Darbeci Binbaşıdan Şok İtiraf: O Gece...

FETÖ’nün darbe girişiminde Ankara’da kullanılan helikopterlerden birinin pilotu Deniz Aldemir, o gece helikoptere Çankırı'dan 1 ton piyade ve makinalı tüfek mermisi yüklendiğini belirterek "Emre uymayarak mühimmatı Akıncı'ya götürdüm” dedi.

29.08.2016-09:53 - (Son Güncelleme: 30.11.-0001-00:00) Darbeci Binbaşıdan Şok İtiraf: O Gece...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmada tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Pilot Binbaşı Deniz Aldemir'in ifadesine ulaşıldı. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve 15 Temmuz'a ilişkin itiraflarda bulunan Aldemir, Kara Havacılık Komutanı Ünsal Coşkun, Kurmay Başkanı Mehmet Şahin, Alay Komutan Yardımcısı Yarbay Halil Gül ile polis ve sivilleri "vurun" emrini veren Taarruz Helikopter Tabur Komutanı Özcan Karacan'ın darbe girişiminde aktif rol aldığını söyledi.

SALDIRI OLACAK

Askeri lise sınavlarına girmeden önce ortaokulda örgütle tanıştığını anlatan Aldemir, darbeye ilişkin şu bilgileri verdi: "2016 Mayıs ayı içerisinde görev yaptığım Güvercinlik Üssünde Yarbay Mehmet Şahin, Yarbay Halil Gül, Yarbay Özcan Karacan isimli rütbeliler, Güvercinlik ve Genelkurmaya saldırı olacağını ve bizim görevimizin de helikopterleri güvenli bir şeklinde Akıncı Üssü'ne götürmek olduğunu konuşuyorlardı. 15 Temmuz günü de akşam saatlerine doğru alay komutanımız olan Albay Fevzi Okan, Kara Kuvvetleri Komutanının (KKK) geleceğini, yeni gelen bir yük helikopteri hakkında bizden bilgi alacağını ve bizim ikinci bir emre kadar kışladan çıkamayacağımızı emretti. Beraberindeki heyetle Güvercinlik'e gelen KKK Salih Zeki Çolak, CH47 tipi helikopter hakkında brifing aldı.

AKINCI'YA GÖTÜRDÜK

"Daha sonra bu heyet kameriyeye oturup çay içtiler. Özel aracıma binerek gitmek istediğim sırada kışla nöbetçi amiri olan Yarbay Karacan ve Albay Gül, Orgeneral Çolak ayrılmadan çıkamayacağımı belirterek, birlik içerisinde beklememi emretti. Nöbetçi amirliğimde beklediğim sırada Karacan, Genelkurmay'a saldırı olduğunu, Güvercinlik Üssü'ne yapılacağını söyleyerek hava araçlarını Akıncı Hava Üssü'ne götürmemizi emretti. Bunun üzerine Skorsky, Cougar, ATAK, Kobra tipi helikopterleri Akıncı Üssü'ne götürdük."

EMRE UYMADIM

"Yarbay Karacan beni arayarak Çankırı'dan mühimmat getirme emrini verdi. Çankırı'da gideceğimiz yeri öğrendikten sonra havalandık ve bir tepede 2 panelli bir birliğe iniş yaptık. Motor susturarak oradan kaçmayı düşündüm ancak 1 astsubay ve 6-7 er vardı, erlerin bir kısmı da silahlı idi. O nedenle motoru susturmaya çekindim. Yarbay Sezgin Uyanık'ın da halinden, tavrından ve konuşmalarından kaçmak istediğini anlamıştım. Bu askerler yaklaşık bir ton 7.62 piyade ve makinalı tüfek mermisini helikoptere yüklediler. Genelkurmay'a indirme emri verilen mühimmatla beraber havalandık. Ancak biz bu darbenin aleti olmamak adına verilen emir uymayarak mühimmatı Akıncı Hava Üssü'ne götürdük. Helikopterden çıktıktan sonra bekleyen pilotlara bana sivil kıyafet vermelerini istedim. Bunları giydikten sonra yoldan geçen aracı binbaşı Rıza Akıncı ile beraber durdurduk ve nizamiyeye kadar gittik."

İFADE VERDİM

"Biz tam çıkarken Yarbay Murat Kale, bize arabasının anahtarını uzatarak, aracının eşine lazım olduğunu, kendisine teslim etmemizi söyledi. Bizim için de çok iyi bir fırsat olduğu için bu araçla Akıncı Üssü'nden ayrıldık ve ilk önce aracı Yarbay Murat Kale'nin eşine teslim ettik. Daha sonra Binbaşı Rıza Akıncı ile birlikte benim evime gittik. Sivil kıyafetlerimi giydikten sonra da Binbaşı Akıncı ile birlikte alaya giderek Alay Komutanım Fevzi Okan'a anlattım. Güvercinlik içerisinde bulunan askeri savcıya ifademi verdim ama o savcıya çekindiğim için Fetullah Gülenci yapılanma ile ilgili herhangi bir şey söylemedim."

GENELKURMAY'A ÖĞRENCİ TAŞIDIM

Aldemir ifadesinde şunları anlattı: "Akıncı Üssü'nde görevli Yarbay Uğur Kapan'ın Harp Okulundan personeli alarak Genelkurmay'a indirmemizi emretmesi üzerine Yarbay Sezgin Uyanık ve ben Cougar, Yüzbaşı Zafer Dolu ve Binbaşı Rıza Akıncı de Cougar, Yarbay Halil Gül ve ismini bilmediğim yardımcısı da S tipi helikopteri havalandırarak Harp Okulu'na indirdik. Harp Okulu'ndan askeri personeli aldık biraz ilerisinde bulunan Genelkurmay'a indirdik. Gördüğüm kadarıyla bu şahıslar Harp Okulu öğrencileri idi. Ve bunlar piyade silahları ile silahlandırılmıştı. Yarbay Halil Gül bize helikopterleri havalandırarak tekrardan Harp Okulundan personel getirmemizi istedi. Bu esnada bir savaş uçağının geçtiğini, Genelkurmay'ın içerisinde de tankların ve zırhlı araçların olduğunu gördüm. Ve bunun bir askeri darbe olduğuna kanaat getirdim. Bende bunun üzerine Halil Gül'ün verdiği emre uymayarak, kullandığım Cougar'ı Güvercinlik Hava Üssü'ne indirdim. Darbe teşebbüsünün bir parçası olmamak için Güvercinlik Üssü'nden kaçmaya çalıştım. Nizamiye yolundaki 2 şahıs bana 'dur' çekti. Orada bulunan şahıslar nizamiyeden girmeye ve çıkmaya çalışanı 'vur' emri verildiğini söylüyorlardı. Bende bunun üzerine geri döndüm, helikoptere binerek beklemeye başladım. Amacım ise bana verilecek bir görevle havalanarak kaçmaktı."

EŞİ YARGITAY TETKİK HAKİMİ

Deniz Aldemir'in eşi T. Aldemir'in de Yargıtay Tetkik Hakimi olduğu ortaya çıkarıldı. T. Aldemir'in HSYK'ın ihraç ettiği ya da açığa aldığı isimlerin arasında yer almadığı, hala görevine devam ettiği öğrenildi. Öte yandan Aldemir duyduğu pişmanlığı da şöyle anlattı: "Ben Anadolu çocuğuyum, normal olarak dini duygularım ile büyüdüm. FETÖ yapısındaki insanlar bizim bu duygularımızı kullandılar. Bütün bu yaşadıklarımdan sonra bu Fetullah Gülenci gruba duyduğum sempatiden dolayı kendimden utanıyorum, darbe girişiminde bunların asıl canavar yüzünü gördüm. FETÖ tarafından ve darbeciler tarafından zorla kullanıldığım için çok pişmanım. Pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum."
YORUM YAZ..
Modal