Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan memur zammı açıklaması: Alt gelir grupları için imkanlarımızı zorlayacağız

Memur maaşına yapılacak zam konusunda müjdeli haber Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan geldi. Enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammıyla beraber maaşların yüzde 50 oranında artırılacağını söyleyen Yılmaz, düşük gelirlilerin gözetileceğini söyledi. Yılmaz, emeklilerin maaşının ikinci yarıda daha fazla artacağını belirtti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomide 2023 yılını ve 2024'ten beklentileri değerlendirdi. Enflasyondaki düşüş eğilimine dikkati çeken Yılmaz, memur ve emeklilere yapılacak zam konusunda, "Alt gelir gruplarını özellikle gözetecek ve onlar için imkânlarımızı sonuna kadar zorlayacağız" dedi. Yılmaz, şu mesajları verdi:

Düşük gelirli vatandaşlar için şartları zorlayacağız

Sabah’ta yer alan habere göre; Memur zammı, OVP'de tahmin edilen yüzde 65 enflasyon oranının gerçekleşmesi halinde yüzde 50'ye yakın seviyede oluşacak. Aralık enflasyon oranı ocak ayında belli olduktan sonra zam oranı da netleşecek. Memur zammı enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden kaynaklı 15 puanlık artışla yüzde 50'ye yakın çıkıyor. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine de enflasyona göre artış yapılacak. Ancak bu grubun aylıkları yılın ikinci yarısında görece daha yüksek artacak. Alt gelir grupları için mali imkânlarımızı zorlayacağız. Çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmeme ilkemiz belli. Bu noktada en düşük emekli aylığı 7.500 lira olan da var, az primle emekli oldukları için kök aylığı 3.500-5.000 olduğu halde 7.500 alan da var. Bu durumda olanlar için çalışılıyor. Ama mutlaka düşük gelirlileri gözeteceğiz. Unutmayalım ki, depremin maliyeti de jeopolitik riskler de halâ önümüzde.

Hedefin üzerinde bir performans var

Mayıs seçimlerinin tamamlanması ve siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla güven ortamı pekişti. Döviz meselesi ve ödemeler dengesindeki sorunlar büyük ölçüde aşıldı. Cari açıkta 10 milyar doları aşan iyileşme başladı. 2023 yılı milli gelirini de yüksek bekliyoruz. Rezervlerde de iyileşme sağlandı. Riskler düşmüş oldu. Bütçede, hedefin üzerinde performans var. Türkiye'ye dair algı olumlu yönde değişti. Öngörülebilirlik arttı. Dış finansmanın maliyeti geriledi.

Büyüme devam ediyor

Türkiye son 20 yılda ortalama yüzde 5.4 büyüdü. Dünyada bu oran 3.6. 9 ayda yüzde 4.7 büyüme kaydettik. OVP'de 4.4 demiştik, yani hedefi tutturuyoruz. İhracatta 255 milyar doları aşacağız. Turist başına gelir 65 dolardan 100 dolara geldi. 55 milyar dolar gelir bekliyoruz.

Genç istihdamı artıyor

İstihdam 32 milyona yaklaştı. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşüğünde. Yılı tek hane ile kapatacağız. Gençlerin ve kadınların işgücüne katılımı arttı.

Enflasyon geriliyor

Enflasyon yılsonunda yüzde 65 civarında gerçekleşecek. Şu anda aylık ortalama enflasyon artışında 2022'nin altındayız. Geçen yıl aylık ortalama yüzde 4.26 olan enflasyon, bu yıl 3.82'ye geriledi. Enflasyon 2024'ün ortasından itibaren belirgin şekilde düşecek. Önemli olan enflasyonda beklentileri kırmak.

Kira ve konut fiyatları düşüşe geçti

Aldığımız bir dizi önlemle otomobilde fiyat artışları durdu. Kira artış hızında da ivme kaybı var. Deprem konutları, sosyal konutlar devreye girecek. TOKİ'ye ciddi bütçe aktarıyoruz. Yüz binlerce sosyal konut yapacak. Yeni inşaatlarla konut talebini karşılayacağız. Ayrıca günlük daire kiralamaya ilişkin düzenleme de devreye girecek. Asgari Ücret sonrası, etiketlerdeki suni oynamayla ilgili olarak Ticaret Bakanlığı yoğun denetimler yürütüyor.

Tarımda üretim planlaması başladı

Tarım bizim için önemli bir başlık. Üretim planlaması su miktarı ve toprağın yapısına göre olmalı. Su miktarına göre bitki deseni oluşturulmalı. Çölleşmeye doğru giden bir süreç var. Tarım Bakanlığı bu yönde ciddi hazırlık içinde.

Bankalara toplumsal kredi notu

Merkez Bankası 'toplumsal yatırım notu' üzerinde çalışıyor. Bankalara denilecek ki 'Şu alanları belirledik. Bunlar toplumsal açıdan önemli alanlar. Buralara daha çok kredi veren bankaların notu ona göre düzenlenecek.' Bankaları yatırıma, ihracata, toplumsal projelere yönlendireceğiz.

İthalat bağımlılığı yüksek değil

Türkiye'nin ithalat bağımlılığı söylendiği kadar yüksek değil. Sanayi Bakanlığı bu konuda ölçüm yaptı. İthalata bağımlılık oranı satış (ihracat) üzerinden yüzde 34, üretim üzerinden yüzde 18. Enerji gibi zorunlu ithal etmemiz gereken kalemler de var, yeterince üretemediğimiz için ithal ettiğimiz ürünler de. Bunları ayrıştırıp tek tek bakacağız.

İsrail işgalci bir güç

Gazze'de yaşananlar; insanlığa, uluslararası hukuka sığmayan katliamlar serisi. İsrail orada işgalci bir güç. İşgalci gücün kendini savunma hakkından bahsedilemez. Netanyahu yönetiminin yaptığı savaş ve insanlık suçu. Bunu takip etmeye devam edeceğiz. Bugün ateşkes çağrısı dahi yapamayan, ateşkesi engelleyen ülkeler var. Bu ayıp onlara yeter. Böyle siyaset olmaz olsun.

İhracata özel destek

Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi güncellendi. Teknolojik seviyeleri yükseltecek, nitelikli istihdamı artıracak şeffaf bir finansman modeli uygulanacak. Tasarrufları artırmaya, kaynakları verimli alanlara yönlendirmeye çalışıyoruz. Yatırım ve ihracatı önceliklendiriyoruz. Sosyal konut yapımlarını da bu kapsamda değerlendiriyoruz. İhracatçı desteklerini de önemsiyoruz. Nitekim Eximbank'ın kredi hacmini 10 kat arttırdık.

Belediyeyi araç olarak görenler var

Belediye başkanlarını ikiye ayırıyorum. Birisi kendi işine yoğunlaşan, işini yapan hizmet odaklı başkanlar. Diğeri de belediyeyi bir araç ve kariyer basamağı olarak görenler. İkinci kısımdaki başkanlar iyi belediyecilik yapamıyor. Gerçek belediyecilik de yapamıyor. Neden? Çünkü kafalarında başka şeyler var ve belediyeye odaklanamıyor. Eli işte gözü Ankara'da olunca olmuyor. Kaynakları reklam ve tanıtım için popülistçe harcarsanız yatırım yapamaz, sorunları da çözemezsiniz. Biz, samimiyetle vatandaşa hizmet edecek, gerçekten belediyecilik yapacak başkanları tercih ediyoruz.

Kentsel dönüşüm hamlesi başlattık

Büyük bir kentsel dönüşüm hamlesi başlatıyoruz. 'Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm diyenler' milletin canıyla oynuyor. Şu ana kadar 2.2 milyon konutun dönüşümünü sağlamışız ama milyonlarca dönüştürülmesi gereken konut var. Bu noktada uluslararası bir standart söz konusu. Deprem öncesi yapılmayan 1 liralık harcama, afet sonrası 7 lira harcama yapmayı gerektiriyor. Dolayısıyla kriz yönetmek istemiyorsanız, riskleri yönetmeniz kaçınılmaz.

Terörle kararlı mücadele 

TERÖR, demokrasinin de kalkınmanın da insanlığın da düşmanı. Demokratik siyasetin inkârı demek. Son hadise nedeniyle acımız büyük ama kararlılığımız daha büyük. Ne yaparlarsa yapsınlar terörün üzerine kararlılıkla yürüyeceğiz. Türkiye bugün huzurlu bir ortama geldiyse 'terörü kaynağında yok etme' stratejisi sayesinde. Orada mücadele etmezsek, ülke içinde mücadele etmek zorunda kalırız. Bu, daha büyük maliyetler ortaya çıkarır. Teröristin olduğu yer meşru hedeftir.

Yerel seçim yerel seçimdir

Birileri, yerel seçimi genel seçim havasına dönüştürmek istiyor. Yerel seçim, yerel seçimdir. Vatandaşımız 28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımızı ve vekillerini seçti. Yerel seçimi, yerel seçim karakteristiğinden çıkarmamak lazım.