İslam dünyasında “sandık ve milli irade” karşı güçler, demokrasisi Arap ülkelerine örnek olan Tunus’ta darbe yaptı. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said meclisin yetkilerini el koyup, Başbakan el Meşişi’yi görevden aldı. Gannuşi, meclis kapısını zincirleyen askerlere “Tunus’a bu kötülüğü yapmayın” diye seslenişte bulundu.
Arap Baharı’nın başladığı Tunus’ta darbe oldu. Cumhurbaşkanı ve ordu, hükümeti feshederek parlamentonun yetkilerini askıya aldı. Nahda Hareketi darbeyi tanımadığını açıklayarak vatandaşları meydanlara demokrasiye destek olmadı çağrıda bulundu. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Fransa’nın da destek olduğu darbe başarılı olursa, Arap coğrafyasında seçimle iktidar olan son hükümet de düşmüş olacak.
DARBENİN GELECEĞİ BELLİYDİ
Darbenin günler öncesinden ‘geliyorum’ dedi. 25 Temmuz Cumhuriyet Bayramından önce Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda sosyal medya sayfaları açıldı. BAE fonlu medya ve partiler de milyonluk bu hesaplara destete bulundu. İnsanlar bu sayfalara bilgileri olmadan üye oldu. Bu sayfalardan 25 Temmuz’da Cumhuriyet Bayramı’nda sokağa çıkma ve iktidara karşı gösteri yapma çağrısında bulundu.
NAHDA’YA ORGANİZE OLARAK SALDIRILAR YAPILDI
BAE yandaşı Özgür Anayasa Partisi lideri Aber Musa’nında öncü olduğu bazı gruplar başkentte sokaklara çıkarak olaylar çıkardı. Nahda Hareketi’nin bazı binaları basıldı, binalarda olan kişilere taşlı-sopalı saldırılar yapıldı. 2019 seçimlerinden bu zamana kadar Nahda Hareketi’ne karşı tavrı ile bilinen Cumhurbaşkanı Kays Said de sokaklarda düzenlenen yapay gerilim üzerine ordudaki komuta kademesi ve güvenlik bürokrasisini toplantıya çağırdı.
GANNUŞİ MECLİSE ALINMADI
Karardan sonra Nahda Hareketi lideri Raşid el Gannuşi, “Bu açıkça anayasal bir darbedir. Devrime, genel ve kişisel özgürlüklere karşı bir darbedir. Demokratik olarak seçilmiş parlamento ve hükümet halen görevinin başında” diyerek halkı demokrasi için meydanlara davt etti, parlamento üyelerini de direnmeye ve meşruiyetlerini savunmaya çağırdı.
Gannuşi daha sonra da milletvekilleri ile beraber parlamentoya gitti. Ancak kapıda bekleyen askerler, Gannuşi ve beraberindekilerin içeri girmesine izin vermedi. Nahda lideri kendisini durduran askerlere şöyle seslendi:
'TUNUS HALKINA BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMAYIN'
“Ben meclis başkanı Raşid Gannuşi. Şu an başkanı olduğum meclisin önündeyim ve buraya girmekten men ediliyorum. Bu, ulusal ordu tarafından yapılıyor. Sizden demokrasiye aykırı davranışları bırakmanızı istiyorum. Cumhurbaşkanının anayasaya dayandırarak aldığını iddia ettiği karar anayasayı ihlal etmektir. Bütün yetkileri kendi elinde topladı. Devrim bu anlayışa karşı yapılmıştı, bunlar olmasın diye yapılmıştı. Biz burada durmaya devam edeceğiz. Tunus halkı hürriyetini elde etmek için büyük bedeller ödedi. Tunus halkı asla diktatörlüğü kabul etmez, daha önce de bu denenmişti. Tunus halkına bu kötülüğü yapmayın.”
TÜRKİYE’Yİ ÖRNEK ALDIK
Darbe olduğunu öğrenir öğrenmez sokağa çıktığını vurgulayan Gannuşi, “Tunus’ta bir darbe olursa hemen sokağa çıkmamız gerektiğini biliyorduk. Türkiye’deki darbe girişiminden aldığımız ders tam olarak buydu. Bundan dolayı haberi alır almaz sokağa çıktık” dedi. Gannuşi, Başbakan Meşişi ile de temas halinde olduğunu söyledi.
PARLAMENTO DARBEYİ KINADI
Meclis binasına girişi engellendiği için bina önünde kendi aracı içinde bekleyen Gannuşi’nin, toplantıları çevrim içi yapacağı ifade edildi. Gannuşi başkanlığında toplanan Parlamento Ofisi, akşam üzeri darbe ile ilgili yazılı açıklama yayımladı. Kararların kesin bir biçimde reddedilerek şiddetle kınandığı söyledi. “Said’in tüm kararları geçersizdir” denilen açıklamada “Kararlarla Anayasa, ciddi bir biçimde ihlal edilmiş, 80. madde yanlış yorumlanmış ve bu kararların Meclis Başkanı’nın onayıyla alındığı yönünde asılsız iddialar ortaya atılmıştır” ifadelerine yer aldı. Ayrıca Said’in aldığı kararların ahlaki, hukuki ve cezai sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
İKİ TARAF ARASINDA ARBEDE YAŞANDI
Gannuşi’nin çağrısından sonra meclis binasının önünde ve Nahda’nın genel merkezinde toplanan on binlerce Tunuslu, darbecileri protesto etti. Darbeye destek olan gruplar da sokağa inerek, diğer gruplara saldırlarda bulundu. Darbe karşıtları ile destekçileri arasında gerginlik yaşandı. Karşılıklı taşlar atıldı. Her iki taraftan da yaralananlar oldu. Darbeye destek olanlar da Nahda’nın genel merkezine baskın yapma girişiminde bulundu. Nahda Hareketi yöneticilerinden Ali el-Arayyid, “Nahda’nın parti merkezlerine saldırı düzenleyen grupların bazıları finanse ediliyor ve birtakım siyasi taraflarca kullanılıyor. Bazılarının arkasında da ülkedeki bazı suç ortaklarıyla ilişkileri olan ve sürekli kışkırtan dış güçler var” dedi.
GÜÇ MERAKLISI BİR POPÜLİST
2019’da Tunus Cumhurbaşkanı seçilmeden önce Kays Said’in tek siyasi deneyimi, 2011 devriminden sonra anayasayı yazan meclis üyelerinden biri olmasıydı. Seçimden önce, 63 yaşındaki bir anayasa hukuku profesörüydü. 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, yerleşik bir partinin ya da görünür bir siyasi yapının desteği olmadan katıldı. Yolsuzlukla mücadele ve dürüstlüğe dair mesajlar veren Said, Tunuslular arasında destek aldı.
NAHDA DESTEKLEMİŞTİ
Said Ekim 2019’da ilk turda yüzde 18,4 oy aldığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, En Nahda Partisi’nin de desteği ile yüzde 70’in üzerinde oy alarak seçildi ve popülist bir siyasi olarak tanımlandı.
Said’in 1 seneden fazla zamandır Başbakan Hişam el-Meşişi ile siyasi anlaşmazlık yaşadığı biliniyor, siyasi rakiplerini ortadan kaldırmak ve başkanlık yetkilerini kuvvetlendirmeye dair hazırlıklar yaptığına yönelik haber ve yorumlar yapılıyordu. Nisan ayında Tunus güvenlik kuvvetlerinin 65. kuruluş yıldönümünde Said, hem ordunun hem de ülkenin iç güvenlik güçlerinin başkomutanı olduğunu belirten bir konuşma yaptı. Kays Said’in son zamanlarda Mısır, BAE ve Fransa’ya yanaştığı da vurguluyordu.
'ANAYASAYA VE MEŞRUİYETE KARŞI DARBE'
Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Ali el-Arayyid Said’in kararlarının devletin kurumlarına yapılan darbe özelliğinde olduğunu ifade etti. Nahda Hareketi Yürütme Kurulu üyesi Nureddin el-Buheyri de Said’in aldığı kararları, “anayasaya ve meşruiyete karşı darbe” olarak tanımladı. Nahda Hareketi yöneticilerinden Riyad Şuaybi ise devlet kurumlarına, Cumhurbaşkanı Said’in aldığı kararları uygulamama çağrısı yaptı.
TÜRK HALKI GİBİ DİRENMELİYİZ
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, yaşanan olayları“darbe ve anayasanın ihlali” olarak tanımladı. “Said, yemin ettiği anayasayı çiğnedi. Tüm yetkileri kendisine verdi ve kendisini yürütme organının başı (Başbakan) ve başyargıç olarak addetti” ifadesini kullanan Merzuki, Said’i “Tunus’un en büyük problemi” olarak adlandırdı. Türkiye’de yaşanan darbe girişimine de dikkat çeken Merzuki, “Biz de Türk halkı gibi bu darbeyi başarısızlığa uğratabiliriz” dedi.
CUMHURBAŞKANI YETKİSİNİ AŞTI
Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Nebil Bafun, Said’in kararının şaşırtıcı olduğu ve anayasa ile bağdaşmadığını söyledi.
Anayasada cumhurbaşkanı yetkilerinin 77 ve 78. maddede açık bir şekilde ifade edildiğine dikkat çeken Bafun, Said’in kararlarını dayandırdığı 80. maddenin ise ülkenin ulusal güvenliğinin tehdit altında olması durumunda uygulamaya konulacağına dikkat çekti