, kolonlarında ve zemininde derin çatlaklar ortaya çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tedirginlikleri iyice artan köy sakinlerini bu kez de yerleşim yerlerine doğru yuvarlanan kayalar korkuttu.
Bolvadin Fayı’nın başladığı nokta
1 Nisan günü dağdan kopan kayalar yerleşim yerlerinin bulunduğu bölgeye doğru yuvarlandı. Metrelerce ilerleyen dev kayalar vatandaşların arazilerine kadar gelirken, bölge yaşayanları kayaların evlerine zarar vereceği endişesi yaşamaya başladı.
Kaya kopmaları, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak'ın 6.5 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli olduğunu söylediği Bolvadin Fayı'nın başladığı noktada yaşandı.
Bu bölgedeki kaya kopmaları sonrası bazı kayalarda da yarıklar oluştu. Kayaların kopma riskinin devam ettiği söyleyen bölge sakinleri, yetkililerden önlem alınmasını istedi. Köylüler yüzlerce kilo ağırlıktaki kaya parçalarının insanlara zarar verebileceğini vurguladı.
'Evimin üzerine göçecek diye korkuyorum'
Köylülerden Turhan Sarıçiydem, olay nedeniyle tedirgin olduklarını belirterek, "Akşam saatlerinde evimde otururken bir gürültü duyduk, deprem oluyor zannettik. Çoluk çocuk dışarı çıktığımızda evimin çevresinde bulunan kaya parçalarının yollara savrulduğunu gördüm.
Ne yapacağımı bilemedim. Bazı kaya parçaları da ayrılmak üzere ve evimiz tam dibinde. Evimin üzerine göçecek diye korkuyorum. Büyük bir yarık oluşmuş. Hayatımdan ve çocuklarımın hayatından endişeliyim" dedi.
'Bir sürü hanemiz tehlikede'
Şemsi Altındağ da hayvancılıkla geçimlerini sağladıkları için köyde yaşamak zorunda olduklarını söyleyerek, "Gece yarısı deprem oluyor sanarak dışarı çıktık. Baktığımızda kaya parçalarının hepsinin yuvarlandığını gördük.
Canımız, hayvanlarımız tehlikede. Bir sürü hanemiz tehlikede. Kaya parçaları nedeniyle hepimiz sıkıntıdayız ve çocuklarımızın hayatından endişeliyiz" ifadelerini kullandı.
Deprem anında sarsıntıyı azaltarak binaların ayakta kalmasını sağlayan sismik izolatörlerin Türkiye'de üretilmesi ve anahtar teslim hizmet sunulması için harekete geçildi.
Fago Teknoloji ile Çin'de deprem teknolojileri üzerine çalışan Zhejiang Earthquake şirketi ortaklık kurdu. Buna göre 50 milyon dolarlık yatırımla bu yılın sonuna doğru Çorlu'da kurulacak fabrikada sismik izolatör üretimine başlanacak.
Konuyla ilgili bilgi veren şirketin Genel Müdürü Banu Aydın, “İnsanların güvenli bir şekilde depremden sonra da evlerinde yaşamalarını istiyoruz. Ülkemizde sismik izolatörün mühendislik hizmeti ile birlikte sunulacak şekilde üretilmesine ihtiyaç vardı. İnşa edilecek yeni konutlarda toplam maliyetin yüzde 5 ile 7 gibi bir seviyede artabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca fabrikamız, yıllık 30 bin adet izolatör üretilecek kapasiteye sahip olacak” dedi.
Siçuan'da, 2008'de meydana gelen büyük depremin ardından Çin'de deprem teknolojileri üzerine kurulan Zhejiang Earthquake Technology şirketi ile Türkiye'de Kahramanmaraş merkezli depremin hemen ardından kurulan Fago Teknoloji Sismik İzolasyon ve Deprem Yalıtım Sistemleri A.Ş. arasında, sismik izolatör üretimi için iş birliği yapıldı.
Bu vesileyle şirketin organizasyon yapısı kurulmuş, nitelikli Türk mühendisler kadroya alınmış, ayrıca ortaklığın Çin tarafından Türkiye'ye 3 inşaat mühendisi ile 1 iş geliştirme uzmanı gelmiştir. Normal şartlar altında ülkemizde; izolatör üretimi, taban izolasyonlu yapı tasarımı mühendislik hizmeti ve izolatör montajının ayrı hizmet veya ürün sağlayıcılar tarafından sunulduğunu söyleyen Fago Teknoloji Sismik İzolasyon ve Deprem Yalıtım Sistemleri A.Ş. Genel Müdürü Banu Aydın, güvenlik açısından bu durumun sağlıklı olmadığını, bu sebeple de hata oluşmaması için bu üç aşamayı bir çatı altında topladıklarını belitti.
“Güvenlik ve deprem sonrası sürdürülebilirlik için mühendislik, izolatör üretimi ve montaj hizmeti tek çatı altında toplandı”
Türkiye'de sismik izolatör üreticisi sayısının artmasına ihtiyaç olduğunu belirten Aydın, “Kuruluş amacımız, insanların kolaylıkla ulaşabileceği güvenli yaşam alanları sağlamaktır. Bunu sağlamak için de topyekûn hizmet vermemiz gerekiyor. Sağlanan faydanın etkinliği için hem mühendislik hizmetini, hem izolatör üretimini, hem de montajını bir arada sunmamız gereklidir. Dolayısıyla biz burada, bir deprem mühendisliği hizmetinden başlayarak bunu aynı zamanda izolatör üretimiyle entegre ederek ve sahada da monte ederek uygulamasını gerçekleştirerek A'dan Z'ye hizmet sunmak üzere kurulduk. Misyonumuz, insanların sürdürülebilir yaşam alanlarına ulaşmaları, depremden sonra evlerinde güvenle yaşamaya devam etmeleridir" açıklamasını yaptı
“Türkiye'de her eve izolatör girsin istedik"
Amaçlarının Türkiye'deki her eve izolatör girmesinin olduğunu vurgulayan Aydın, “Normal pazarda böyle bir hareket olmadığı için biz Türkiye'deki bu pazarın önünü açan şirket olmak istiyoruz. Bu sayede izolatör ne kadar çok kullanılırsa ne kadar çok yapı izolatörlü olursa maliyetler o miktarda da düşecek. Örneğin izolatör yaptırılmak isteniyorsa bir yapının toplam maliyetinin yüzde 5-7'si mertebesinde ek maliyet olacak. Deprem sonrası sürdürülebilirliği sağlamak ve hayatta kalmak için bu gerçekten küçük bir bedeldir" ifadelerini kullandı.
“Süpervizyon hizmeti de verilecek"
Tasarladıkları projenin süpervizyon hizmetini de vereceklerini ifade eden Aydın şunları söyledi: “İlk etapta başladığımız projeler için Çin'den ürünlerimiz gelecek. Buradaki mühendislik hizmetleriyle Çin'den gelen ürünlerimizi bir araya getireceğiz. Ardından Çorlu'daki fabrikamızı yılın sonuna kadar devreye alacağız. Üretim bandımızdan ilk ürünlerin 2023 yılının sonuna kadar çıktığının haberini sizlere verebileceğiz."
Fabrikada farklı tip izolatörler üretilecek
Birkaç farklı izolatör tipi olduğuna değinen Aydın şu şekilde konuştu: “İlk etapta üreteceğimiz izolatör LRB dediğimiz, 'kurşun çekirdekli kauçuk izolatör'. Bunun dışında normal tip ve yüksek sönümlü kauçuk izolatörlerimiz de olacak. Metal izolatör ve ayrıca yapılarda ilave sönüm gerektiren damper üretimi de yapacağız.
Dolayısıyla bütün bu çözümler bir arada şu faydayı sağlayacak; Biz deprem enerjisini yapımızın sadece taban seviyesinde hissediyor olacağız. İzolatörler sayesinde yukarıya sirayet etmeyecek. Yapının altı ve üstü ayrı şekilde hareket edebilecek. Böylece herkes yaşadığı, çalıştığı alanlarda, endüstriyel tesislerde depremden hemen sonra binayı kullanım seviyesine ulaşabilecek. Deprem sonrası sürdürülebilirlik önemlidir. Yönetmeliğimize göre, normal yapılar deprem anında 'can güvenliği performans seviyesine' göre tasarlanıyor. Eğer biz depremden sonra kesintisiz kullanımı yaşamak istiyorsak izolatör kullanmamız lazım. Dolayısıyla herkesin ulaşabileceği izolatörler için bu çalışmalara başladık ve şirketimizi kurduk." ifadelerini kullandı
“Binalardaki izolatörlerin rutin ve yıllık kontrolleri yapılacak"
İzolatörlü yapılara satış sonrası hizmetler de sunacaklarını belirten Aydın, “Deprem sonrası ürünlerin tek tek denetimden geçmesi gerekir. Rutin, yıllık kontroller gerekir. Firmamız tarafından izolatörlerimizin rutin kontrolleri yapılacak. Fakat ürünler uzun ömürlü, büyük bir depremi yaşayacak kadar uzun ömürlü olarak tasarlanıyor.
7 katlı bir yapı için bir pilot projelerimiz üzerinde çalışırken 50 civarında izolatör kullanılacağını biliyoruz. Bir katlı evde bile izolatör kullanılmalıdır. Çünkü herkesin kendini güvende hissetmeye ihtiyacı var" dedi.
“Mevcut binalarda kullanılacaksa taşınmaya gerek kalmayabilir"
Mevcut olan binalarda da izolatör sisteminin kullanılabildiğini söyleyen Aydın son olarak “Biz mevcut binaların da deprem sonrası sürdürülebilirliğini sağlamak için izolatör monte edebiliyoruz. Ancak öncelikle binanın performansına bakmalıyız. Kolonların durumu ve binanın yaşı, yılı, temel durumları önemlidir. Güçlendirme yapıldıktan sonra da binaya izolatör yerleştirilebilir. Bu süreçte vatandaşların taşınması da gerekmeyebilir" şeklinde konuştu.
Chen ye: Türkiye’deki insanların da hayatının çok önemli
Çin’den Türkiye’ye gelen iş geliştirme uzmanı Chen Ye ise “2008 Siçuan depreminin ardından Çin’de yaşadığımız felaketleri, Türkiye'deki depremden sonra da yaşanmaması için Türkiye'ye adım attık. Biliyorsunuz ki Çin, teknoloji konusunda dünyada lider durumunda rol alıyor. Çin'de hastaneler, havaalanları haricindeki diğer bütün yapılarda da izolasyon sistemleri mevcut. En önemli olan insanın hayatı, değeridir. Dolayısıyla Türkiye'deki insanların da hayatının çok önemli olduğunu düşünerek burada kendimizi geliştirmeyi ve Türk halkına bunu göstermeyi planlıyoruz” açıklamasını yaptı.
“Çin deprem yönetmeliği ve Türk deprem yönetmeliği arasındaki kıyaslamaları yapıyoruz”
Chen Ye sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şirketimiz güvenli binalar inşa etmek, insanların daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla kuruldu. Mühendis ekibimiz sağlam ve güvenli bir yaşam sunma gayesiyle Türkiye'ye gelip yardımcı olmak istedi. Türkiye bildiğimiz gibi bir deprem bölgesi.
Dolayısıyla burada çok güzel şeyler başaracağımızdan eminiz. Şu anda Çin Deprem Yönetmeliği ve Türk Deprem Yönetmeliği arasındaki kıyaslamalara göre elimizdeki verilerle ve kullandığımız ürünlerle teknik olarak elimizden gelen bütün desteği sağlayacağız.”