Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 3. Türkiye Tarım Orman Şurası'nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyledir:
"İSTİYORUZ Kİ BİZ ARTIK DIŞARIDAN HAYVAN İTHALİ YAPMAYALIM"
Önceki akşam Ziraat Bankası Genel Müdürümüzle etraflıca görüştüm. Bundan sonra da Ziraat Bankamız çiftçilerimizle inşallah çok geniş kapsamlı, kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı inşallah sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa girecek, bu tür adımları atacak. İstiyoruz ki biz artık dışarıdan hayvan ithali yapmayalım. Biliyorsunuz bütün bunlarla beraber atılmış adımlarımız var.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TÜM İNSANLIĞI ETKİLİYOR"
Dünyamız iletişim ve ulaşım teknolojilerinde yaşanan ilerleme sonucunda çok büyük bir dönüşüm geçiriyor. Hayatımızın her alanında teknoloji devriminin olumlu veya olumsuz yansımalarına şahit oluyoruz. 15-20 yıl öncesine kadar üzerinde yeterince durmadığımız iklim değişikliği, obezite, göç, gelir adaletsizliği, kuraklık ve küresel ısınma gibi birçok mesele, bugün artık insanlığın ana gündem maddeleri haline geldi.
Coğrafi konumu veya gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun, dünyadaki tüm ülkelerin bir şekilde bu sorunlarla yüzleştiğini görüyoruz. İklim değişikliği sadece dünyayı en fazla kirleten gelişmiş devletleri değil, Afrika kıtasındaki fakir ülkeler başta olmak üzere tüm insanlığı etkiliyor. Biz de bu olumsuzluklardan etkilenen ülkeler arasındayız.
"TABİAT, TARİHTE BELKİ DE HİÇ OLMADIĞI KADAR HOYRATÇA KULLANILIYOR"
Yüce Allah’ın tüm insanlığa emaneti olan tabiat, özellikle batılı büyük şirketler eliyle, tarihte belki de hiç olmadığı kadar hoyratça kullanılıyor, adeta talan ediliyor. Verimli tarım alanlarının azaldığı, su kaynaklarının giderek kıtlaştığı, denizlerin kirlendiği, iklimlerin değiştiği, hava olaylarının öngörülemez hale geldiği ürkütücü bir dönemin içindeyiz.
Bu yeni dönemin alamet-i farikalarından biri de toprağın, suyun, tarım alanlarının stratejik öneminin ve rekabetin artmasıdır. Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları için yürütülen mücadelenin aynısı, bugün tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için veriliyor. Gelişmiş ülkeler, gıda güvenliklerini ve geleceklerini garantiye almak için olağanüstü çaba harcıyor.
Tarım arazisi ve su kaynakları bakımından zengin birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinin istikrarsızlıkla boğuşmasının sebeplerinden birisi budur. "Ambarın anahtarı kimin elindeyse, güç de onun elinde olur" derler. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de, bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırınız.