Daria Kyryliuk’un Darp İddiası Sonrası Tanık İfadesi Ortaya Çıktı

Çeşme’deki the beach of momo’nun güvenlik görevlileri tarafından şiddet gördüğünü iddia eden daria kyryliuk’un darp olayında yeni bir gelişme yaşandı. darp iddiası sonrası tanık ifadesi ortaya çıktı.

Çeşme’deki the beach of momo’nun güvenlik görevlileri tarafından şiddet gördüğünü iddia eden daria kyryliuk’un darp olayında yeni bir gelişme yaşandı. darp iddiası sonrası tanık ifadesi ortaya çıktı.

Daria kyryliuk, 31 temmuz cuma gecesi sevgilisi ve arkadaş grubuyla beraber eğlenmeye gittiği the beach of momo’nun güvenlik görevlileri tarafından darp edildiği ileri sürerek şikayetçi olmuştu.

Hürriyet'ten musa kesler'in haberine göre; olayla ilgili soruşturma devam ederken, kyryliuk’un darp edildiğini gören bir şahısın polisi aradığı ortaya çıktı.

Kyryliuk ile sevgilisi baran güneş’in kiraladığı evin karşısında ikamet ettiğini belirten tanık, şu ifadeleri kullandı: ‘31 temmuz gecesi saat 22.00 civarında karşı evden bağırtılar duydum. üç kişi tartışıyordu. muhtemelen alkollüydüler.

İngilizce küfürler savuruyorlardı. o sırada genç bir kadının darp edildiğini gördüm. kadın evin dışına çıkıp saklandı. yanına gittim, kavga ettiği kişinin sevgilisi olduğunu söyledi. 155’i arayarak polis çağırdım’

Bunun üzerine daria kyryliuk’un sevgilisini korumak için suçu güvenlik görevlilerine attığı iddia edildi. kyryliuk ise sosyal medyada paylaşım yaparak iddiaları şöyle yalanladı:

‘iddia ettikleri şey çılgınca. önce beni ve erkek arkadaşımı dövüyorlar, ardından onun bana vurduğunu iddia ediyorlar. momo'nun beni ve erkek arkadaşımı suçlamak için yaptıkları inanılmaz. bana vuranların isimleri miraç ve dada, otopark alanındaki görüntüleri yayınlayın.

Ben panik atak geçirirken erkek arkadaşım bana yardımcı olmaya çalışıyordu. yazıklar olsun, yalancılar. momo dalyan'dan kamera kayıtlarını bugün yayınlamalarını istiyoruz.

Görüntüleri yayınlamayı istememeleri, saklayacakları şeyler olduğu anlamına geliyor. ve suçlular. türkiye'yi seviyorum, güel bir ülke. ancak 21. yüzyılda hala böyle şeylerin yaşanabilmesi çok üzücü’